Lomber disk hernili 200 olguda cerrahi girişimler ve sonuçları

Abstract

56 ÖZET Bu çalışmada 5 yılı aşkın dönem içerisinde Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirurji Anabilim Dalında Lomber disk hernisi tanısı ile yatırılarak cerrahi girişim uygulanmış ve son durumları hakkında bilgi sahibi olduğumuz 200 olgunun dökümleri çıkarılmıştır. Olguların yaşlan toplumun en aktif ve üretken kesimi olan 30-50 yaşlan arasında bulunmuştur. Toplum ve bölge yapısından kaynaklanan bir çok nedenlerle olguların üçte ikisine yakın bir kısmı erkek populasyondan oluşmaktadır. Olgularımızın en sık ikinci operasyonu gerektirecek neden %5 oranında epidural fibrozistir. Bu nedenle skar gelişimi sonucu olguların %3'ü ikinci kez öpere edilmiştir. Toplam reoperasyon oranımızı %8,5 dur. Ortalama 24.3 aylık takip sonucunda Prolo'nın fonksiyonel ve ekonomik skalasına göre olgularımızın %83'ü iyi, % 13,5 'i orta, %3,5'i kötü iyileşme gösterdiğini saptadık. Cinsiyet ve yaş durumlarının olguların prognozunu ciddi anlamda etkilemediğini belirledik. Ekstrude diski olan ve mikrocerrahi ile öpere edilen olguların daha iyi cerrahi sonuçlara sahip olduğunu tespit ettik. Mikrocerrahi teknik ile öpere edilen olgulann %92'ü iyi, %6,5'i orta, %1,5'i kötü iyileşme göstermekte ve bu sonuçlann konvasiyonel diskektomi tekniği ile öpere edilen olguların sonuçlarından daha iyi olduğu ve bunun istatistiki olarak anlamlı farklıklar taşıdığını saptadık. Sonuçta lomber disk hernili olguların cerrahi girişim sonuçlan üzerinde olumlu etkiler yapan, doğru tanı, geniş olmayan endikasyon ile yapılan ameliyatlar ve iyi bir nöroradyolojik inceleme gibi faktörler ne denli önemli ise seçkin bir yöntemle yapılan titiz bir operasyonun da prognoz üzeride o denli öneme sahiptir. Gelişen teknoloji ile yaygınlaşan mikrocerrahi tekniği sayesinde alman başarılı sonuçlar, lomber disk hastalığında nedene yönelik tek tedavi şekli olan cerrahi tedavinin, nöroşirurji pratiğindeki yerini ve önemini korumasına devam edeceği saptanmıştır