Koroner arterlerdeki bifurkasyon lezyonlarının değerlendirilmesinde çok kesitli bilgisayar tomografi ile konvansiyonel koroner anjiyografinin karşılaştırılması

Abstract

Aterosklerotik koroner arter hastalığı (KAH) tüm dünyada en önde gelen mortalite ve morbidite nedenlerindendir. Obezite, diyabet mellitus ve tütün kullanımının artışı ile birlikte son 20 yılda hastalığın görülme sıklığı artmıştır. KAH tanı ve tedavisinde son yıllarda oldukça önemli gelişmeler olmuştur. Özellikle çok kesitli bilgisayar tomografinin (ÇKBT) koroner arter görüntülemesinde kullanılması ve tetkikin geliştirilmesi, hastalığın tanısında oldukça önemli faydalar sağlamıştır. Bifurkasyon lezyonları, KAH içinde sıkça rastlanılan özel bir grup olup tanı ve tedavisinde birtakım zorlukları içerir. Konvansiyonel koroner anjiyografi (KKA) bu hastalığın tanısında altın standarttır. Son yıllarda ÇKBT koroner anjiyografinin farklı hastalık gruplarında, KKA ile kıyaslandığı çok sayıda karşılaştırmalı çalışma yapılmış ve bu tetkikin KAH tanısında oldukça duyarlı ve özgül olduğu bulunmuştur. Bizim çalışmamız ÇKBT koroner anjiyografinin bifurkasyon lezyonlarının tanısında duyarlılığını ve özgüllüğünü araştırmaktır. Bu amaçla KAH şüphesi ile önce ÇKBT koroner anjiyografi çekilmiş, sonrasında takip eden iki ay içerisinde KKA yapılmış 163 hastanın görüntüleri kıyaslanmıştır. Kıyaslamada her bir hasta için 7 ayrı bifurkasyon bölgesi belirlendi. Son yıllarda bifurkasyon lezyonlarının sınıfandırımasında kullanılan en önemli yöntem olan Medina Sınıflandırması esas alınarak belirlenen tüm bölgeler için ayrı ayrı BT ve KKA görüntüleri kıyaslandı. Yapılan istatiksel çalışma sonucunda, hasta sayısına, bifurkasyon lezyon sayısına göre ÇKBT koroner anjiyorafinin, KKA' ya göre oldukça yüksek duyarlılık ve özgüllükte olduğunu saptadık. Hasta sayısına göre yapılan incelemede duyarlılık %90, özgüllük %91, negatif prediktif değer %95, pozitif prediktif değer %83 olarak saptanmış, bifurkasyon lezyonlarına göre incelendiğinde duyarlılık %82, özgünlük %97, negatif prediktif değer % 98, pozitif prediktif değer %72 olarak bulumuştur. ÇKBT tetkikinin, teşhis ve tedavisinde bu kendine has zorlukları barındıran hastalık grubunda tanısal güvenilirliğini gösteren parametreler yüksek tespit edilmiştir. Ayrıca tanısal testin güvenilirliğini gösteren likelihood ratio (olabilirlik oranı, LR) oldukça yüksek bulunmuştur. Benzer yükseklikler ayrı ayrı bifurkasyon bölgeleri için yapılan değerlendirmelerde de göze çarpmaktadır. Tetkike ait, radyasyon dozunun yüksek oluşu, kontrast maddeye bağlı görülen bazı istenmeyen etkiler veya görüntü kalitesini düşüren artefaktlar gibi bazı kısıtlılıklar vardır. Teknolojininde gelişimi ile, tetkikin klinik hayatımızda daha sık kullanılmaya başlanabileceği ve bifurkasyon lezyonlarının daha fazla aydınlatılmasında bize yol gösterici olacagı düşünülmektedir.

Atherosclerotic coronary artery disease (CAD) is one of the world's major leading cause of mortality and morbidity. Obesity, diabetes mellitus and increased use of tobacco has increased incidence of the disease in the last 20 years. There have been important developments in diagnosis and treatment of CAD in recent years. Especially the use of the multi-slice computer tomography (MSCT) in coronary artery imaging and development of the examination method has provided significant benefits in the diagnosis of the disease. Bifurcation lesions are a special group frequently seen in CAD, which includes a number of challenges in diagnosis and treatment. Conventional coronary angiography (CCA) is the gold standard in the diagnosis of this disease. In recent years MSCT coronary angiography in the different disease groups has been compared to CCA in large number of comparative studies and the examination method in the diagnosis of CAD was found to be highly sensitive and specific. Our study investigates the sensitivity and specificity of MSCT coronary angiography in the diagnosis of bifurcation lesions. For this purpose, with suspicion of CAD first MSCT coronary angiography was drawn followed by CCA within two months, after the images of 163 patients were compared. 7 different bifurcation regions were determent for each patient to be compared. CCA CT images were compared separately for all regions on the basis of Medina classification, the most important method used for classification of bifurcation lesions in recent years. As a result of the statistical study, MSCT coronary angiography was found with higher sensitivity and specificity than CCA according to the number of patients and bifurcation lesions. In the examination according to the number of patients sensitivity was 90%, specificity 91%, negative predictive value 95% and positive predictive value was determined as 83%. In the examination according to the bifurcation lesions of examined in the sensitivity was 82%, specificity 97%, negative predictive value 98%, and positive predictive value was determined as 72%. MSCT examination has shown high diagnostic reliability according to the parameters that has been identified with in the diagnosis and treatment of CAD disease that hosts its own unique challenges. Also likelihood ratio (likelihood ratio, LR) was found to be quite high, which shows the reliability of the diagnostic test. Similar high ratio values in the assessment of separate regions of bifurcations were outstanding. There are some limitations of the inspection such as high radiation dose, some unwanted side effects due to contrast materials and artifacts that reduce quality. With the development technology, it is thought to be that the examination will be used more frequently in clinical life and guide us for further elucidation of bifurcation lesions.