Nonpalpabl meme lezyonlarına radyolojik yaklaşım

Abstract

ÖZET Kasım 1990-EylüI 1994 tarihleri arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Mammografi Ünitesine tarama amacıyla başvuran, asemptomatik kadınlarda saptanan nonpalpabl meme lezyonları, dikkatli birtanısal incelemeye alınarak karakterleri tanımlandı. Kesin benign özelliklere sahip olgularda rutin tarama protokolüne devam edildi. Mammografik kriterlerle kesin benign - malign ayrımı yapılamayan, benign olma olasılığı yüksek lezyonlarda mammografik takip uygun görüldü. Malign olma riski daha yüksek kabul edilen 110 lezyon ise, histopatolojik tanı oluşturmak amacıyla, operasyon öncesi iğneyle işaretlenerek eksizyonel biopsi alındı, işaretleme işlemine rehberlik etmek üzere, başta mammografi ve seçilen olgularda ultrasonografi kullanıldı. Değişik mammografik teknikler arasında, delikli kompresyon plağının doğruluğu, çabukluğu ve daha az ekspojür gerektirmesi nedeniyle free-hand ve stereotaksik yöntemlerden üstün olduğu gözlendi. Histopatolojik değerlendirmede, 110 lezyonun 35'inin benign, 75'inin malign olduğu saptanarak PPD %32 hesaplandı. Bu değer literatürde önerilen oranın üst sınırında bulundu. Malign olgular içinde, insitu karsinom oranı %40 idi. Saptanan bu erken meme kanseri olguları, mammografinin ve işaretlemenin amacına ulaştığının kanıtı olarak değerlendirildi. Erken meme kanserinin yakalanarak, mortalitenin azaltılmasında, tarama mammografisi sonrası saptanan nonpalpabl lezyonların, operasyon öncesi, görüntüleme yöntemleri eşliğinde, iğneyle işaretlenmesi, minimal doğru dokunun çıkarılmasını garanti ederek kesin tanı oluşturan güvenilir bir yöntemdir. Radyolog, cerrah ve pataloğun işbirliği yöntemin başarısı için önkoşuldur.