dc.contributor.advisor | Otrar, Mustafa | |
dc.contributor.author | Halaçoğlu, Başak | |
dc.date.accessioned | 2020-12-29T07:22:33Z | |
dc.date.available | 2020-12-29T07:22:33Z | |
dc.date.submitted | 2008 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/343668 | |
dc.description.abstract | Bilindiği üzere, çalışma hayatı insan hayatının önemli bir bölümünü teşkil etmektedir. İnsan hayatının yaklaşık dörtte üçüne yakın bir dilimini işte geçirmektedir. Bu nedenle iş insan hayatının en önemli istikrarlı ve devamlı aktivitelerinden biri olmaktadır. İş yerinin ideal bir iş yeri olması için iş hayatı dışında kalan hayatın tamamen buradan uzak tutulması gerekmektedir. Oysa iş ortamında bir anne ailesine olan zorunlu görevleri yüzünden diğerleri tarafından ihraç edilebilmektedir. İşte sahip olunması gereken rasyonel tutuma tam bir karşıt örnektir bu. Buradan da anlaşıldığı üzere iş hayatında bireyler tek boyutlu, eksik, kendinden ve diğerlerinden yabancılaşmış olmak zorunda kalmaktadır. Çünkü bu yeni yüzyılda yeniden tanımlanan iş kavramı ile iş hayatının gerekli ve zorunlu sorumluluklarının ciddi bir şekilde artması yüzünden çalışanlar istedikleri kadar serbest davranamamaktadırlar. Ve yabancılaşma kavramı karşımıza sanki zorunluluklardan kaynaklanan bir sorun olarak çıkmaktadır.Yabancılaşma kavramını ilk kez felsefi bir kavram haline getiren Hegel'dir. Hegel'de (1986) yabancılaşma, kendi içinde, kendi ortadan kaldırışını içerir. Yabancılaşma öteki varlıktır, bilincin ve özbilincin, nesnenin ve öznenin karşıtlığıdır.Marx'a (2007) göre yabancılaşma, insanı, kendi etkinliğinin ürünlerine, üretken etkinliğinin kendisine, içinde yaşadığı doğaya, kendine, kendi özsel doğasına, insanlığına, öteki insanlara yabancılaştıran eylemdir.Yabancılaşmayı sadece kuramsal boyutta ele almanın ötesinde, ampirik çalışmalar yaparak yabancılaşmanın somut bir bicimde ölçülmesi sorununun gündeme geldiği bu dönemde, özellikle Amerikalı toplumbilimciler bu alanda öncülük yapmışlardır. Bu araştırmacıların başında Seeman gelmektedir. Seeman'in yaptığı çalışmalaryabancılaşmanın tanımlanmasına ve gözlemlenebilmesine çok büyük katkılar getirmiştir. Seeman, yabancılaşma kavramını sınırlandırarak bireye etkilerini aşamalarla göstermiştir (Ekmekci, 1999; Eltugay, 1999; Hoşgörür, 1997; Tezcan, 1993: Esin, 1982). Seeman'in amacı, toplum içinde hareket eden bireyin kişisel acıdan yabancılaşmasını incelemektir. Bu amaç doğrultusunda Seeman, yabancılaşmayı sosyo-psikolojik açıdan ele almış ve araştırmalarında toplumsal koşulları dışarıda tutmuştur (Esin, 1982, s.109). Seeman (1959), yabancılaşma kavramını sınırlandırarak bireye etkilerini aşamalarla göstermiştir. Yabancılaşmanın boyutlandırılmasında, Seeman'ın sınıflandırması büyük bir kabul ve destek görmüştür. Seeman'a gore yabancılaşmanın beş boyutu vardır. Bu boyutlar; güçsüzlük, anlamsızlık, normsuzluk, çevreden uzaklaşma ve kendinden uzaklaşmadır (Pars, 1982:109). Bu araştırmada Melvin Seeman'in öngördüğü kuram esas olarak alınarak YAYÖ (Yeditepe Akademisyenlerin Mesleğe Yabancılaşma Ölçeği) geliştirilirken onun sınıflandırması kullanılmıştır.Yabancılaşma iş görenden işverene, çalışma koşullarından, teknolojik şartlara, sosyal ve ekonomik amaçlı bir örgütten toplumun geneline, bireyi etkileyen bir sosyal olgu olarak karşımıza çıkmakta, politik, ekonomik, sosyolojik ve psikolojik yazında olduğu gibi, örgütsel ve yönetsel yazında da dikkatle ele alınmaktadır. Yabancılaşmanın bir eğitim kurumu olarak okullar üzerinde büyük etkilerinin olduğu gözlenmektedir (Balcı, 2001:86). Eğitim kurumlarının işleyişinde de eğitim iş görenleri, önemli rol ve görevler yüklenmektedirler. Kurumu amaçlarına ulaştırmada ve etkili kurum yaratmada öğretmenlerin yüklendiği rol oldukça önemlidir (Balcı, 2001:86). Öğretmen olmadan eğitim hizmeti üretilemez. Başarılı ve etkili bir öğretmen, sistemi başarıya ulaştırmada önemli göstergelerden biridir (Elma, 2003:4) Oğuzkan da başarılı bir öğretmenin üç yönü bulunduğunu belirtmektedir: (a) toplumun aydın bir üyesi olarak öğretmen, (b) dünya topluluğunun uyanık bir üyesi olarak öğretmen ve (c) mesleğinin yeterli bir üyesi olarak öğretmen (Oğuzkan, 1965, akt: Hesapçıoğlu, 2008).Eğitim kurumları eğitim sisteminin en işlevsel parçasıdır (Açıkalın, 1998:1). Eğitim kurumlarının temel işlevi, çevreyi gerekli şekilde düzenleyerek, öğrencilerine istenilen davranışları kazandırmak ve öğrenme yaşantılarının yaşanmasını sağlamaktır. Bu nedenlerdendir ki eğitim kurumundaki eğitim hizmetini üreten öğretmen, eğitim sisteminin vazgeçilmez iş görenidir. Çünkü öğretmen eğitim hizmetlerini üreten kişidir(Başaran, 2006:123). Sosyal ve ekonomik değişmeler eğitim kurumunda çalışan personelin düşünüş ve davranışlarının değişmesini zorunlu kılmaktadır (Taymaz, 1997:2). Gerek bu değişime uyum sağlayabilmek gerekse de eğitim kurumunun amaçlarının tam gerçekleşmesinde öğretmenleri mesleklerine yabancılaşma sürecinin önemi yadsınamaz.