Kolelitiyazis olgularında safra bileşimi analizi

Abstract

70 711 - ÖZET Bu çalışmada, B.Ü.T.F. Genel Cerrahi ABD'na Eylül- 1990 ve Şubat-1991 dönemleri arasında taşlı kese tanısı konarak yatırılan ve elektif olarak kolesistektomi yapılan `bireylerin safra kesesi safrası bileşimleri incelendi. Çalışma kapsamına rastgele seçilen 26 ( %B6.6) kadın ve 4 (%13.3) erkek, toplara 30 birey alındı. Bireylerin safra bileşimleri ortalaması:4 Safra asidi (%mM) : 63.004+5.357, kolesterol (%mM): 18.156+4.350, lesitin (%mM) : 18.871+0.685 olarak bulunmuş - tur. Bu ortalamalar, normal şahısların safra bileşimleri ( i,2,ff ) ile mukayese edildiğinde; Safra asidlerindeki azalma ve kolesterol dengesinde ki yükselmenin istatiksel açıdan anlamlı olduğu ( P<0`05 ), lesitin değerinde ise anlamlı bir fark olmadığı bulunmuştur ( P> 0.05 ). Bireylerin safra bileşimleri Adinirand ve Small'un tarif ettikleri üçgen koordinat sisteminde yerlerine konuldu - ğunda ( Şekil 12 ) hepsinin ABC eğrisinin üzerinde kaldıkları görüldü. Bu sonuçlar safranın bileşiminde fazla miktarda kolesterol bulunduğunu ve safranın kolesterolle süpersatüre olduğunu göstermektedir. Yani tüm bireylerin safraları li tojenik karakterdedir. Thomas ve Hofman (53) 'm tarif ettikleri litojenik indeks yolu ilede bütün bireylerin litojenik71 indeksleri hesaplandığında hepsinin %1'in üzerinde olduğunu ve matematiksel olarak da safra bileşimlerinin litojenik özellikte oldukları görüldü. literatür araştırmalarında taşlı safra kesesi saf rası `bileşiminin incelenmesine dair `birçok araştırma mevcut tur. Fakat kolelitiyazisi olan bireylerin safra bileşimlerinin kendi aralarında cinslere, bölgelere, yandaş hastalıklara, obezite ve fertilite durumlarına göre karşılaştırmasını yapan literatüre rastlanmamıştır. Bizim çalışmamızda ise kolelitiyazisli bireylerin safra bileşimleri; cinslere göre, doğum yerlerine göre bölgelere ayrılarak ( Ege bölgesi, îç Anadolu, Doğu ve Güney - doğu Anadolu bölgesi ), yandaş hastalıkları (ASKH+Hiper tan siyon, duodenum ülseri, diabetes mellitus ), obezite ve fertilite durumları incelerek birbirleri ile mukayese edildiğinde aralarında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunamadı ( P< 0.05 ). Sonuç olarak olgularımızdaki litojenik özelliklerin araştırılması, safra taşı oluşumunda temel özelliğin safra kolesterolü artışı, buna karşın safra tuzu azalması biçimin deki bir denge bozukluğundan olduğu, fosfolipid konsantrasyonunda değişiklik olmadığı anlaşılmıştır.