Politics of decay: Decadent literature, aestheticism and ideology

Abstract

Bu çalışmanın amacı, ondokuzuncu yüzyıl sonunda İngiltere'de var olan edebiyat akımlarından estetikçilik ve dekadan edebiyatı ideoloji ve ütopya kavramlarıyla bağlantılı olarak incelemektir. Çalışmada Walter Pater'ın Marius the Epicurean ve The Renaissance: Studies in Art and Poetry; Oscar Wilde'ın The Picture of Dorian Gray ve The Soul of Man under Socialism; Vernon Lee'nin ise Miss Brown ve ?Prince Alberic and the Snake Lady? adlı eserlerine odaklanılmaktadır. Amaçlardan biri ideoloji ve ütopya kavramlarını Marksist gelenekte ele alındıkları biçimde incelemektir. İdeoloji kavramı bu çalışma için seçilmiştir çünkü sanat eserinin toplumsal düzenle olan bağlantısını ortaya koymak konusunda yardımcı olmaktadır. Yine Marksist gelenekte yorumlandığı şekliyle ütopya kavramı da sanat eserinin kabulleri alt üst eden özelliklerini ortaya çıkarmak açısından önemlidir. Bu kavramlar estetikçilik ve dekadan edebiyat örneklerini çözümlemek ve egemen ideolojiyle olan bağlarını ortaya çıkarmak, aynı zamanda bu eserlerin ütopyacı özelliklerini incelemek için kullanılmaktadır.

The aim of this study is to analyse aestheticism and decadent literature of the late nineteenth-century England with relation to the concepts of ideology and utopia. The study focuses on Walter Pater?s Marius the Epicurean and The Renaissance: Studies in Art and Poetry; Oscar Wilde?s The Picture of Dorian Gray and The Soul of Man under Socialism; Vernon Lee?s Miss Brown and ?Prince Alberic and the Snake Lady.? One of the objects is to explore the concepts of ideology and utopia as interpreted within the Marxist tradition. The notion of ideology is chosen for this study as it is instrumental while analysing the relationship of a work of art to the social order. Also the notion of utopia as interpreted within the Marxist tradition is significant since it reveals the subversive characteristics inherent in a work of art. These concepts are used to analyse aestheticism and decadent literature in order to reveal their relationship to the dominant ideological order and also to explore their utopian potential.