dc.description.abstract | TEZ OZETI Uluslararası ilişkiler alanı, 20. Yüzyılda, çok büyük boyutlarda, değişim ve gelişimlere sahne olmuştur. 21. Yüzyıl da benzer değişimleri beraberinde getirecektir. Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla birlikte, 1990'larda `Çok Kutuplu` bir sistemden söz edilmeye başlanmıştır. Günümüzde, kişisel, ulusal ve uluslararası düzeyde, `Güvenlik` kavramının önemi, herkes tarafından kabul edilen, bir gerçektir. 1990 sonrası oluşan durum, yeni güvenlik anlayışının tanımını da değiştirmiştir. Eski tanımın askeri boyutla sınırlı olması özelliği ortadan kalkmış, ekonomik, toplumsal, siyasal, çevresel, etnik, kültürel, boyutlar da yeni güvenlik anlayışının tanımlarına eklenmiştir. Ekonomik, politik, stratejik ve hatta sosyal boyutları olan güvenlik yükünü paylaşmak, ülkelerin ortak çıkarlarındandır. NATO, BAB gibi örgütler, bu yükü paylaşmak için kurulmuş uluslararası kollektif örgütlere, iyi birer örnektir. Fakat güvenlik kavramının değişen tanımı, NATO'yu ve diğer kollektif güvenlik örgütlerini de etkilemiştir. Tüm bunların yanında, yeni teknolojilerin, bilgisayar tabanlı sistemlerin, hiç olmadığı kadar yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanması, güvenlik tanımlarını, anlayışlarını temelden etkilemiştir. Bilişim teknolojilerindeki gelişmeler, Xsavaş, tehdit, terörizm, kavramlarının yeni baştan tanımlanmasına yol açmış, ayrıca yeterli ve eskisine göre karşılaştırılmayacak kadar az bilgisayar donanımına ve bunu gerektiği gibi kullanmaya imkan verecek, bilgi ve birikime sahip olanların, en büyük ve en güçlü ordulara, ekonomik, sosyal kurumlara, inanılmaz zararlar verebilecek konuma gelmelerine sebep olmuştur. Bu çerçeveden bakıldığında, 21. Yüzyılda çatışma, Bilgi ve İletişim alanlarında olacaktır. Bu durum gözönüne alınırsa, güvenlik tanımının, anlayışının ve buna bağlı tüm faktörlerin yeniden ele alınması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Çalışma hazırlanırken, hedef alınan temel düşünce, bu gerekliliğin altını çizerek, 21. Yüzyılda, `Güvenlik kavramı` ve buna bağlı unsurların, meydana getireceği yeni yaklaşım, anlayış ve yöntemleri, ortaya koymak ve yeni dünya düzeni çerçevesinde, önümüzdeki yüzyılın, çatışma alanlarını ele almak olmuştur. Bunun yanında, 21. Yüzyılda, güvenlik kavramı ve çatışma alanlarının, geçmiş dönemlerden farklı olarak algılanması gerektiğinin ve bu duruma uygun yöntemlerle, yeni güvenlik anlayışlarının ve doktrinlerinin oluşturulması gerektiğinin altı çizilmeye çalışılmıştır. Çalışma temelde iki ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, uluslararası güvenlik kavramı üzerinde durularak, özellikle 1990 sonrası dönemde, Dünya'da yaşanan yeniliklere ve değişikliklere değinilmiştir. XIÇalışmanın ikinci ana bölümünde ise, 21. Yüzyılda çatışma alanlarının yeni ortamı ve yeni savaş yöntemi olacağı düşünülen, Bilişim Savaşı kavramı ele alınmıştır. Sonuç olarak, çalışmada birçok kez değinildiği gibi, Dünya, her alanda, büyük değişim ve değişiklikler yaşamaktadır; buna çatışma alanları da dahildir. Gelecek yüzyıla yönelik bu öngörüyü yapıp, önlemlerini geleceğin çatışma alanlarında, rekabet edecek düzeyde olacak şekilde alacak olan ülkeler ve kurumlar, güvenlik kavramı çerçevesinde, göreceli de olsa, önemli bir avantaj ve yetiye sahip olacaklardır. XII | |