dc.description.abstract | ÖZET Preeklampsi, gebeliklerin %6-8'inde görülür. Bir çok ülkede, gebelikteki hipertansif hastalıklar maternal ölümün en sık sebebidir. Dünya Sağlık Örgütüne göre ise perinatal mortalite ve morbiditenin en sık rastlanan sebebidir. Gebelik ve hipertansiyon konusu, maternal ve plasental damarlarda ve kan akımlarında görülen değişiklikleri ile doppler ultrasonografinin obstetrikte en çok incelediği konudur. Preeklamptık ve eklamptik olgularda doppler ultrasonografinin, perinatal sonuçlan saptamada ve değerlendirmede ne oranda etkili olduğunu irdelemek, klinik olarak sınıflandırılan olguları, doppler bulgularının destekleyip desteklemediğim belirlemek amacı ile bu çalışmayı yaptık. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Obstetrik- Servisinde Ocak 1993 -Haziran 1997 tarihleri arasında gebelik ve hipertansiyon tanısıyla yatarak takip ve tedavi edilen 102 hasta çalışma kapsamına alındı. Kontrol grubunu, yine aynı tarihler arasında takipleri süresince hiç bir gebelik komplikasyonu saptanmayan 38 normal sağlıklı gebe oluşturdu. Çalışma ve kontrol grubunda doppler ölçümleri, urabilikal ve uterin arter ile fetal aorta ve orta serebral arterde ayrı ayrı olarak yapıldı.Doppler indeksleri olarak, uterin arterde A/B farkı ve bilateral A/B ortalaması, orta serebral arterde (MCA) A/B oram ve Pulsatilite indeksi (PI), fetal aorta da pulsatilite indeksi (AO PI), umbilikal areterde A/B oranı ve pulsatilite indeksi (UMA PI) kullanıldı. Ağır preeklamptik ve eklamptik olgular ağır olgular olarak (48 olgu), preeklamptik ve süperimpoze preeklamptik olgular ise hafif olgular (54 olgu) olarak iki gruba ayrıldı, gruplar kendi aralarında ve kontrolgrubu ile karşılaştırıldı. Ultrasonografik incelemelerde ve doppler çalışmalarında Toshiba SSA- 270 ve Toshiba SSH-140 A cihazları ve transabdominal 3.75 mHz konveks prob kullanıldı. Doppler bulgularına göre oluşturulan gruplar ve tetkik edilen parametreler arasında istatiksel analizler iki bağımsız test ve iki oran testi ile (student t) yapıldı. Kontrol grubu ve çalışma grubu arasında yapılan doppler bulguları karşılaştırıldığında, fetal aorta A/B oram dışında tüm doppler bulguları iki grup arasında ileri derecede anlamlı olarak farklı bulundu. Kontrol grubu ve çalışma grubunun doppler bulguları ( uterin arter A/B farkı. Bil. uterin arter A/B ortalaması, MCA A/B oram ve PI, AO PI, UMA A/B oram ve PI) sırasıyla şöyle bulundu. Kontrol grubunda; 0.42*0.31, 2.17*0.32, 4.97*1.98, 1.60*0.39, 1.55*0.31, 2.59*0.52, 0.94*0.17. Çalışma grubunda; 1.57*1.98, 3.40±1.36, 3.59*1.62, 1.24±0.39, 1.77±0.56, 3.39*1.38, 1.25±0.50. Hafif ve ağır olgu grubunun doppler bulguları karşılaştırıldığında, analizleri yapılan bütün doppler indekslerinde, iki grup arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olamadığı saptandı. Hafif ve ağır olgu grubunda doppler bulguları sırasıyla şöyle bulundu. Hafif grupta; 1.44*1.83, 3.32*1.34, 3.78±2.00, 1.35±0.46, 1.79*0.55, 3.27*1.22, 1.19*0.40. Ağır grupta; 1.72*2.13, 3.48±1.38, 3.37*1.38, 1.22*0.28, 1.75±0.58, 3.53*1.54, 1.32*0.58. Sonuç olarak, preeklampsi ve uygun eklampsi olgularında öncelikle umbilikal ve uterin arter, gereğinde de aorta ve orta serebral arter doppler analizlerinin rutin olarak yapılması gerektiğini savunmaktayız. Ayrıca doppler oran ve indekslerinin hafif-ağır preeklampsi ayırımında yeni bir kriter olabilmesi için daha geniş serilerde yeni çalışmalara ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz. | |