İşe yabancılaşma ise, bireysel düzeyde, zihinsel rahatsızlık (Kornhauser, 1965), işten doyumsuzluk, iş stresi, depresyon ve diğer birçok psikolojik rahatsızlıklarla (Sashkin,1984) ortaya çıkar. Öte taraftan toplumsal ve örgütsel açıdan, düşük üretkenlik, bozuk moral ve ahlaki değerler, yüksek düzeyde işgücü devri ve işten kaçma (iş başından uzaklaşma, kaytarma) ile hastalıklar veya rahatsızlıkların birçok bicimi örneğin, artan suç oranları, sabotaja yönelme, sağlık ve sosyal güvenlik maliyetlerinde artış, iş yavaşlatma ve grevler nedeniyle baskı altına alınmış bir ekonomi biçiminde karşımıza çıkmaktadır (Kanungo, 1992:414). Mesleğine yabancılaşan bir öğretmen, işini kendi dışında tekdüze bir etkinlik olarak algılamakta ve bu durum onun öğretme-öğrenme sürecinde göstermesi gereken dersine donuk tutumları ile öğrencilerine dönük davranışlarını olumsuzlaştırmakta, bu da öğretme-öğrenme surecinde etkililiği ve verimliliği azaltmaktadır (Bayındır, 2002:2). Öğretmen bir toplumsal kurum olan `yüksek okul `da belli bir tür mesleki eğitim alır. Bu eğitimin türü ve niteliği onun davranışını belirler.Günümüzde sosyal örgütler gerçekten o örgüt için hiçbir anlam taşımayan insanlarla dolmakta ya da insanlar kendileri için hiçbir anlam taşımayan örgütlerde yer almaktadırlar. Bu da ne yazık ki ne ortak kültürel amaç doğrultusunda ne de ortak iş amaçları doğrultusunda işverene karsal bir getiri olarak geri dönmektedir. Fakat en önemlisi son yıllarda bilimsel olarak farz edilen bu postmodernist yaklaşımın ortaya çıkardığı bu metodun bilfiil yönetime uygulanması yabancılaşmış insanlar topluluğunu ortaya çıkarmaktadır. Bu sosyal örgütler üniversiteler ve çıktı da öğrenci olduğu zaman sonuç bir problem olarak ortaya çıkmaktadır. Yabancılaşma, postmodernizm sonucunda ortaya çıkan bir perspektiftir. Ve bu perspektif içinde ortaya konulan nedenlerin belirlenmesi gerekmektedir.Bu araştırmanın genel amacı, Yüksek Öğretim Kurulu'na bağlı İstanbul ilindeki Vakıf ve Devlet Üniversitelerinde görev yapan öğretim elemanlarının işe yabancılaşma düzeylerini belirlemektir. Bu doğrultuda, bu çalışma öğretim elemanlarının işlerini dahaetkili ve başarılı bir biçimde yürütmesi için nedenlerin ortadan kaldırılması için yarar sağlayacaktır. Ve aynı zamanda, öğretim elemanlarının performanslarının nasıl en üst düzeye çekilmesi konusunda çeşitli bulgular ortaya koyacaktır. Yabancılaşma kavramı ancak ortak amaçlarımızı nasıl paylaşabileceğimizi öğrenebildiğimizde ortadan kalkabilecektir Yabancılaşma ile ilgili yapılacak bilimsel araştırmalar buna hizmet edecektir. Bu araştırma da bu tür bir amaca yapacağı katkı açısından önem taşımaktadır. Türkiye'de üniversitelerdeki öğretim elemanlarının işe yabancılaşmasına yönelik çok fazla araştırma bulunmamaktadır. Türkiye'de üniversitelerdeki öğretim elemanlarının yabancılaşma ile ilgili alanyazının çok fazla olmayışı açısından bu araştırma bu boşluğu biraz da olsa doldurmaya çalışması açısından önem taşımaktadır.Yeditepe Akademisyenlerde Mesleğe Yabancılaşma Ölçeğinin (YAYÖ) Geliştirilmesi:Bu araştırmanın genel amacı, Yüksek Öğretim Kurulu'na bağlı İstanbul ilindeki Vakıf ve Devlet Üniversitelerinde görev yapan öğretim elemanlarının işe yabancılaşma düzeylerini belirlemektir. Bu genel amaç çerçevesinde öncelikle akademik personelin yabancılaşma düzeylerini belirleyebilmek amacıyla bir ölçme aracı geliştirilmiştir. İstanbul ilindeki tüm vakıf ve devlet üniversitelerinden izin alınarak öğretim elemanlarına ulaşılmış katılımı sağlanan toplam 345 öğretim üyesi araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Bu uygulamalar 2008-2009 eğitim-öğretim yılı birinci ve ikinci kanaat dönemlerinde gerçekleştirilmiştir.Araştırmada 1 anket ve 1 ölçek kullanılmıştır. Bunlar araştırmacının demografik değişkenleri belirlemek amacıyla hazırladığı bir bilgi toplama formu, diğeri de öğretim elemanlarının akademik yabancılaşma düzeylerini belirlemek için araştırma kapsamında geliştirilen Yeditepe Akademisyenlerde Mesleğe