dc.description.abstract | ÖZET Bu çalışmanın amacı pSjS'lu olgularda özofagus motilite değişikliklerini manometrik olarak değerlendirmektir. Ayrıca; özofagus motilitesi ile hastalık yaşı, klinik yakınmalar (yutma güçlüğü, ağız kuruluğu gibi), RF, minör tükrük bezi histopatolojisi ve serolojik otoantikorlar (Rf, ANA, anti-Ro, anti-La gibi) arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığına bakmak amaçlanmıştır. Çalışmaya, Avrupa sınıflandırma kriterlerine göre pSjS tanısı alan 40 olgu (K/E: 39/1; yaş ortalaması 50,1 ± 9,9 yıl) alınmıştır. Kontrol grubu olarak pSjS'lu olgularla yaş ve cinsiyet açısından benzer, ARA kriterlerine göre Romatoid Artrit (RA) tanısı almış 15 olgu (K/E: 13/2; yaş ortalaması 51,7 ± 7,4 yıl) ve RA'e ikincil SjS olan 15 olgu (K/E: 13/2; yaş ortalaması 52,3 ±6,1 yıl) ile hiç bir yakınması olmayan sağlıklı ve gönüllülerden oluşan 14 olgu (K/E: 1 1/3; yaş ortalaması 48,8 ± 3,6 yıl) alınmıştır. Yutma güçlüğü yakınmasını belirlemek için çalışmaya alman tüm olgulara katı ve/veya sıvı gıdaları yutmada zorluğu olup olmadığı sorulmuştur. Tüm olguların rutin biyokimya ve ANA, Rf, Anti-DNA, Anti-Ro, Anti-La gibi immünoserolojik incelemeleri yapılmıştır. İnceleme öncesinde özofagus motilitesini etkileyebilecek ilaç kullanan olgularda bu ilaç işlemden en az 72 saat önce kesilmiştir. Motilite incelemesi 8 saatlik açlığı izleyerek yapılmıştır. İşlem için modifiye PC polygraf HR, 8 kanallı kateter ( radiyal yerleşimli, altta 4 kanal ve yukarısında 5'er cm aralıkla 4 kanal), puller ve su perfüzyon pompası kullanılmıştır. Manometrik verilerin değerlendirilmesi, olguların tanısını bilmeyen bir kişi tarafından kör olarak yapılmıştır. Alt özofagus sfinkter basınç ölçümü için SPT (Duraklıyarak Geri Çekme) ve RPT ( Hızlı Geri Çekme) yöntemleri kullanılmıştır. Gövde motilitesi incelemesi 4 farklı düzeyden, 10 ıslak yutma seçilerek değerlendirilmiştir. AÖS'nin 3, 8, 13, 18 cm yukarısındaki düzeylerde elde edilen dalga amplitüdlerinin, en büyük değerlerinin ortalaması alınarak dalga amplitütleri ölçülmüştür. Elde edilen verilerin istatistiksel incelemesi, SPSS 10.0 paket programında Mann- Whitney U testi, Kruskal-Wallis testi ve Ki kare testi kullanılarak yapılmıştır. P<0,05 bulunduğunda istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. Bu çalışmada, pSjS'lu olgularda hem SPT hem de RPT yöntemi kullanılarak ölçülen AÖS basıncı her iki yöntemle de sağlıklı ve hasta kontrol grubundan anlamlı olarak yüksek bulundu. RPT, SPT'den daha duyarlı bir yöntem olmakla birlikte, çalışmamızda SPT'ye göre anlamlı fark yaratmamaktadır. 63pSjS'lu olgularda, orta ve distal özofagusta sağlıklı kontrol grubuna göre anlamlı olarak artmış peristaltik dalga iletim süresi ve azalmış peristaltik dalga hızı dikkati çeken manometrik değişiklikti. pSjS'lu olgular ile RA ve RA'e ikincil SjS olan olgular arasında özofagus gövde manometri bulguları farklılık göstermedi. pSjS'lu olguların özofagus gövde manometri traseleri incelendiğinde 14/40 (% 35) olguda motilite bozukluğu (7 olguda fındıkkıran özofagus, 5 olguda özgül olmayan özofagus motilite bozukluğu, 1 olguda orta özofagusta hipomotilite, 1 olguda da tüm özofagus gövdesi boyunca hipomotilite- aperistaltizm) olduğu bulundu. Çalışmamızda, pSjS'lu olgularda ağız kuruluğundan sonra en sık görülen gastrointestinal sistem bulgusu yutma güçlüğü idi. pSjS'lu olgularımızda yutma güçlüğü ile ağız kuruluğu arasında anlamlı bir ilişki bulunurken, özofagus motilite bozukluğu ile bulunmadı. Özofagus motilitesi ile klinik yakınmalar, hastalık yaşı, RF, minör tükrük bezi histolojik evrelemesi ve serolojik otoantikorlar (Rf, anti-Ro, anti-La, ANA) arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Çalışmamızda, AÖS basıncının yüksek olması, orta ve distal özofagusta peristaltik dalga iletim süresinin artması ve peristaltik dalga hızının azalması şeklinde olan manometri bulguları, pSjS'lu olgularda özofagus motilitesinde bozukluk olduğunu düşündürmektedir. Ayrıca pSjS'lu olguların manometri traseleri incelendiğinde 14 olguda (% 35) motilite bozukluğunun olması, bu düşüncemizi desteklemektedir. ¦> pSjS'lu olgularda yutma güçlüğünün özofagus motilite bozukluğuna bağlı olmayıp, ağız kuruluğuna ikincil olduğunu bulmakla birlikte, yutma güçlüğünden başka etkenlerinde sorumlu olabileceğine inanıyoruz. Bulgularımıza göre özofagus motilitesi üzerine klinik yakınmaların, hastalık yaşının, RF'nin, minör tükrük bezi histopatolojisinin ve serolojik otoantikorların (Rf, anti-Ro, anti-La, ANA) anlamlı bir etkisinin olmadığını düşünmekteyiz. 64 | |