dc.description.abstract | XI i ÖZET Benlik kavramı ve değeri ile ilgili çalışmalar incelendiğinde, bu kavramlara yönelik tanımlamalarda, kapsamı ile ilgili görüşlerde ve kullanılan ölçme yöntemlerinde önemli farklılıklar olduğu göze çarpmaktadır. Bu alanda çalışmış olan araştırmacılar, bu önemli alanı kendi içinde ele alıp öne sürülen görüşleri ve bulguları karşılaştırarak bütünleştirmeye çalışmak yerine, literatüre birbirinden kopuk bulgular kazandırmışlardır. Bu aşamada değişkenler-arası etkilerin incelendiği kapsamlı modellere gereksinim olduğunun anlaşılmasıyla girişilen çabalardan biri de Harter'ın çalışmalarını doğurmuştur. Benliğin hem çok boyutlu hem de bütünsel (global) olarak değerlendirilmesini ve bu değerlendirmeye benliğin farklı boyutlarında yeterli olmaya çocuk tarafından verilen önemin de katılmasını kapsayan ve ayrıca benlik değerinin etkilendiği ve etkilediği değişkenlerin incelendiği bir modele ulaşan Harter'ın yaklaşımı, günümüz literatüründe önem kazanmaya başlamıştır. Türk örnekleminde 8-12 yaş grubunda bulunan çocukların benlik sistemleri hakkında kapsamlı bilgilerin elde edilmesinin hedeflendiği bu çalışmada ayrıca, 1) Harter'ın çocukluk dönemi için geliştirdiği ölçeklerinin Türkiye'ye uyarlanması, 2) Harter'ın bazı varsayım ve bulgularının sınanması ve 3) Benlik değeri ile cinsiyet, yaş, anababa öğretmen beklentileri ve başarının farklı kaynaklara atfedilmesi gibi bazı değişkenlerle olan ilişkilerin incelenmesi amaçlanmıştır. İzmir'in ilk ve ortaokullannda okuyan ve seçkisiz olarak araştırmaya alınan 657 (319'u kız, 338*i erkek) öğrenci, araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Deneklerden WTs/ üçüncü, 161 'i dördüncü, 159'u beşinci ve 160*1 altıncı sınıf öğrencisidir (8-12 yaş). Araştırmaya aynca, çocuklann değerlendirmeleriyle kıyaslamak üzere beş okuldan toplam 22 öğretmen ve yine aynı amaçla psikiyatri ve psikolojik danışma merkezlerine başvuran aynı yaşlardaki 48 çocuk dahil edilmiştir. Uygulamalar farklı sosyo-ekonomik düzeyleri temsil eden 5 okulda yapılmıştır. Okul uygulamaları, çocuklann sınıflarında grup halinde, psikiyatri veya danışma merkezi uygulamaları ise merkezlerde bireysel olarak yapılmıştır. Çocuklar uygulamalarda, Harter'ın Çocuklar İçin Benlik Algısı Profili, Çocuklar İçin Sosyal Destek Ölçeği ve Önem Ölçeği ile Bireysel Bilgi Formunu tamamlamışlardır, öğretmenler ise Çocuğun Davranışlarının öğretmen Tarafından Değerlendirilmesi formunu her çocuk için ayrı değerlendirmişlerdir.XIII Çalışma bulguları, Çocuklar İçin Benlik Algısı Profilinin, iç tutarlılığının orta düzeyde, öğretmen değerlendirmeleriyle saptanan birleşen geçerliğinin iyi, faktöryel geçerlik için bazı faktörlerin iyi gruplaşmış bazılarının iyi ayrımlaşmamış, ayırdedici geçerliğin ise, seçilen karşılaştırma grubunun heterojen olmasından ve kısmi olarak sınanmış olmasından dolayı sağlıklı sonuçlar vermediğini ortaya koymuştur. Çocuklar İçin Sosyal Destek ölçeğinin psikometrik özelliklerinin ise iyi olduğu bulunmuştur. Harter'ın modelinde, benlik değerinin öncülleriyle (determinants) bütünsel benlik değeri arasındaki ilişkilerin incelenmesi ve sınanması amacıyla yapılan analizlerde, Harter'ın bulgulanna paralel olarak, hem çocukların, benliğin farklı boyutlarında iyi olmaya verdikleri önemle o boyutlardaki yeterlilik algılamalarının farkının (yeterlilik-önem farkı) hem de başkaları tarafından çocuğun ne kadar değer verildiğine ilişkin algılarının (sosyal destek), bütünsel (global) benlik değeriyle (yaşla güçlenen) ilişkileri olduğu, ancak bu iki değişkenin benlik değerine ortak etkilerinin olmadığı bulunmuştur. Yeterlilik-önem farkı ile sosyal desteğin birarada benlik değerindeki değişimin sadece %35'ini açıklayabildiği ve başka değişkenlerin de modele katılarak daha kapsamlı incelemelerin yapılmasının gerektiği öne sürülmüştür. Çalışmada ayrıca çocukların kendilerini en çok uygun davranma ve akademik yeterlilik alanlarında yeterli algıladıkları; en çok uygun davranma, en az fiziksel görünüş alanlarına önem verdikleri; buna karşın bütünsel benlik değeri ile en çok fiziksel görünüş boyutunun ilişkide olduğu bulunmuş ve bunun olası nedenleri tartışılmıştır. Çalışmada ayrıca, erkeklerin atletik yeterlilik, kızların ise uygun davranma alanlarında kendilerini daha yeterli algıladıkları ortaya konulmuştur. Harter'ın benlik değeri üzerinde sadece çocuğun yeterli olmaya önem verdiği boyutların etkisinin olacağı konusundaki varsayımının sınanması ve benlik boyutlarının bütünsel benlik değerine doğrudan (önem işin içine katılmaksızın) etkilerinin incelenmesi sonucunda, bütünsel benlik değerine, benlik boyutlarındaki yeterliliklerin doğrudan etkilerinin olduğu ve sadece sosyal onay boyutunda yeterli olmaya verilen önemin yeterlilik değerlendirmeleriyle etkileşim içinde olduğu saptanmıştır. Harter'ın bu konudaki görüşlerine uygun sonuçlar elde edilememesinin olası nedenleri, öneme ilişkin ölçme aracının geçerliliği çerçevesinde tartışılmıştır. Çalışmada ayrıca, düşük benlik değerine sahip çocukların, benlik boyutlarında algıladıktan yeterlilikleriyle o boyutlara verdikleri önem arasındaki farklılıkların en fazla, yüksek benlik değeri grubundaki çocuklarda ise bu farkın en az olduğu bulunmuş ve olası nedenleri, Harter'ın bulgu ve yorumlarıyla karşılaştırarak tartışılmıştır. | |