Yabancılaşma Ölçeği (YAYÖ)'dir. Kuramsal olarak da Seeman'ın kuramsal açıklamaları merkeze alınmıştır. Ölçek beşli likert tipi modele uygun şekilde tasarlanmıştır.Literatür taraması yapılmış, uzman görüşüne başvurulmuş son hali verilmiş olan taslak ölçeğin geçerlik ve güvenirlik çalışmalarına yer verilmiştir. İç tutarlık analizleri (Cronbach's Alpha, Guttman, Spearman), madde toplam ve madde kalan analizleri (item-total, item reminder), faktör analizi (KMO, Barttlet; temel bileşenler analizi, varimax withKaiser Normalization), madde ayırt edicilik analizleri (Discriminity) bu bağlamda gerçekleştirilecek bazı analizleri oluşturmaktadır. Sonuç olarak, farklı üniversitelerde görev yapan öğretim elemanlarının akademik yabancılaşma düzeyleri farklı demografik değişkenler bağlamında incelenmiştir.Araştırma bulguları sonucunda, akademisyenlerin (YAYÖ) anlamsızlık duygusu alt boyutu puanlarının medeni durum değişkenine göre (X2=6,362; p>,05), Normsuzluk alt boyutu puanlarının yaş değişkenine göre (F=3,293; p<,05), Yalıtılmışlık duygusu alt boyutu puanlarının yaş değişkenine göre (F=4,453; p<,01), Kendine yabancılaşma alt boyutu puanlarının görev yapılan fakülte değişkenine göre (X2=20,940; p<,05), Yalıtılmışlık duygusu alt boyutu puanlarının görev yapılan fakülte değişkenine göre (X2=6,362; p>,05), Normsuzluk alt boyutu puanlarının unvan değişkenine göre (X2=11,572; p<,05), Yalıtılmışlık duygusu alt boyutu puanlarının unvan değişkenine göre (X2=20,940; p<,05), Yalıtılmışlık duygusu alt boyutu puanlarının haftalık ders saati değişkenine göre (F=4,453; p<,01) ve Güçsüzlük alt boyutu puanlarının haftalık ders saati değişkenine göre (F=3,383; p<,01) anlamlı bir farklılık gösterdiği saptanmıştır.Anahtar Kelimeler: Yabancılaşma, Akademisyenlerin Mesleğe Yabancılaşması, Yabancılaşmanın Boyutları, Mesleğe Yabancılaşma, Ölçek, | |
dc.description.abstract | As is known, work life represents an important part of human life. Approximately three quarters of the human life is spent at work. For this reason, work is one of the most important, stable and continuous activities in human life. For work to be an ideal place, life outside work must be kept completely away from here. However, a mother in the business environment can be exported by others because of her mandatory tasks of the family. This is a complete counter-example against the rational attitude that you must have at work. As you can see from this, individuals in business life are forced to become one-dimensional, incomplete and alienated to self and others. This is because workers cannot act as freely as desired due to the redefined concept of the business world with the serious increase in the necessary and mandatory responsibilities. And the concept of alienation encounters as a challenge as a result of necessity.Hegel is the first person that rendered the concept of estrangement into a philosophical concept. Alienation in Hegel (1986) includes eliminating itself from within. Alienation is the other asset, awareness and self-awareness is the opposition of subject and object.According to Marx (2007), alienation is an act estranges people to the products of their activity, productive activity itself, the nature they live in, its own nature, to humanity and other people's actions.Instead of approaching alienation in theoretical dimensions, American population scientists led the way to measure the problem of estranged activities in concrete form to the agenda during this period by doing empirical studies. Seeman is the beginning of this research. The works carried out by Seeman has brought enormous contributions to thedefinition and observation of alienation. Seeman has shown individuals the impact of the alienation concept in stages by limiting it (Ekmekçi, 1999; Eltugay, 1999; Hoşgörür, 1997; Tezcan, 1993: Esin, 1982). Seeman?s aim is to examine alienation of an individual that act within the community from the individual's personal perspective. For this purpose, Seeman approached alienation from socio-psychological perspective, and excluded the social conditions from research (Esin, 1982, s.109). Seeman (1959) has shown individuals the impact of the alienation concept in stages by limiting it. In the propation of alienation, Seeman?s classification has been accepted and supported. According to Seeman, alienation has five dimensions. These dimensions are; powerlessness, meaninglessness, normlessness, isolation, and self-estranegement (Pars, 