Show simple item record

dc.contributor.advisorArkar, Haluk
dc.contributor.authorGökdağ, Ceren
dc.date.accessioned2020-12-29T07:21:42Z
dc.date.available2020-12-29T07:21:42Z
dc.date.submitted2014
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/343500
dc.description.abstractDepresyon, kişinin yaşamını olumsuz yönde etkileyen ciddi bir ruhsal bozukluktur. Bilişsel modele göre bu bozukluk, bireylerin yaşamlarının erken evrelerinde oluşturdukları yanlış inançlarından kaynaklanmaktadır. Diğer yandan; depresyonun bazı kişilik özelliklerinden etkilenebileceği de araştırılan konulardandır. Keza psikobiyolojik kişilik modeline göre, doğuştan getirilen mizaç ve yaşamın erken yıllarında oluşan karakter boyutları, kişileri depresyona yatkın hale getirebilmektedir. Bu kişilik özellikleri bireylerin kendileri, diğerleri ve dünyayla ilgili inançlarını ve tutumlarını da etkileyebilir. Buradan hareketle, bu araştırmanın temel amacı, bilişsel kuram ile psikobiyolojik kişilik modeli arasında ilişki olup olmadığını incelemektir. Bu amaçla, bilişler ve mizaç karakter özellikleri, depresyon tanılı hasta grubunda (n=127) ve karşılaştırma yapabilmek için kontrol grubunda (n=128) incelenmiştir. Sonuçlara göre, hasta grubunun kontrol grubundan daha yüksek zarardan kaçınma ve daha düşük kendini yönetme, işbirliği yapma ve sebat etme puanı olduğu görülmüştür. Ayrıca hasta grubundaki kişilerin kontrol grubundakilere göre daha fazla depresyonla ilgili temel inanç, fonksiyonel olmayan tutum ve otomatik düşüncelerinin olduğu görülmüştür. Regresyon analizlerine göre, depresyon tanılı bireylerin zarardan kaçınma ve kendini yönetme kişilik özellikleri; fonksiyonel olmayan tutumlarını ve otomatik düşüncelerini yordamaktadır. Ayrıca, depresyon tanılı bireylerin zarardan kaçınma, kendini yönetme, temel inanç, fonksiyonel olmayan tutumlar ve otomatik düşüncelerden aldıkları puanların tümü, Beck depresyon puanlarını yordamada başarılı olmuştur.Sonuç olarak; bu çalışma, bilişsel kuram ile psikobiyolojik kişilik modelinin, depresyonu açıklamak için birlikte ele alınabileceğini göstermektedir. Buna göre, zarardan kaçınma ve kendini yönetme özelliklerinin depresyon için risk faktörü olduğu söylenebilir. Araştırmanın sonuçlarından yola çıkılarak, depresyonu önleme çalışmaları yapılabilir. Ayrıca bu mizaç ve karakter özellikleri dikkate alınarak depresif bireylere yönelik olan bilişsel psikoterapilerin etkililikleri arttırılabilir.
dc.description.abstractDepression is a serious mental disorder that affects person's life negatively. According to the cognitive model, this disorder arises from misbelieves created by persons in early phases of their lives. However; it is also researched that depression may be affected from some personality traits. Likewise, according to psychobiological personality model, congenital temperament and character dimensions that develop in the early periods of life may render people prone to depression. These personality traits may affect people's attitudes and beliefs related to themselves, the others and the world. Thus, the main purpose of this study is analysing whether there is a relation between the cognitive theory and psychobiological personality model or not. To that end, cognitions and temperament character traits were analysed in a depression diagnosed patient group (n=127) and in a control group (n=128) for making comparison. According to the results obtained, it was seen that the patient group had higher harm avoidance and lower self-directedness, cooperativeness and persistence. Moreover, it was seen that the persons in the patient group had more core beliefs, dysfunctional attitudes and automatic thoughts related to depression, comparing to the control group. According to regression analyses, the harm avoidance and self-directedness character traits of depression diagnosed individuals predict their dysfunctional attitudes and automatic thoughts. Besides, the entire points got by depression diagnosed individuals from harm avoidance, self-directedness, core belief, dysfunctional attitudes and automatic thoughts worked out in predicting Beck depression score.Consequently; this study shows that the cognitive theory and psychobiological personality model may be used together for explaining depression. Accordingly, it can be said that harm avoidance and self-directedness were the risk factors for depression. Based upon the results of the research, it can be made works for preventing depression. Moreover, the effectiveness of cognitive psychotherapy intended to depressive people can be increased by taking these temperament and character traits into consideration.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectPsikolojitr_TR
dc.subjectPsychologyen_US
dc.titleOtomatik düşünceler, fonksiyonel olmayan tutumlar ve mizaç ve karakter arasındaki ilişkiler
dc.title.alternativeThe relationships between automatic thoughts, dysfunctional attitudes, and temperament and character
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentKlinik Psikoloji Anabilim Dalı
dc.subject.ytmPersonality
dc.subject.ytmPersonality traits
dc.subject.ytmTemperament
dc.subject.ytmAttitudes
dc.subject.ytmCharacter
dc.subject.ytmCharacteristic properties
dc.subject.ytmDepression
dc.subject.ytmDysfuncation thought
dc.subject.ytmAutomatic thoughts
dc.identifier.yokid10048275
dc.publisher.instituteSosyal Bilimler Enstitüsü
dc.publisher.universityEGE ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid368319
dc.description.pages168
dc.publisher.disciplineUygulamalı Psikoloji Bilim Dalı


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess