Identity, quantification and sortals

Abstract

Bu tezin konusu birinci-derece niceleme ile özdeşlik arasında ve özdeşlik koşulları ile türeller arasındaki ilişkinin incelenmesidir. İlk bölümde nicelemenin özdeşliği içerdiği tezinin bir versiyonunu formule edeceğim. Birlikle alındığında bu tezi gerektiren iki prensip formule edeceğim ve bu prensipleri literatürdeki eleştirilere karşı savunacağım. İkinci bölümde türelcilerin fikri olan özdeşlik sorularına cevapların türeller tarafından sağlanan özdeşlik koşullarına bağlı olduğuna yönelecek ve türelcilerin savunduğu tezlerin standard semantik kullanan uygulamalarının gerilimini göstereceğim. Ardından, Fine'ın önermeler mantığı için kurduğu doğru-yapıcı semantiğine dayanarak birinci-derece niceleme mantığı için bir çeşit durum semantiği geliştireceğim. Son olarak türelcilerin tezlerinin bu geliştirilen semantik içindeki uygulamalarında gerilimin yok olduğunu iddia edeceğim. Üçüncü bölümde bu geliştirdiğim semantiği özdeşlik kouşullarının soyutlama prensipleri olarak alınabilceği tezine ve türel özcülük tezine uygulayacağım. Geliştirdiğim semantiğin felsefenin diğer alanlarında ortaya çıkan problemere ışık tutabilecek çok yönlü bir araç olduğunu matematik felsefesi ve kipsel metafizikten örneklerle göstereceğim.

The topic of this thesis is the exploration of the relations between first-order quantification and identity and between identity conditions and sortals. In the first chapter, I will formulate a version of the thesis that quantification involves identity. I will formulate two principles that together entail this thesis and defend those principles from the arguments against them in the literature. In the second chapter, I will turn to the sortalist idea that the answers to identity questions depend on the identity conditions provided by sortal terms and point out the tension between two sortalist theses and their application in the standard semantics. Then, I will develop a version of situation semantics for first-order logic by adapting Fine's truth-maker semantics for propositional logic. Finally, I will argue that when the sortalist theses are applied in this semantics, the tension evaporates. In the third chapter, I will apply the semantics that I developed to the thesis that identity conditions can be taken as abstraction principles and to the thesis of sortal essentialism. I will show that the semantics that I developed is a versatile tool that can shed light on the problems involving identity that can arise in other branches of philosophy, for example, in philosophy of mathematics and modal metaphysics.