Show simple item record

dc.contributor.advisorBalcı, Akın Eraslan
dc.contributor.authorDuran, Mehmet
dc.date.accessioned2020-12-29T08:14:30Z
dc.date.available2020-12-29T08:14:30Z
dc.date.submitted2004
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/358057
dc.description.abstractÖZET Amaç: Plevranın primer tümörlerinden olan malign mezotelyoma semptomatik plevral efuzyonlara neden olmaktadır. Efuzyonlu hastaların tedavisinde amacımız; beklenen yaşam süresi içerisinde hastaların semptomlarını azaltarak yaşam kalitesini mümkün olduğunca arttırmak olmalıdır. Drenaj sonrası tekrarlayıcı ve semptomatik efuzyonların kontrolü, sklerozan bir ajanla plevra yapraklarının birbirine yapıştırılmasıyla sağlanır. Bu çalışmada plöredezis işleminde kullanılan sklerozan ajanlardan tetrasiklin ve talk'm etkinliği araştırıldı. Materyal ve metod: Fırat Üniversitesi Göğüs Cerrahisi Kliniğince 1992- 2003 yılları arasında tetrasiklin ve talk kullanılarak plöredezis uygulanan 43 malign mezotelyoma vakası gözden geçirildi. Çalışmaya alman olgular belirli kriterler dahilinde seçildi. Grup I (tetrasiklin grubu, n=28) ve Grup II (talk grubu, n=15) şeklinde iki grup oluşturuldu. Gruplar cinsiyet, yaş, klinik durum, plevral sıvı seviyesi ve sıvıların biyokimyasal özellikleri, drenaj ve plöredezis uygulama yöntemleri, plöredezis başarısı, maliyet, komplikasyonlar, hastanede kalış süresi ve kontroldeki şikayetlere göre değerlendirildiler. Bulgular: Olguların 14 (%32.6)'ü kadın, 29 (%67.4)'u erkek ve yaş ortalamaları 61.5±5.9 idi. Sklerozan ajan olarak tetrasiklin daha çok kullanılmıştı. Gruplar arasında sklerozan ajan dışında plöredezis başarısını etkileyecek bir kriter yoktu. 20mg/kg tetrasiklin kullanmakla %64, 4 gr talk kullanmakla %93 başarı sağlandı. Her iki grubtaki komplikasyonların tolere edilebilir düzeyde olduğu görüldü ve mortalite saptanmadı. Grupların hastanede kalış süresi plöredezis başarısında anlamlı bulundu (p<00.5). Sonuç: Malign mezotelyomalı hastalarda semptomatik efüzyonun hastanın yaşam kalitesini etkilediği ve beklenen yaşam süresi dikkate alındığında plöredezisin etkin bir yöntem olduğu ortaya çıkmıştır. Bu uygulama için tetrasiklinin seçilebileceği ancak başarısı, yan etkisi ve hastanede kalış süresine bakıldığında talkın tetrasikline oranla belirgin derecede üstün olduğu saptanmıştır.
dc.description.abstractABSTRACT Purpose: Malignant mesothelioma which is one of the primary tumours of pleura, is the cause of symptomatic pleural effusions. Aim of the treatment of the patients with effusion must be to increase their quality of life as much as possible by diminishing the symptoms of these patients. The control of repeating and symptomatic effusions after drainage can be reached by adhering pleura leaves together via a sclerosing agents. The activity of the sclerosing agents, that is tetracycline and talc which are used in the pleurodesis operation, is searched in this study. Materials and Methods: 43 malignant mesothelioma cases are looked over by Fırat University Thoracic Surgery Department in which pleurodesis is applied by using talc and tetracycline between the years of 1992 and 2003. The cases that are included in this study are choosen according to certain criteria. Two groups are formed as Group I (tetracycline group, n=28) and Group II (talc group, n=15). The groups are evaluated in terms of sex, age, clinically position, level of pleural fluid and biochemical characteristics of the liquids,drainage and pleurodesis application methods, pleurodesis achievement, cost, complications, the lenght of stay at the hospital and the complaints in the control. Results: Fourteen of the cases were women (%32.6), twenty nine of them were men (%67.4) and their age average was 61.5± 5.9. Tetracycline was used more as a sclerosing agent. There wasn't any other criterion except for sclerosing agent that can affect pleurodesis achievement. An achievement of %64 is reached by using 20 mg/kg tetracycline and %93 rate of success is got by using 4 gr talc. It is observed that the complications in both groups were on a tolerable level and mortality wasn't observed. The staying period of the groups in the hospital are found meaningful in the pleurodesis achievment(p<0.05). Conclusion: Pleurodesis is the accepted as an effective method when the fact that the symptomatic effusion in the patients with malignant mesothelioma affects the quality of life the patient and the expected life-span is paid attention to. It is observed that tetracycline can be selected for this application but when the achievement, it's side effect and in hospital period is taken into consideration talc is observed considerably superior to tetracyciline.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectGöğüs Hastalıklarıtr_TR
dc.subjectChest Diseasesen_US
dc.titleMalign mezotelyomalı olgularda plöredezis uygulamasında talk ve tetrasiklin kullanımının retrospektif değerlendirilmesi
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentGöğüs Cerrahisi Anabilim Dalı
dc.identifier.yokid175635
dc.publisher.instituteTıp Fakültesi
dc.publisher.universityFIRAT ÜNİVERSİTESİ
dc.type.submedicineThesis
dc.identifier.thesisid157875
dc.description.pages65
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/embargoedAccess