Show simple item record

dc.contributor.authorKeskinoğlu, Ahmet
dc.date.accessioned2020-12-29T06:44:09Z
dc.date.available2020-12-29T06:44:09Z
dc.date.submitted1990
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/338363
dc.description.abstractÖZET Çoğu kez altını ıslatma olarak tanımlanan enürezis, çocuk hekimlerinin sık karşılaştıkları sorunlardan biridir. Çocukluk yaş gruplarında */. 10-12 oranında görülmektedir. Enürezis hiçbir nedene bağlanamadığı gibi, birçok üriner, endokrin ve sinir sistemi hastalığının ilk belirtisi olabilir. Organik nedenler enürezis etyoloj isinde % 10'dan daha az sıklık ta görülmektedir. Son yıllarda enürezis etyopatogenez ine ilişkin yeni görüşler ileri sürülmektedir. En sık görülen organik neden idrar yolu enfeksiyonları (îYE)'dır. Bu çalışmada çocuk hekimliğinde sık karşılaşılan, genellikle psikolojik bir sorun gibi yaklaşıyan enürezis yakınmasına somut değerlerle açıklık kazandırmayı iste dik. Anamnez özellikleri, fizik bakı, basit laboratuvar incelemelerinden yola çıkarak ileri incelemelerle ülkemiz koşullarında yeni bir yaklaşım biçimini ve bu yaklaşım sonucunda uygun sağaltım yöntemlerini belirlemeyi amaçladık. 151 olguluk serimizde anamnez, fizik bakı, laboratuvar incelemeleri ile etyoioji araştırıldı. Saptanan bulgulardan yola çıkarak, değişik sağalbım yöntemlerinin etkinlikleri sınandı. Primer enürezisli olgularda, aile içi enürezis öyküsünün fazla oranda bulunması, enüreziste etyoloj isinde herediter ilişkiyi ortaya koymaktadır. İYE özellikle kız çocuklarında daha fazla bulundu. Alt üriner trakfcus obsfcrüksiyonlar ı sıklığı literatürle uyumlu olmasına karşın, urogenital patolojilere daha sık rast landı. Barsak parazitozu ile sekonder enürezis arasında ilişki saptanırken, primer enüreziste bu ilişki daha az olarak bulundu. Heri derecede üst solunum yolu obs trüksiyonu (ÜSYO) olan 2 olguda operasyon sonrası enürezis sıklığın da değişiklik olmaması, diğer üSYO'lu olguların diğer sağaltım yöntemlerine yanıt vermesi dikkat çekiciydi. tmipramin ile kısa dönemde iyi yanıt alınmasına karşın uzun dönemde rölapslar artma gösterdi. Pirasetam ile yeterli yanıt alınamadı. EEG bulgusu olanlarda kullanılan fenobarbital ile yanıt alınamazken, difeniİhidantoin ile enürezis sıklığında azalma saptandı. Akupunktur ile uzun dönemde rölaps sık görüldü. Saat alarmı yöntemi uzun bir sağaltım dönemi içermesine karşın, düzenli uygulandığında, hiçbir etyolojik nedene bağlanamayan olgularda en etkin yöntem olarak değerlendirildi. 89
dc.description.abstracten_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectÇocuk Sağlığı ve Hastalıklarıtr_TR
dc.subjectChild Health and Diseasesen_US
dc.titleÇocukluk çağı enürezisine yaklaşım
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentDiğer
dc.subject.ytmEnuresis
dc.identifier.yokid18694
dc.publisher.instituteTıp Fakültesi
dc.publisher.universityEGE ÜNİVERSİTESİ
dc.type.submedicineThesis
dc.identifier.thesisid18694
dc.description.pages95
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/embargoedAccess