Jean Baudrillard`da simülasyon kavramını temellendirme çabası

Abstract

Sanayileşmenin ve yüksek teknolojinin hızla geliştiği, enformasyonun çokluğu karşısında günümüz dünyasında anlamın kaybolması söz konusudur. Kitle iletişim araçları ile bireyin gündelik hayatı ve konumu değişmektedir. Yazılı ve görsel medyanın yaygınlaşması, bireyi ve hayatı kuşatması sonucunda gerçekliğin olmadığı sanal bir dünyanın meydana gelmesi söz konusu olmuştur. Özellikle 1970?li yıllardan sonra yüksek teknolojinin etkisi altına giren, endüstri otomasyonu sürecinde olan modern dünyada sosyal, politik ve kurumsal değişmeler meydana gelmiştir. Bu yıllardan sonra yüksek teknolojinin hızla gelişmesi ve yaygınlaşması yaşanılır dünyanın gerçekliğinin sorgulanmasına yol açmıştır. Bu çalışma başlangıçta Marksist bakış açısını kullanan 1970?li yılların sonlarına doğru bu bakış açısını yetersiz bulup terk eden, günümüz düzenini ve çağı simülasyon olarak isimlendiren Baudrillard?ın felsefesini ve simülasyon kavramını konu edinmektedir. Tezde modernlik ve postmodernlikle beraber Baudrillard?ın fikir kaynaklarına, eserlerine ve diğer kavramlarına yer verilmiştir. Simülasyon kavramının Baudrillard felsefesindeki anlam ve önemine değinilmiş, simülasyon kavramından hareketle Baudrillard?ın epistemolojisi ve felsefesi anlatılmaya çalışılmıştır. Üretim toplumunun simülasyon ve ayartma toplumuna dönüşmesiyle toplumsalın anlaşılmasında Marksist kategorilerin yerine simülasyon kavramını kullanan Baudrillard Modern Fransız felsefesinin düşünürleri ?Barthes, Levefbre- gibi semiyolojiyi kullanmıştır. Göstergeler çağına girdiğimizi, gerçeğin kaybolduğunu söyleyen düşünür kapitalist dünyanın büyük bir değişim geçirdiğini iddia eder. İletişim teknolojilerinin arttığı simülasyon düzeninde özne gerçeklikten aşırı-gerçekliğe sürüklenilerek kendine yabancılaştırılmış ve sanal gerçeklik aracılığıyla silinen hiper-gerçek bir dünyada yaşamaktadır.ANAHTAR KELİMELER: Baudrillard, Simülasyon, Simülakr, Ayartma, Gerçek, Hipergerçek, Sanal, Kitle iletişim araçları, Modernite, Postmodernite, Yabancılaşma.

It is a fact that meaning has dissolved in consideration of numerousness of information since industrialization and high-technology started to develop swiftly. The daily life and position of an individual have changed because of mass communication means. There is a virtual world where reality has no room as a result of prevalence of print and visual media, and of its envelopment of individual and life. Especially after 1970s, social, political and institutional changes occurred in the modern world which came under the influence of high technology, and which was in the industrial process of automation. After those years, the rapid development and spread of high technology led to question about the truth of a livable world.This study is about Baudrillard?s philosophy and his conception ?simulation?, who had a Marxist viewpoint at first, but towards the end of the 1970s, he thought it deficient and called our age and system as ?simulation?. This thesis has been included modernity and post-modernity, his thought sources and his works and his other conceptions. It has been mentioned about the meaning and importance of the conception ?simulation? in his philosophy, and tried to explain about his epistemology and philosophy in the view of the conception ?simulation?.Like the thinkers of modern French philosophy ? Barthes and Levefbre, he used semiotics, besides the conception ?simulation? instead of the Marxist classifications on the understanding of society because of the turning of the production society into simulation and seduction one. The thinker who says that we live in the age of the indicators and that the reality dissolved claims that the capitalist world is going into the melting pot. Person lives in a hyper-reality where he was alienated to himself and was wiped out by the means of virtual reality, and in a system where the communication technologies increased.Key words: Baudrillard, Simulation, Simulacra, Seduction, Reality, Hyper-reality, Virtual, Mass Communication Means, Modernity, Post-modernity, Alienation.