1982:109). In this study, theory predicts of Melvin Seeman was set as the basis and his classification was used while developing YAYO (The Scale of Yeditepe Academicians Alienation to Vocation).Alienation emerges from work to the employer, working conditions, technological conditions, social and economic purposes of an organization of a society in general, a social phenomenon that affects the individual and is approached carefully regarding political, economic, sociological and psychological type, as well as in organizational and managerial literature. It is observed that alienation has large impacts over schools as an educational institution (Balcı, 2001:86). Education employees in the functioning of educational institutions are loaded with important roles and responsibilities. Teachers play a big role in delivering the objectives of the institution and creating an effective institution. A successful and effective teacher is one of the important ways of delivering the system successfully (Elma, 2003:4). Oğuzkan states that there are three ways of a successful teacher: (a) teacher as the enlightened member of the society, (b) teacher as the vigilant member of the world community and (c) teacher as an adequate member of their work (Oğuzkan 1965, akt: Hesapçıoğlu, 2008).Education institutes are the most functional parts of the education system (Açıkalın, 1998:1). The main function of the education institutes is to make students gain the desired behavior and live the learning life by regulating the environment as required. Because of this, the teachers producing the education service in the education institutes are the essential employees of the education system. Because teachers are the personsproducing the education services (Başaran, 2006:123). Social and economic changes in the education institute require the personnel?s thoughts and behaviors to change (Taymaz, 1997:2). The need to adapt to this change and the objectives of the educational institutions to realize the full importance cannot deny the process of teacher?s estranging to their profession.Alienation towards work emerges from mental disorders (Kornhauser, 1965), dissatisfaction from work, job stress, depression and other psychological disorders at individual level. But on the social and organizational perspective, low productivity, bad morale and moral values, high levels of labor transfer and escape from work (deviate or lapse from work) and diseases or disorders of the many formats, for example, increasing crime rates, the direction of sabotage, health and social security in the cost of increase in business due to slowdown and the strike has been under pressure to get us in the form of an economy (Kanungo, 1992:414). A teacher alienated to her/his career perceives her/his career as a monotonous activity outside of their own and makes their attitudes towards their students negative with the opaque attitudes to lessons that it should be showing in their teaching-learning process (Bayındır, 2002:2). Teacher takes a particular kind of training from `high school` as the social institution. This type and quality of education determines their behavior.Today social organizations are full of people that have no meaning to the organization whatsoever or people take place in organizations that mean nothing to them. This unfortunately does not return to the employer as a profit neither in common cultural purposes nor the partners in business. However, the most important in recent years is the emerging of estranged community with the implementation of the de facto administration with this method, which occurred out of the Postmodernist approach assumed scientifically. When these social organizations, universities and students come, the results occur as a problem. Alienation is a perspective emerged as a result of postmodernism. And the reasons confessed in this perspective must be identified.The overall goal of this research is to determine the level of alienation of teaching staff who work in the Higher Education Council and the State University of Istanbul province. Accordingly, this study will provide benefit to eliminate the cause so the teaching staffconducts more effective and successful work. And at the same time, it will execute a number of findings regarding how to maximize the performance of the teaching staff. The alienation concept will only be eliminated once we learn how to share our common objectives. Scientific