Çeyize yönelik tüketim olgusunu kuşaklararası anlamak:Fenomenolojik bir araştırma

Abstract

Bu çalışmada `kişisel mülk` olarak ele alınan `çeyiz`in benliğin bir uzantısı haline dönüşümü incelenmiştir. Çeyiz bir bütün olarak düşünüldüğünde sahip olunan bir güç, varlık, söz hakkı, anı, birikim, çaba ve fedakârlıktır. Bu `sahip olmak`, geçiş ritüeli olan evlilikte, kutsala eşik atlamasında kişinin `olmasının` göstergesidir. Bir kanıttır. Burada kastedilen, yeni bir geçişte kimlik inşasını belirten `olma` eylemi için ki buna becerikli bir annenin kızı olmak, fedakâr bir anne olmak, görevini yapan bir anne olmak, ailedeki sorumluluğunu yerine getiren bir baba olmak, kızını düşündüğü gibi torunlarını da düşünen bir büyükanne olmak, çocuklarını düşünen bir anne olmak geçişinde çeyizin benliğin nasıl parçası haline geldiğini keşfetmektir. Özetlemek gerekirse `Sahip olmak` için yapılan çeyiz hazırlama sürecinin `olmayı` nasıl sağladığının yolculuğunu aktarmak hedeflenmiştir. Genişletme süreci tezde `sahip olmak`, `olmak` ve bu geçişi sağlayan `yapmak` olmak üzere üç başlık altında incelenmiştir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Kuşaklararası anlam için, on anne ve onların kızlarıyla derinlemesine yarı yapılandırılmış görüşme gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler içerik analizine tabi tutulmuştur. Nitel veri analizi sonucu elde edilen kodlar katılımcıların anlatımlarıyla yansıtılmıştır. Çeyize yönelik tarihsel yolculuğumla beraber, pazarlamayla ilişkili olarak genişletilmiş benlik teorisi ve gösterişçi tüketim konumla ilgili kesişen ve farklılaşan yönleriyle çalışma konumu geleneğin ötesinde başka bir açıdan incelememe olanak sağlamıştır.Anahtar Kelime: Çeyiz, Pazarlama, Fenomenoloji

In this study, `dowry` which will be examined as a `personal belonging`. Its transformation as an extention of the personality of the owner is also analysed. As a whole dowry means power, existance, the right to speak, memories, savings, effort and self-sacrifice. `Owning` to a dowry is the sign of that person's being `herself` while jumping to the treshold of the sacred-marriage ritual. It is a proof. That is to say, it helps a woman to find `herself` in her transformation from a daughter of a skillful mother to a devoted mother, a self-sacrifying mother, a responsible father, a role-model grandmother and a thoughtful mother for her kids. In short, in this study the journey of `owning` a dowry and its backing that journey of the woman in being `herself` are aimed to be narrated. The process of expanding the subject is examined under three main topics. These are `owning`, `being herself` and ` doing`.The phenomenological design, which is among the qualitative methods, was used in the study. To understand different generations, ten mothers and their daughters were included in semi-structured interviews. The data that were gathered from these interviews were content analysed. The codes that were gathered after the qualitative data analysis were reflected in the narration of the participants.By taking my historical journey about dowry, this study helped me to examine my topic beyond the the traditions with its intersecting and distinct sides of pretentious consumption and extended personality theory of marketing.Keywords: Dowry, Marketing, Phenomenology