dc.description.abstract | Cenâb-ı Hakk'ın, insanlara ihsan ettiği en son hidayet kaynağı olan Kur'ân-ı Kerim, aslı ile korunan tek mukaddes kitap, insanlığı kurtuluşa erdirecek ahkâm, ilim, irfan, hikmet ve hidayet rehberidir.Kur'ân, İslâm dininin ilk kaynağı olarak, müminlerin inanç ve amel prensiplerini içinde barındırmakla birlikte, bu kaideleri açıklayan kutsal kitaptır. Bu nedenle, onun kullanmış olduğu kelime ve kavramlar, İslam düşüncesinin şekillenmesine ve terminolojisinin oluşmasında ilk sırada yer almaktadır. Fısk kavramı da Kur'ân'ın inişiyle birlikte, özel olarak, Allah'ın emrinden çıkma anlamına hasredilmiştir. Böylelikle, Kur'ân, bu kelimeyi, İslam terminolojisine özgün kılmıştır. Kur'ân'ın nüzulünden sonra ise, bu kavram bazı kelâmî ve fıkhî tartışmalar çerçevesinde, Kur'ân'ın kullandığı anlamdan hareketle, büyük günah işleyen kişiler için kullanılmış ve tartışmalar daha çok bunun üzerinden sürdürülmüştür.Biz bu kullanımların sıhhatini incelemekle birlikte, bir kelâm ekolünün kurucusu Ebû Mansûr el-Mâturîdî'nin, bu kavramı, Kur'ân'ın kullandığı anlam çerçevesinden uzaklaşmadan kullandığını ve te'villerinde buna riayet ettiğini, fâsık adının, kebîre ehli için kullanılabileceğini, bununla birlikte, bu ismi ancak o kişinin durumunu bilen kişinin kullanmasının doğru olacağı bilgisine ulaştık. Bu nedenle hem `Te'vîlâtu'l-Kur'ân`a hem de `Kitâbu't-Tevhîd`e müracaat edildiğinde, Mâturîdî'nin, büyük günah işleyen kimse için `fâsık mümin` yerine daha çok günahkâr mümin ismini kullanmayı yeğlediği görülebilir. Mâturîdî, bu tercihleriyle, özgün bir Kur'ân anlayışı olduğunu ve Kur'ân'ın anlaşılmasına olan katkısını bir kez daha kanıtlamıştır. Bizler bu çalışmayı yaparken onun düşünce dünyasını yeniden keşfetmenin bir gereklilik olduğu kanısına vardık. Yıllarca ihmal edilen bu büyük bilgenin kıymetinin, eserleri incelendikçe daha da artacağı kanaatinde olduğumuzu da belirtmek istiyoruz.Anahtar Kelimeler: İmâm Mâturîdî, Te'vîlâtu'l-Kur'ân, Fısk, Kebîre, İman, Küfür. | |
dc.description.abstract | The Qur'ān is the main source of Islamic religion, the sacred book that contains and explains beliefs and action principles of believers. For this reason, his concepts are at the first place in the formation of Islamic terminology. The concept of Fisk is also used in the meaning of leaving the command of Allah after the passage of the Qur'ān. Thus, the Qur'ān is unique to the Islamic terminology. This concept has been used for the sinful person after the Islam. The discussions in Islamic Law and Kalam have also continued through this use.The purpose of this study is to understand the meaning changes of the concept of fisk and how Abū Mansūr al-Māturīdī used this concept in his book `Ta'wīlāt al-Qur'ān`. As a result, we see that Māturīdī's use of the fisk concept and the explanations he made about the fisk concept adheres to the Qur'ān. From all this, it can be said that Maturidi has a unique approach to understanding the Qur'ān.We think it is a necessity to discover his world of thought while doing this work. The subject matter of this great scholar who has been neglected for many years will be much more subject to research.Keywords: İmām Māturīdī, Ta'wīlāt al-Qur'ān, Fisq, Īmān, Kabīra, Kufr. | en_US |