dc.description.abstract | 274 ÖZET `Hermann Lenz ve Ferit Edgü'de Kişisel Gözlemlerin Yazı na Dönüşme Biçimleri`ni konu edinen çalışmanın girişinde Hermann Lenz' in Alman edebiyatındaki, Ferit Edgü'nün ise Türk edebiyatındaki yerinden ve bu yazarlar üzerine yapı lan araştırma ve kritiklerden söz edilmektedir. Çalışma beş ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, geçmişi, düşlerinde yaşanmaya değer mekân ve zaman dilimi olarak canlandıran Hermann Lenz1 in roman figürleri Anton Waaik ve Eugen Rapp, Plarc Aurel kişiliğinde stoist felse fenin temeline oturttukları dünya görüşleri ile içinde ya şadıkları Birinci Dünya Savaşı ve arkasından tkinci Dünya Savaşı Avrupasma karşı tavırlarını, kendi iç dünyalarında alırlar. Yaşadıkları zamandan kaçışın yolu, kendi iç dünyalarına dönmektir. îçe dönük yaşara felsefelerinde her şeyden önemlisi kendi `ben`leridir. Kendi `ben`lerini korumak, onu dokunulmaz kılmak için en kestirme yol da, dış dünyaya karşı mesafe kazanmaktır. `Biedermeier` dönemi ile yüzyıl dönümü Avrupası, geçmişte kalmış olmalarına rağmen, uyumlu yaşam tarzları ile Lenz1 in roman figürleri üzerinde etkili olurlar. İkinci bölümün konusu olan otobiyografi, yazarın kendi izlenimleri doğrultusunda işlenmektedir. Otobiyografik figür Eugen Rapp, dörtlü roman dizisinin ana figürü olarak doğumundan itibaren tüm gelişimleri incelenerek, ikinci Dünya Savaşı sonrası ilk yıllarına kadar ele alınmaktadır. Dizinin ilk romanı `Verlassene Zimmer`de, büyük baba Julius Krumm'dan yola çıkarak üçüncü nesilde Eugen Rapp' m çocuk luk dönemi işlenmiştir. `Andere Tage`, gençlik dönemini; `Neue Zeit`, 2. Dünya. Savaşı yıllarını; `Tagebuch vom Über- leben und Leben` de, savaş sonrası üç yılı kapsamaktadır.275 Bu dörtlü roman dizisinde Eugen Rapp'la ilgili olarak, ya zar kişiliğinin oluşumu vurgulanmaktadır. Bu süreci belirleyen olgular Stuttgart, geleneksel aile yapısı, Heidelberg ve Münih üniversitelerindeki sanat tarihi öğrenciliği, Doğu Rus cephesindeki İkinci Dünya Savaşı yılları, öğrencilik yıllarından arkadaşı Treutlein Hanni ile savaş sonrası ev liliği ve yazarlık deneyimleridir. En önemlisi de, kendi içinde yaşadığı düş dünyasında, Habsburg İmparatorluğu' nun çöküş dönemine rastlayan yıllardaki Viyana 'ya yer vermesidir. Üçüncü bölümde, Ferit Edgü'nün gözlemlerine, varoluşçu felsefenin izlerini taşıyan bir görüşle `zaman` ve `mekân` kavramları çerçevesinde açıklık getirilmiştir. Dördüncü bölümde, `Kimse` ve `O` romanlarında yer veri len gelenek, inanç ve batıl inançlar incelenmektedir. Bunlar ağıt, başlık parası, Alevilerde musahiplik töreni, tıl sım, `Ak-Kuş, Kara-Kuş` ve doğaüstü varolduğu düşünülen bir takım güçlerdir. Beşinci bölümde, Lenz ve Edgü'yü etkileyen yazar ve dü nürler ele alınmaktadır. Ayrıca yazarların `dil` ile ilgi li görüşleri incelenmiş, her iki yazarda da önemli bir anlatım biçimi olan monolog üzerinde durulmuştur. Son olarak da, Lenz ve Edgü'de düş ve gerçeklik konularına açıklık getirilmiştir. Sonuç bölümünde ise, sözü edilen iki yazarın benzer ve farklı yönlerini bir araya getiren bir karşılaştırma yapılmıştır. | |