research on the alienation will serve this. This research will also contribute to such a crucial goal. There are a number of scientific researches in universities of Turkey regarding the teaching staff estranging towards their profession. This study carries importance as it tries to fill the gaps as there are not many literatures about the alienation of the training staff of the universities of Turkey.Development of the YAYO (The Scale of Yeditepe Academicians Alienation to Vocation)The main objective of this study is to identify the alienation level of the faculty members working in the Foundation and State Universities in the Province of Istanbul that are affiliated to the Higher Education Council. A measuring tool was developed in terms of identifying the alienation level of the faculty members within the frame of this general objective. The research sampling with the participation of a total of 345 faculty members was reached by getting permission from all Foundation and State universities in the province Istanbul. These applications were realized on the first and second reading period of the 2008-2009 academic years.1 survey and 1 scale were used in the research. These are the Vocational Alienation Scale of Yeditepe Academicians (YAYO) developed within the scope of the research which is an information collection form prepared to identify demographic variables of the researcher and the other was to identify the alienation level of the faculty members. Seeman's theoretical explanation was taken to the center theoretically. Scale is designed to fit the five point Likert type model.Literature was scanned, experts were consulted, and the validity and reliability studies of the finalized draft scale were ranked. Internal consistency analysis (Cronbach's Alpha, Guttman, Spearman), the analysis of substance total and remainder substance (item-total, item reminder), factor analysis (KMO, Barttlet; basic components analysis, varimax with Kaiser Normalization), substance distinguish analysis (Discriminity) were composed in this context to perform some analysis. As a result, the academic alienation levels of thefaculty members working in different universities were examined in the context of different demographic variables.As a result of the research findings, scholars (YAYO) meaninglessness sub-dimension scores according to marital status variable (X2 = 6.362, p>, 05), normlessness sub-dimension scores according to age variable (F = 3.293, p <, 05), sense of isolation sub-dimension scores according to the age variable (F = 4.453, p <, 01), self-estrangement sub-dimension scores according to the faculty variables (X2 = 20.940, p <, 05), sense of isolation sub-dimension scores according to the faculty variables (X2 = 6.362 , p>, 05), normlessness sub-dimension scores according to the title variable (X2 = 11.572, p <, 05), sense of isolation sub-dimension scores according to the title variable (X2 = 20.940, p <, 05), sense of isolation sub-dimension scores according to the working hours per week variable (F = 4.453, p <, 01) and the powerlessness sub-dimension scores according to the the working hours per week variable (F = 3.383, p <, 01) were found to show significant differences.Key Words: Alienation, Professional Alienation of the University Academic Staff, the Dimensions of Alienation, Professional Alienation, Estrangement, Scale | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Eğitim ve Öğretim | tr_TR |
dc.subject | Education and Training | en_US |
dc.title | Üniversitelerdeki akademik personelin mesleki yabancılaşma düzeylerinin çok boyutlu incelenmesi- İstanbul ili örneği | |
dc.title.alternative | The multi-dimensional examination of the level of professional alienation of the university academic staff (İstanbul province- case study) | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Eğitim Yönetimi ve Denetimi Anabilim Dalı | |
dc.subject.ytm | Organizational alienation | |
dc.subject.ytm | Work alienation | |
dc.subject.ytm | Istanbul | |
dc.subject.ytm | University personnel | |
dc.subject.ytm | Universities | |
dc.subject.ytm | Academic personnel | |
dc.subject.ytm | Alienation | |
dc.identifier.yokid | 341616 | |
dc.publisher.institute | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
dc.publisher.university | YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 240260 | |
dc.description.pages | 246 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |