Show simple item record

dc.contributor.advisorToğram, Bülent
dc.contributor.authorCangi, Mehmet Emrah
dc.date.accessioned2020-12-28T13:42:13Z
dc.date.available2020-12-28T13:42:13Z
dc.date.submitted2015
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/328586
dc.description.abstractBu araştırmanın amacı, kekemelik terapisinin yüz yüze ve tele-terapi yoluyla sunumunun, kekemelik şiddeti, kekemeliğin bireyin yaşamına etkisi ve kekemeliğe ilişkin tutumlar üstünde etkisini incelemek ve katılımcıların tele-terapi deneyimlerini keşfetmektir. Araştırmanın katılımcıları kekemeliği olan 20 yetişkin bireydir. Katılımcılar tercihlerine ve koşullarına bağlı olarak tele-terapi ve yüz yüze terapi grubuna eşit sayıda atanmıştır. Tele-terapi grubu katılımcıları 8 farklı şehirden tele-terapi hizmeti almışlardır. Kekemelik terapisinde akıcılık biçimlendirme, kekemelik değiştirme ve danışmanlık yaklaşımları entegre şekilde kullanılmıştır. Araştırmanın deseni, nicel ve nitel verilerin kullanıldığı bir karma araştırma yöntemi olan eş zamanlı desendir. Nicel araştırma kapsamında, kontrol gruplu, eşitlenmiş, eşdeğer etkililik; öntest, sontest, izleme yarı-deneysel modeli kullanılmıştır. Nitel araştırmada ise fenomenoloji yaklaşımı kullanılmıştır. Araştırmanın birincil nicel verilerini üç durumda kekelenen hece oranları, kekemeliğin değerlendirilmesine ilişkin SSI-4 puanları ve katılımcıların özdeğerlendirmelerine ilişkin puanlar oluşturmaktadır. İkincil verileri ise algısal kekemelik şiddeti ve konuşma doğallığı puanları, tutumlara ilişkin OASES ve SL-ILP-S puanları oluşturmaktadır. Araştırmanın nitel verilerini yarı yapılandırılmış mülakatlardan elde edilen veriler ve klinisyen görüşleri oluşturmaktadır. Araştırmanın bulgularına göre tele-terapi ve yüz yüze terapi grupları, kekelenen hece oranlarını ve objektif klinik verilere ilişkin puanlarını anlamlı düzeyde düşürmüştür. Sontest ve/veya izleme evrelerinde iki gruptan elde edilen bu veriler arasında ise anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p>.05). Nitel analiz sonuçlarına göre katılımcıların %90'ı tele-terapiyi kendileri için uygun bulduklarını ve bu hizmetten yarar gördüklerini bildirmiştir. Nicel ve nitel bulguların üçgenlenmesi bu veri setlerinin genel anlamda uyumlu olduğunu ve birbirlerini doğruladıklarını göstermektedir. Bu araştırmada tele-terapinin, kekemeliği olan bireylere hizmet vermede uygun ve yüz yüze terapi kadar etkili bir hizmet sunum yöntemi olduğu görülmüştür.
dc.description.abstractThe aim of this study was to compare therapy outcomes between on-site therapy and tele-therapy groups and to explore tele-therapy experiences of participants. The participants of this study were 20 adults. Depending on participants' preferences and conditions, they were appointed to tele-therapy and on-site groups equally. The participants of tele-therapy group had received tele-therapy services from eight different cities. In stuttering therapy; fluency shaping, stuttering modification and counselling approaches were used in an integrated manner. The design of this study was convergent parallel design which is a mixed research method that uses quantitative and qualitative data. Within the scope of quantitative research, non-inferiority controlled trial; pre-test, post-test, follow-up semi-experimental designs were used. On the other hand, in qualitative research, phenomenology approach was used. The primary quantitative data of this research consisted of stuttered syllables rates in three stiuations, scores of SSI-4 regarding evaluation of stuttering and the self-evaluations of participants. The secondary data consisted of scores of perceptual severity of stuttering and speech naturalness, OASES and SL-ILP-S scores regarding attitudes. The qualitative data of this research consisted of data which is obtained from semi-structured interviews. Tele-therapy and on-site groups significantly reduced their scores on objective clinical data and stuttered syllables rates. In post-test and/or follow-up phases, significant differences were not found between data which was obtained from these two groups (p>.05). According to qualitative analysis 90% of participants reported that they found tele-therapy suitable for themselves and benefited from this service. Triangulation of quantitative and qualitative findings indicated that these data sets are compatible in general and they authenticate each other. In this research, it was observed that tele-therapy is a suitable method in providing services to individuals who stutter and is as effective as on-site therapy service delivery method.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectBilim ve Teknolojitr_TR
dc.subjectScience and Technologyen_US
dc.subjectHalk Sağlığıtr_TR
dc.subjectPublic Healthen_US
dc.subjectPsikolojitr_TR
dc.subjectPsychologyen_US
dc.titleKronik kekemelikte tele-terapinin etkililiğinin kontrollü incelenmesi: Karma yöntem araştırmasi
dc.title.alternativeA controlled investigation of the effectiveness of telepractice for chronic stuttering: Mixed method study
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentDil ve Konuşma Terapistliği Anabilim Dalı
dc.subject.ytmTelemedicine
dc.subject.ytmTreatment
dc.subject.ytmSpeech disorders
dc.subject.ytmStuttering
dc.identifier.yokid10084092
dc.publisher.instituteSağlık Bilimleri Enstitüsü
dc.publisher.universityANADOLU ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid406866
dc.description.pages203
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess