Show simple item record

dc.contributor.advisorArslan, Ahmet Hamdi
dc.contributor.authorTatar, Mehmet Can
dc.date.accessioned2020-12-29T06:59:45Z
dc.date.available2020-12-29T06:59:45Z
dc.date.submitted2016
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/340251
dc.description.abstractBu çalışmanın amacı hazırlanan sagital split ramus osteotomi modellerinde, ters-L düzeni ve üst sınıra 3 vida yerleştirilen rezorbe olabilen vidaların sağladığı biyomekanik dayanımı değerlendirmektir. Sagittal split ramus osteotomisinde rijit fiksasyon için üç vidauygulamalarının iki vida uygulananlara göre biyomekanik olarak daha dayanıklıoldukları literatürlerde bildirilmiştir. Bu amaçla çalışmamızda vidaların sayısı kadaryerleştirildikleri pozisyonlarında biyomekanik dayanıma etkisi olup olmadığınındeğerlendirilmesi hedeflendi. Çalısmamızda dıs yuzeyi kortikal iç yuzeyi spongiozkemigi taklit edecek sekilde uretilmis, bilateral sagittal split osteotomisi hazır olarakuretilen 20 adet poliuretan modeller kullanıldı (Synbone®, Malans, İsviçre). Osteotomiyapılmış olan modellerde vida yerlerinin standardizasyonu için, kret tepesi, osteotomihatları ve birbirleri arasındaki mesafeler kumpas ile ölçülerek işaretlendi. Modelleredeneysel olarak uygulanacak kuvvetler için kullanılacak çelik aparatın standardizasyonuiçin angulus mandibulanın en uç noktası işaretlendi. Çalışma, 20 adet poliüretan çene ileyapılmıştır. Çalışma 2 grup altında incelenmiş olup üst sınıra 3 adet bikortikal vidayerleştirilen `Grup 1`, ters-L düzeninde vida yerleştirilen ise `Grup 2` olarakadlandırılmıştır. On hemi-mandibulaya, 2.0 mm çaplı, 15 mm uzunlukta üçer rezorbevida (LactoSorb®,Walter Lorenz Surgical,Jacksonville,FL,USA) ters-L şeklinde, diğer10 modele ise 2.0 mm çaplı 15 mm uzunlukta üçer rezorbe olabilen vida(LactoSorb®,Walter Lorenz Surgical,Jacksonville,FL,USA) üst sınıra yerleştirerekfiksasyon saglandı. Yapılacak biyomekanik test için kurulan deney duzenegi, modelinfikse edilerek test cihazına baglanmasını saglayacak bir fiksasyon aygıtı, basma testiuygulayabilen bir servohidrolik test cihazı ve bu cihazın baglı oldugu bir bilgisayardanolusmaktaydı. Örnek çenelerle kavranmıs ve ön yuklemeye tabi tutulmustur. Sıkıstırmatesti, 2 mm / dak, 5 mm / dak ve 10 mm / dak'lık test hızı ile gerçekleştirildi.Tüm hemimandibulalarönceden hazırlamış olan fiksasyon aygıtına test edilmek üzere sıraylayerleştirildi. Hazırlanan deney düzeneği, servohidrolik test cihazına rijit olarak bağlananbir kaide ve bunun üzerinde boyutsal olarak standart yerleştirmeye imkan sağlayan ikivertikal parçadan oluşmaktaydı. Distal vertikal parça proksimal fragmanının, anteriorvertikal parça ise, hemi-mandibulaların distal fragmanının fiksasyonunda kullanıldı.Distal vertikal parça üzerindeki vida sayesinde proksimal fragmanların stabilizasyonusağlandı. Anterior vertikal parça üzerindeki çelik parçaya hemi-mandibulanın anteriorkeser dişleri oturtulararak stabilizasyonu sağlandı. Tüm hemi-mandibulalar deneydüzeneğine proksimal segmentteki rotasyon merkezinden geçen dikey doğru ileosteotomi hattının vertikal bileşeni arasındaki mesafe eşit olacak şekilde yerleştirildi.İtme kuvveti uygulamak üzere çelik itici parça angulus mandibulanın en uç köşesineuyumlandırılarak servohidrolik test cihazının hareketli parçasına bağlandı. Deneyişlemi sırasında her hemi-mandibulaya sistemdeki boşluğun alınması ve mümkünolduğu kadar standart ölçüm başlangıcı yapılabilmesi için 10 Nt'luk ön yükleme yapıldı.Daha sonra yük 10 Nt'da tutulup, yerdeğiştirme miktarı sıfırlanarak deneye başlandı. Buişlemin ardından distal ve proksimal fragmanlar birbirinden ayrılana kadar süreklidoğrusal kuvvet uygulandı. Olusan deplasman verileri servohidrolik test cihazı için özelolarak hazırlanmıs bir yazılımla (testXpert II, Zwick Roell, Almanya) belirlenen kuvvetaralıklarında olusan yerdegistirme degerlerini de ölçmeye imkan verecek sekilde dijitalolarak kaydedildi. Grup 2'ye uygulanan maksimum kuvvet ortalamaları, Grup 1'denistatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksektir (p<0.05). Gruplar arasında maksimumitme kuvveti sonucu ulaşılan mesafe ölçümleri açısından istatistiksel olarak anlamlı birfarklılık bulunmamaktadır (p>0.05). Grup 2'ye 2 mm ilerleme için uygulanan kuvvetortalaması, Grup 1'den daha yüksek olmakla birlikte, bu farklılık anlamlılığa yakınancak istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0.05). Grup 2'ye 4mm ilerleme, 6mm ilerleme, 8 mm ilerleme ve 10 mm ilerleme için uygulanan maksimum kuvvetortalamaları, Grup 1'den istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksektir (p<0.05). Grup1'de; maksimum uygulanan itme kuvveti ve maksimum itme kuvveti sonucu ulaşılanmesafe arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamaktadır (p>0.05). Grup2'de maksimum uygulanan itme kuvveti ve maksimum itme kuvveti sonucu ulaşılanmesafe arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamaktadır (p>0.05).Bilateral sagittal split osteotomisi uygulandıktan sonra rezorbe olabilenvidalarla yapılan rijit fiksasyonda yerleştirilme pozisyonlarının önemli olduğu ve üstsınıra sıralı olarak 3 bikortikal rezorbe olabilen vida yerleştirilmesine göre ters-Ldüzeneğinde vidaların yerleştirilmesinin gelen çiğneme kuvvetlerinde daha fazlamekanik stabilite sağlayacağını düşünmekteyiz.
