dc.description.abstract | ÖZET Bu araştırmanın amacı, zihinsel özürlü kardeşe sahip olan ve olmayan ilkokul çocuklarının davranış problemlerinin karşılaştırılarak, annenin kaygı düzeyi ve diğer faktörler ile olan ilişkisinin incelenmesidir. Araştırmanın örneklemini, İzmir ilinde yaşayan, özürlü kardeşe sahip olan 90 çocuk ve anneleri, ve özürlü kardeşe sahip olmayan 90 çocuk ve anneleri oluşturmaktadır. Özürlü kardeşe sahip olan ve olmayan çocukların annelerine, çocuklarının davranış problemleri hakkında bilgi almayı amaçlayan, Achenbach'ın (1981) geliştirdiği Çocuk Davranış Değerlendirme Ölçeği (Child Behavior Check List), ve kaygı düzeylerini ölçmeyi amaçlayan, Spielberger ve arkadaşlarının (1970) geliştirdiği Sürekli Kaygı Envanteri (Trait Anxiety Inventory) uygulanmıştır. Bunun yanında, özürlü kardeşe sahip olan çocukların annelerine araştırmacının oluşturduğu bir bilgi formu uygulanmıştır. Bilgi formunda; özürlü çocuğun özürünün derecesi, kardeşler arasında yaş farkı, doğum sırası, ve cinsiyet durumu, ve kardeş ilişkilerinin niteliği gibi, özürlü kardeşe sahip olan çocukların davranış problemleri ile ilişkili olabileceği düşünülen değişkenler yer almaktadır. Özürlü kardeşe sahip olan çocuklara, araştırmacının oluşturduğu bir anket uygulanmıştır. Ankette özürlü kardeşe sahip olan çocukların, özürlü kardeşlerine ve ebeveynlerinin tutumuna yönelik duygularını içeren maddeler yer almaktadır. Özürlü kardeşe sahip olmayan çocuklar ile ise görüşülmemiştir. Verilerin analizinde SPSS paket programı kullanılmış, tek yönlü varyans analizi ve Pearson korelasyon analizi uygulanmıştır. 131Özürlü kardeşi bulunan çocukların, özürlü kardeşi bulunmayan çocuklara göre daha fazla davranış problemine sahip olduğu, ve bu problemlerin, annelerinin kaygı düzeyi ile önemli ölçüde ilişkili olduğu belirlenmiştir. Özürlü kardeşe sahip olan kızların problemleri, erkeklere göre daha fazladır, ve annenin kaygı düzeyi ile daha fazla ilişkilidir. Özürlü kardeşe sahip olan kızların yüksek düzeyde saldırgan davranışa ve depresyona, erkeklerin ise depresyona ve okul problemlerine sahip olduğu görülmektedir. Özürlü çocuğun özürünün derecesi, ve ebeveynler ile özürlü kardeş hakkında açık bir iletişim içerisinde olmama, özürlü kardeşe sahip olan kızların problemleri ile ilişkili görünmektedir. Anne ve babanın eğitim düzeyi, kardeşlerin doğum sırası, cinsiyet durumu, ve ailedeki çocuk sayısı gibi değişkenler, özürlü kardeşe sahip olan çocukların problemleri ile ilişkili bulunmamıştır. Ancak özürlü çocuğun eğitim alma süresinin, özürlü kardeşe sahip olan çocukların dışa yönelim problemleri ile ilişkili olduğu belirlenmiştir. Ebeveynlerin özürlü çocuğa yönelik olumsuz tutumunun da, özürlü kardeşe sahip olan erkeklerin davranış problemleri ile ilişkili olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, özürlü kardeşe sahip olan çocukların annelerinin açık uçlu yanıtları göz önüne alındığında, özürlü kardeşi ile çatışma yaşayan çocukların davranış problemlerinin daha fazla, ve annelerinin kaygı düzeyinin daha yüksek olduğu görülmektedir. Özürlü kardeşe sahip olan çocukların, özürlü kardeşlerine ve ebeveynlerine yönelik duygu ve düşüncelerini açıklamada çekingen davrandığı, ve ankete olumlu nitelikte yanıtlar verme eğiliminde olduğu gözlenmiştir. Ilkokullardaki rehberlik hizmetlerinin oluşturacağı kardeş tartışma grupları ve diğer destekleyici programlarla, özürlü kardeşe sahip olan çocukların; duygularını daha rahat ifade edebileceği, ebeveynleri ile daha açık bir iletişime girebileceği, ve uyum problemlerinin azalabileceği düşünülmektedir. 132 | |