dc.description.abstract | 114 ÖZET 1990 yılında, özel sektöre ait firmalarda çalışan toplam 125 yönetici konumundaki kişiyle gerçekleştirilen bu çalışma; en çok ve en az hoşlanılan işlerin kişisel proje değişkenleri açısından değerlendirilmesinin, yüksek iş ya da yaşam doyumlu olmada belirleyici bir etkisinin olup olmadığını saptamak, en çok ve en az hoşlanılan işlerin niteliklerine, iş ve yaşam doyumu konularına odaklaşarak işletme yöneticilerinin iş yaşamı kalitesi konusunda bilgi sunmak amacıyla düzenlenmiştir. Deneklerin X 87'sini erkekler, %/3' ünü ise kadınlar oluşturmaktadır. En çok ve en az hoşlanılan işlerin doyum üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla Little'in (1983) kişisel projeler modelinden yararlanılmıştır. Yaşam doyumunu ölçmek için Türkçeye çevrilmiş 5 i temden oluşan bir ölçek kullanılmış, hem global hem de spesifik iş doyumunu ölçmek amacıyla araştırmacı tarafından bir ölçek geliştirilmiştir. Yapılan diskriminant analizi sonucunda, en çok hoşlanılan işle ilgili olarak, Önem (Firma açısından/Uzun vadede), önem (mesai arkadaşlarına göre), hoşlanma, yüceltme, kişisel inisiyatif, başarı, kişiliğe uygunluk, ilke/değer ve inançlarla uygunluk, pozitif etki gibi 9 değişkenin global iş doyumunun; Önem (Firma açısından/ Uzun vadede), önem (mesai arkadaşlarına göre), hoşlanma, yüceltme, stres, kişisel inisiyatif, kişiliğe uygunluk, ilke/değer ve inançlarla uygunluk, pozitif etki ve negatif etki gibi toplam 10 değişkenin ise spesifik iş doyumunun düşük ya da yüksek olmasını belirlediği görülmüştür. Gene en çok hoşlanılan işle ilgili olarak; hoşlanma, hakimi yet/kontrol, kişisel inisiyatif, ilke/değer ve inançlarla uygunluk gibi 4 değişkenin yaşam doyumunun düşük ya da yüksek olması üzerinde etkili olduğu saptanmıştır.115 En az hoşlanılan iş açısından, kişiliğe uygunluk, başarı ve yüceltme değişkenlerinin global iş doyumunun; yüceltme, kontrol ve basan değişkenlerinin ise spesifik is doyumunun düşük ya da yüksek olmasını belirlediği görülmüştür. En as hoşlanılan işle ilgili olarak kişisel proje değişkenleri yaşam doyumu üzerinde belirleyici olmamaktadır. En az hoşlanılan işlerin, beşeri ilişkilere dayanan, doğrudan uzmanlık gerektirmeyen ve sonuç olarak diğer insanları etkileyen türde işler olurken, en çok hoşlanılan işlerin ise teknik konular etrafında yoğunlaşan, doğrudan uzmanlık gerektiren ve sonuçta firmayı etkileyen türden işler olduğu görülmüştür. Yönetim fonksiyonları açısından en çok hoşlanılan iş yaratıcılık çevresinde yoğunlaşırken, en az hoşlanılan iş haberleşme, temsil etme ve güdülemeyle ilgili olmaktadır. Yapmaktan en çok hoşlandığı işi, sürekli ekip çalışmasıyla ve bazen ekip çalışmasıyla yapanların tek başına çalışanlara oranla global iş doyumlarının daha yüksek olduğu görülmüştür. Yapmaktan en çok hoşlanılan işin yapılma sıklığı ile global iş doyumu arasında anlamlı bir ilişki bulunamamış, ancak en az hoşlandığı işi 15 günde bir yapanların spesifik iş doyumu açısından en doyumlu grup olduğu görülmüştür. En az hoşlandığı işi hemen her gün yapanlarla seyrek olarak yapanlar arasında anlamlı bir farklılaşma bulunamamıştır. En çok ve en az hoşlanılan işler açısından kişisel proje değişkenlerinin ortalamalarının anlamlı bir farklılaşma gösterdiği saptanmıştır. Bu ayrımda en az hoşlanılan iş lehinde çıkan 3 değişken söz konusudur: Stres, zorluk ve negatif etki. İster yüksek doyumlu ister düşük doyumlu olsun tüm denekler göz önüne alındığında en az hoşlanılan iş, en çok hoşlanılan işe oranla daha stres yaratıcı, daha zor ve diğer işleri engelleyici olarak algılanmaktadır.116 Analiz sonuçlarına göre yaşam ve iş doyumunun birbiriyle pozitif yönde ilişki içerisinde olduğu görülmüştür. Spesifik iş doğumuyla ilgili değişkenlerden kişisel güven ve inanç, terfi, saygınlık ve gelir değişkenlerinin global iş doyumuna; terfi ve insiyatif değişkenlerinin ise yaşam doyumuna açıklık getirdiği saptanmıştır. Erkeklerin kadınlara oranla hem global hem de spesifik iş doyumlarının; üst ve orta düzey yöneticilerin alt düzey yöneticilere oranla global iş doyumlarının, spesifik iş doyumlarının ve yaşam doyumlarının daha yüksek, master eğitimi alanların ise diğer tüm kişilere oranla spesifik iş doyumlarının daha düşük olduğu görülmüştür. Mesleği eğitimine paralel olanların, eğitimiyle işi kısmen uyuşan ya da hiç uyuşmayan kişilere oranla global iş doyumlarının; yaptığı iş mesleki formasyonuna paralel olan ya da kısmen uyuşanların, işiyle formasyonu farklı kişilere oranla yaşam doyumlarının daha yüksek olduğu saptanmıştır. Doyum ölçeğine verilen yanıtlar bütün olarak göz önünde bulundurulduğunda, ifadelere olumlu yönde katılımın yüksek olduğu görülmüştür. | |