dc.description.abstractThe purpose of this study is to evaluate thebiomechanical strength of the sagittal split ramus osteotomy models, which areprovided with screws with reversed L-shape and with 3 screws on the upper border. Forthis purpose, it was aimed to evaluate the biomechanical restraint effect which wasapplied to the different positions of the screws. In our study, we used 20 polyurethanemodels (Synbone®, Malans, Switzerland), which were manufactured to mimic thespongiosal bone on the cortical surface of the external surface and were prepared withbilateral sagittal split osteotomy. For the standardization of the screw locations in themodels with osteotomies, the crest top, osteotomy lines and distances between eachother were measured and marked with calipers. For the standardization of the steelapparatus to be used for the forces to be experimentally applied to the models, theextreme end of the angulus mandibular was marked. The study was carried out with 20polyurethane jaws. The study was divided into two groups: `Group 1`, in which threebicortical screws were placed in the upper level, and `Group 2`, in which screws wereplaced in the inverted L configuration. On the hemi-mandibular side, a 2.0 mmdiameter, 15 mm long triple resorce screw (LactoSorb®, Walter Lorenz Surgical,Jacksonville, FL, USA) was inserted in the inverted L shape. Other ten models werefixed with 2.0 mm diameter and 15 mm length three resorbable screws (LactoSorb,Walter Lorenz Surgical, Jacksonville, FL, USA) in the upper row. The test setup for thebiomechanical test consisted of a fixation device to fix the model to the test device, aservohydraulic tester to perform the flush test, and a computer to which this device wasconnected. The sample is gripped by jaws and subjected to preloading. Thecompression test was carried out with a test speed of 2 mm / min, 5 mm / min and 10mm / min. The pneumatic mandibles were placed in order to be tested on the fixationdevice previously prepared. The prepared test setup consisted of a base rigidlyconnected to the servohydraulic tester and two vertical pieces enabling it to bedimensionally placed on top of it. The distal vertical part was used for the proximalfragment and the anterior vertical part was used for the fixation of the distal fragment of the hemi-bodies. Stabilization of proximal fragments was achieved by the screw on thedistal vertical part. The anterior cut teeth of the hemi-mandibular were fitted to the steelpiece on the vertical part to provide stabilization. All hemi-mandibles were placed sothat the distance between the vertical line passing through the rotation center in theproximal segment and the vertical component of the osteotomy line was equal to theexperimental setup. To apply the pushing force, the steel propellant piece was attachedto the moving part of the servohydraulic test device, aligned to the extreme end of theangular mandible. During the test procedure, a 10 Nt preload was carried out to allowthe blank in each hemi-mandibular system to be retrieved and the standard measurementstart as much as possible. The load was then maintained at 10 Nt and the experimentstarted with zero displacement. Following this procedure, continuous linear force wasapplied until the distal and proximal fragments were separated from each other. Theresulting displacement data was digitally recorded to allow measurement ofdisplacement values at specified force ranges with specially prepared software for theservohydraulic tester (testXpert II, Zwick Roell, Germany). The maximum forceaverages applied to Group 2 were statistically significantly higher than Group 1 (p<0.05). There was no statistically significant difference between the groups in terms ofmaximal pushing force reaching distance measurements (p> 0.05). Although the forceaveraged for the 2 mm advance to Group 2 was higher than the Group 1, this differencewas close to meaningful but not statistically significant (p> 0.05). The maximum forceaverages applied to Group 2 for 4 mm advance, 6 mm advance, 8 mm advance and 10mm advance were statistically significantly higher than Group 1 (p <0.05). Group 1;There was no statistically significant correlation between maximum applied pushingforce and maximum pushing force resultant distance (p> 0.05). In group 2, there was nostatistically significant relationship between the maximum applied pushing force andthe maximum pushing force resultant distance (p> 0.05).We propose that placement of screws in the reverse-L mechanism will providemore stability in the incoming chewing forces compared to the placement of 3 bicorticalresorbable screws in the order of top row and sequential placement on resilient fixationscrews after bilateral sagittal split ssteotomy.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectDiş Hekimliğitr_TR
dc.subjectDentistryen_US
dc.titleSagittal split ramus osteotomisinde rezorbe olabilen vidaların ters-l ve üst sınıra sıralı fiksasyonlarının stabilitelerinin biyomekanik olarak karşılaştırılması
dc.title.alternativeComparison of the stabilities of reverse-l level and upper row fixation of resorbable screws in the sagittal split ramus osteotomy
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentAğız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Anabilim Dalı
dc.subject.ytmOsteotomy
dc.subject.ytmBone screws
dc.subject.ytmFixation
dc.subject.ytmBiomechanics
dc.subject.ytmDentofacial structure
dc.identifier.yokid10138031
dc.publisher.instituteSağlık Bilimleri Enstitüsü
dc.publisher.universityYEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid457620
dc.description.pages90
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess