Rise and demise of a strategic partnership: In search of context for the post-cold war Turkish-American relations
dc.contributor.advisor | Kut, Bayram Gün | |
dc.contributor.author | Güvenç, Serhat | |
dc.date.accessioned | 2020-12-21T13:28:19Z | |
dc.date.available | 2020-12-21T13:28:19Z | |
dc.date.submitted | 2003 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/325066 | |
dc.description.abstract | KISA ÖZET Bir `Stratejik Ortaklığın` Yükselişi ve Çöküşü: Soğuk Savaş Sonrası Türk- Amerikan İlişkilerinde Bağlam Arayışları Serhat Güvenç Soğuk Savaşın bitişi, Türk- Amerikan ilişkilerinin alışıldık temellerine ciddi bir darbe vurdu. Soğuk Savaş süresince, topraklarındaki stratejik öneme sahip üslerin kullanımı karşılığında, Türkiye, Amerikan yardımıyla ödüllendirilmişti. Dolayısıyla, ilişilerin eski çerçevesini Türkiye'nin Sovyet tehditinin çevrelenmesi bakımından önem taşıyan, `emlak` değeri oluşturuyordu. 1980'de ilan edilen Carter Doktrini kapsamında Orta Doğu'ya yönelik tanımlanan bir rol ile bu çerçeve bir bakıma daha da pekiştirildi. Soğuk Savaş son erdiğinde ise geriye sadece Orta Doğu bağlanımda önem ifade eden `emlak` değeri kalmıştı. Bu da Türk- Amerikan ilişkilerinin belirleyici parametresinde küreselden bölgesele doğru bir dönüşüm anlamına geliyordu. 1991 Körfez Savaşı, bu bölgesel boyutu bir kez daha öne çıkarttı. Bu aşamadan sonra Ankara, Soğuk Savaşı uluslararası ortamın belirsizliklerine yanıt olarak, Amerika ile ilişkileri çeşitlendirecek bir `stratejik ortaklık` geliştirmeye çalıştı. Bu ortaklığın bir diğer işlevi de Türkiye'nin özellikle Avrupa'da giderek sorgulanan Batılı bağlarının güvenceye alınması olacaktı. Ancak Washington, 1990'lann ikinci yarısına dek, Türkiye ile ilişkilerim stratejik düzeyde pek tanımlamadı. Türkiye'nin itibarım artıran gelişme, bölgesel sorunlarda Türk ve Amerikan tercihlerinin giderek daha fazla örtüşmesi oldu. Özellikle statükocu dış politika uygulamaları, Türkiye'yi bölgesel barış ve istikrar bakımından eksen ülke haline getiriyordu. Irak'ta Saddam yönetimin çevrelenmesi Amerika için Türkiye'nin stratejik değerini artırırken, paradoksal biçimde iki ülkenin Irak konusundaki görüş ayrılığı ise giderek derinleşti. Statüko yanlısı bir güç olarak Türkiye, özellikle Irak' m toprak bütünlüğünü tehlikeye atacak girişimlere kesinlikle karşıydı. 1 1 Eylül sonrasında dış politikayı şekillendirmeye başlayan yeni muhafazarkar kanadın etkisiyle, Amerika, Irak'ta statükoyu güç kullanarak değiştirme girişti. Bu gelişme `revizyonist` bir hegerhon güç ile statüko yanlısı bir eksen ülke arasında varolan/varolduğu düşünülen `stratejik ortaklığı` da kaçınılmaz olarak çökertti. vı | |
dc.description.abstract | ABSTRACT Rise and Demise of a `Strategic Partnership`: In Search of Context for the Post-Cold War Turkish- American Relations by Serhat Güvenç The end of the Cold War undermined the old context of Turkish- American relations. For most of the Cold War, in exchange of its strategically important military bases, Turkey was rewarded with U.S. aid. Hence, the old context was based primarily on Turkey's `real estate` value in containing the Soviets. The Carter Doctrine of 1980 added a new Middle Eastern dimension to this context. After the Cold War, it hinged solely on this residual `real estate` value. This marked a shift from global to regional focus in the defining parameter of Turkish- American relations. The Gulf War in 1991 reaffirmed the regional context. Ankara tried to contemplate a `strategic partnership` with the U.S. to diversify the context of Turkish- American relations in response to the post-Cold War ambiguities. As such `strategic partnership` also featured a reassurance function for Turkey when its western links had been increasingly challenged, particularly, by Europe. However, Washington did not identify its post-Cold War relations with Turkey at strategic level until the mid-1990s. The growing convergence in Turkish and American positions in many regional problems gradually elevated Turkey's status with Washington. Due to its commitment to the status quo, Turkey emerged as a country pivotal to regional peace and stability. Paradoxically, while U.S. policy of containing Iraq enhanced Turkey's value as a strategic asset, the rift between Turkey and the U.S. had not been as pronounced anywhere as in Iraq. As a pro-status quo power, Turkey was adamantly opposed to any move that could jeopardize Iraq's territorial integrity. When, under the neoconservative influence after September 1 1, the U.S. embarked on revisionism in Iraq, not so usual for hegemonic powers, the `strategic partnership` between a pro-status quo pivotal actor and a revisionist hegemon inevitably collapsed in 2003. v | en_US |
dc.language | English | |
dc.language.iso | en | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Uluslararası İlişkiler | tr_TR |
dc.subject | International Relations | en_US |
dc.title | Rise and demise of a strategic partnership: In search of context for the post-cold war Turkish-American relations | |
dc.title.alternative | Bir stratejik ortaklığın yükselişi ve çöküşü: Soğuk savaş sonrası Türk-ABD ilişkilerinde bağlam arayışları | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Diğer | |
dc.subject.ytm | Turkish-American relations | |
dc.subject.ytm | International policy | |
dc.subject.ytm | Strategic alliance | |
dc.subject.ytm | Turkey | |
dc.subject.ytm | United States of America | |
dc.identifier.yokid | 142617 | |
dc.publisher.institute | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
dc.publisher.university | BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 140553 | |
dc.description.pages | 213 | |
dc.publisher.discipline | Diğer |