Analyses of mixed-use building developments and their possible impacts in ivory coast

Abstract

Mimari ortam, farklı tipolojilere ait yapıların ilişki içinde yer aldığı, mimari yapılı çevrenin tasarımı ile oluşan bir ekosistemdir. Kendi organizasyonu ve çeşitliliğiyle her sistem bir mahalleye, bir kente, bir ülkeye ve hatta bir kıtaya özgü olarak şekillenebilir. Tez çalışması, günümüzde bazı coğrafyalarda yaygın olarak görülen bir yapı tipolojisi olan karma kullanımlı yapıları ve özellikle bu tipolojinin henüz mevcut olmadığı yerlere uygulanmasının olası etkilerini ortaya koymayı hedeflemektedir. Çalışmada karma kullanımlı yapılar, tasarım yaklaşımları ile değil, yapım amaçları ve işlevlerinin mimari ortama sunduğu katkıları bağlamında irdelenmiştir. Karma kullanımlı yapı tipolojilerinin, çağdaş bir yaklaşımla ele alındığında, işlevsel çeşitlilik sunma ve kontrollü yoğunluk yaratma amacıyla mimari yapılı çevreye katkı sunabildiği görülmektedir. Tez çalışması kapsamında, farklı mimari ortamlarda bulunan karma kullanımlı yapılara ait detaylı bir tarihi araştırma yapılmış olup, analiz edilen tipolojinin tarihteki farklı mimari yaklaşımları örnekler ile irdelenmiştir. Karma kullanımlı yapıların, farklı sosyo-ekenomik koşullara sahip ülkelerdeki mimari katkıları, ülkere ait küresel sınıflandırmalar kullanılarak tipolojinin çözüm ve çeşitlilik getirebileceği mimari ortamlara aktarımı için uygun koşullar analiz edilmiştir. Bu çalışma, sosyal, ekonomik ve çevresel duyarlılıklara sahip gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkerede karma kullanımlı yapıların mimari yapılı çevreye olan olumlu-olumsuz etkilerini irdelemekte, gelişmemiş ülkelerde ise çeşitli zorluklara rağmen karma kullanımlı yapıların mimari çevreye olası katkılarını da ortaya koymaktadır.Çalışmada yapılan araştırma ve karma kullanımlı yapıların olası etkileri, gelişmemiş ülke sınıfında yer alan Fildişi Sahilleri bağlamında ele alınarak, alan çalışması olarak sunulmuştur. Karma Kullanımlı yapıların, Fildişi Sahilleri'nin mimari ortamına olası etkileri analiz edilerek, söz konusu tipolojnin hangi kriter ve koşullar ile gerçekleştirilebileceğine dair bir öneri sunulmaktadır.

The architectural environment is a kind of ecosystem where different types of building are in correlation to create a built environment. Each system with its own organization and diversity can be referring to a neighborhood, a city, a country or even a continent. This thesis examines in general of the subject of mixed-use building as a building typology, and particularly about the impacts that can be expected from this typology if imported in a system where it is not existing yet. In other world this study analyzes mixed-use building ins and outs into different architectural environment where it already exists and try to figure out the adequate conditions by what the typology can be transpose in another architectural environment where it can bring solution and diversity.The different architectural environment reference in this thesis are the countries classification groups which are developed country, developing country and underdeveloped country. Developing countries where the typology is present but not well spread and underdeveloped countries where the typology is globally inexistent. Six buildings have been analyzed, as two from each country category and the outcomes have been resumed in a table to allow direct comparisons. It can be retaining that mixed-use building in developed countries as present from long time are well elaborated and their benefits are clearly put in front, but reversely the challenges are bigger. This is partly because the general service level is already qualitative and well managed. Mixed-use building appears like a surplus or a choice between others. Oppositely in developing and underdeveloped countries the awaiting is bigger that the challenges. Because the general level of services is low and mixed-use building have important features that can palliate those misses. The case target of this thesis is Ivory coast which is an underdeveloped country. After the different analyze and their interpretation, the thesis state on which criteria and condition the transfer of the typology can be possible into the Ivorian architectural ecosystem.