dc.description.abstract | - 38 - SONUÇ YE ÖZET Bu tezi hazırlarken faydalandığım kaynaklardan edindiğim bilgilerin ışığı altında, kuron ve köprü protezlerinde kul lanıian çeşitli metal alaş italarının içinde fiziksel, kimyasal ve biyoloj ik özelliklerin den dolayı en fazla kullanılan metalin altın ve alaşımları olduğunu ifade edebilirim. Bu özelliklerin baş mda, altının saf halde iken yumuş ak, kolay lıkla tel levha haline gelebilen, havada ve oksijen ortamın da herbangihir ısıda okside olmayan, gümüşten daha zayıf bir ısı iletkenliğine sahip bir metal olmasıdır, Fakat altın saf halde iken çok yumuşa.k bir metal özelliği taşıdığından, genellikle alaşımlar halinde kullanılır. Bu alaşımların içinde Altın, platin, paliadyum, alaşımları porselene çok iyi bağlanmaları, dökümleri nin net ve köşelerinin hassas bir şekilde belirlenmesi, aşınmamaları ve paslanmamaları avantaj lı yönleridir. Uzun köprülerde, porselenin fırınlanması esnasında, es nemeleri kullanımlarını sakıncalı kılar- Diğer taraf tan altın, paliadyum, gümüş alaşımları uzun köprülerde kullanılırlar. Dökümün, kuronlara uyumunun iyi olması, kolaylıkla parlatılıp cilalanması ve bunun yanında bi leşiminde altının az olması sebebiyle daha ucuza maioi- ması yanında, bazı tiplerinin içinde gümüşün fazla ol ması porselenin yeşil renk almasına sebep olabilmektedir. Son yıllarda, altın fiyatlarının sürekli yüksel mesi sonucunda kıymetsiz metallerin kullanım alanlarının arttığı rahatça söylenmektedir. Bu alaşımların içinde günümüzde en çok kullanılanı krom-kobalt ' ihtiva etmek tedir. Son yıllarda, kobalt yerine temel olarak nikel kullanılmaktadır. Krom-nikel alaşımları, krom-kobalt alaşımlarına nazaran daha büyük yüklere dayanıklı olma sı avanta j lan yanında, özellikle kadınlarda alerjik dermetitise rastlanması dezavantaj olarak görülmektedir. Hatta % 60 - % 80 nikel ihtiva eden alaşımların kulla-nımı yaygınlaştıkça., alerjik reaksiyonların sıklığı artmaktadır. Krom-kobalt alaşımlarının arzu edilen şekillerde dökülmeleri güç olduğundan, berilyum ila ve edilmesi bir yöntemdir. Ancak, berilyumun möilen- sıesi ve ci laianssası esnasında solunum sisteminde akut veya kronik zehirlenmelere neden olabileceğinden, kanserojen tesirinden söz edilebilir. Sonuç olarak ; îdeal bir alaşımdaki fiziksel e kimyasal, biyolojik özellikleri ile, yani, elektro-galvanik tesirle rinin insan sağlığında oynadığı rolü dikkate alarak, çeşitli gruplar içinde tetkik ettiğimiz metallerden, patentleri firnsaiara ait olan, bölümlü ve köprü pro tezlerinde kullanılan üstün nitelikli metal alaşımları elde edilebilmektedir. W« ü | |