dc.description.abstract | Türkmen Türkçesiyle Türkiye Türkçesi arasındaki ilişkileri belirleyen bir dil çalışması günümüze kadar yapılmamıştı. Bu araştırma, konuyla ilgili ilk örneği oluşturmaktadır. Çalışmamızda, Türkmence ve Türkçe eş sesli ve çok anlamlı kelimeler karşılaştınlmıştır. Bu karşılaştırmada kelimelerin yeni anlamlan kadar eski anlamlan da dikkate alınmıştır. Ayrıca, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde kullanılan kelimelerin Türkmence'deki benzerleri üzerinde de durulmuştur. Giriş: a) Türkmen Türkçesi. Oğuzca'nın doğu kolunu meydana getiren Türkmence, bir taraftan Eski Türkçe'nin dil özelliklerini korur, diğer taraftan da Çağatayca ve Kıpçakça'nın etkisinde kalır. Böylece, bazı dil özellikleriyle Oğuz grubunun diğer üyelerinden ayılır. Türkmenlerin millet olarak ortaya çıkışının XIV. -XV. yüzyıllar arasında olduğu, bilim adamları tarafından tahmin edilmektedir. Bu yüzyıllarda, bütün Türkmen boylan için ortak bir yazı dili meydana gelmiştir. XIX. yüzyılda Türkmence üzerindeki ilk dil çalışmaları ortaya çıkar. Bunlar, Türkmence öğrenmek için yazılmış konuşma kılavuzları ve dil konularında yazılmış çeşitli notlardır. XX. yüzyılın başlarına gelince, Türkmen Dili ve Edebiyatı hakkında çalışmalar ve `Rusça- Türkmence` sözlükler yayımlanır. Türkmenistan'daki Türkmenler önce Arap, 1930 yılında da Lâtin alfabesini kabul ederler. Otuzlu yılların sonunda da Kiril alfabesi kabul edilir. 1936 ve 1954 yıllarında yapılan dil kurultayları, Türkmen yazı dilini belirli bir düzene sokar. Türkmen yazı dili, Teke şivesinin Ahal ağzına (Aşgabat Türkmencesi'ne) dayanır; fakat diğer şivelerin de edebî dilin kuruluşunda rolü vardır. b) Türkmen şiveleri. Bu bölümde, Göklen, Ata, Nohur, Sarık, Alili, Salır, Ersarı şiveleri, Teke şivesinin Ahal ve Man, Yomut şivesinin Batı ve Stavropol Türkmenlerinin ağızlarının dil özellikleri hakkında bilgi verilmektedir. Yukarda adı geçen Türkmen şiveleri ile Türkmen yazı dili arasındaki fonetik, morfolojik değişikliklerle kelime hazineleri arasındaki farklılıklar üzerinde durulmaktadır. Türkmen yazı dilinin etkisiyle, şivelerin yavaş yavaş kendi dil özelliklerini kaybettikleri de bir gerçektir. Türkmen şivelerinden Sank, Nohur ve Ersan şivelerinin Türkiye Türkçesine daha fazla yakın olduğu görülmektedir. Ersan şivesindeki şimdiki ve geniş zaman ekleri, Nohur şivesindeki ünlülerin kısa411 söylenişi, Sank şivesinde ise, bazı kelimelerin telâffuzu, sedasız ünsüzlerden sonra gelen seslerin sedastzlaşması vb. gibi özellikler, Türkiye Türkçesine benzemektedir. Çok Anlamlılık Ve Es Seslilik. Kelimelerin birkaç anlam taşımasına çok anlamlılık denilir. Kelimelerde çok anlamlılık özelliği karşımıza çıksa da, bu çok anlamlılığın çekirdeğini ilk anlam oluşturmaktadır. Diğer anlamlar, ilk anlamın devamı olan komşu anlamlar olarak ortaya çıkmaktadır. Eş sesli kelimelerde de, bir kelime, birkaç anlam taşıyabilir; ama, eş sesli kelimelerle çok anlamlılığı karıştırmamalıdır. Türkmen Türkçesi ile Türkiye Türkçesinin söz varlığı açısından karşılaştırıldığı çalışmamız sonunda kelimenin yer aldığı Eş Sesliler Dizini (toplam 87 kelime) ile Çok Anlamlılar Dizini (toplam 3194 kelime) ortaya çıkarılmıştır. Türkmence île Türkiye Türkçesi Arasındaki Farklılıklar. 1. ` Ses Bilgisi ` bölümünde ünlülerin, ünsüzlerin ve uzun ünlülerin Türkmence ve Türkiye Türkçesi arasındaki ön, iç ve son ses farklılıkları açıklanmaktadır. Aynca, Türkmence'nin önemli olan fonetik özellikleri de çalışmada gösterilmektedir. 2. ` Şekil Bilgisi ` Bu bölümde, Türkmence ile Türkiye Türkçesi arasındaki yapım ve çekim eklerindeki farklılıklar karşılaştırılmaktadır. Sonuç: Türkmen Türkçesi ile Türkiye Türkçesi'nin kelime hazinesini aldığımız bu çalışmada sözlük sahasındaki yakınlığı ortaya çıkarmaktadır. İki Türk şivesinin yakınlığı, yirminci asır ortalarında yapılan dil inkılabı sonrasında tasfiye edilen kelimelerin unutulmasıyla azalmaktadır. Türkmence'de uzun ünlüler eş sesli kelimeleri birbirinden ayırır. Türkiye Türkçesi'nde bu imkan yoktur. Kısacası, Türkmence'nin, kelime hazinesi bakımından, Türkiye Türkçesi'nin halk ağızlarına daha yakın olduğu ortaya çıkmaktadır. Büyük ölçüde ortak olan bu iki Türk şivesinde, sekiz-dokuz asır içinde epeyce anlam farklılığının ortaya çıktığı görülmektedir. | |