dc.contributor.advisor | Sır, Aytekin | |
dc.contributor.author | Şentunali, Esin | |
dc.date.accessioned | 2020-12-10T12:42:46Z | |
dc.date.available | 2020-12-10T12:42:46Z | |
dc.date.submitted | 2005 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/292832 | |
dc.description.abstract | ÖZET Amaç: Psikojenik nöbetleri olan konversiyon bozukluğu hastalarında antidepresan ilaç kullanımı ile bilişsel-davranışçı terapi uygulamasının hastaların nöbet sayılan üzerine olan etkinliklerinin karşılaştırılması. Yöntem: Çalışma, Haziran 2004 - Aralık 2004 tarihleri arasında D.Ü.T.F Psikiyatri kliniğinde psikojenik nöbetleri olan 20' şer kişiden oluşan iki grup üzerinde gerçekleştirildi. Çalışmaya alman hastalara ardışık olarak antidepresan tedavi ve bilişsel-davranışçı terapi yöntemlerinden biri seçilerek görüşmelere başlandı. Çalışmaya katılan tüm hastalara ilk görüşmede sosyodemograflk bilgilerin ve haftalık psikojenik nöbet sayılarının kaydedildiği görüşme formu ile SCID-I tanısal görüşme, Beck depresyon ve anksiyete ölçekleri, somatoform- dissosiasyon ölçeği uygulandı. 4. ve 8. haftalarda Beck depresyon ve anksiyete ölçekleri ile somatoform-dissosiasyon ölçeği tekrar uygulandı. Tüm hastalarla ikişer hafta aralıklarla olmak üzere toplam beş kez görüşüldü. Antidepresan tedavi olarak sertralin 50-100 mg dozlarında kullanıldı. Bulgular: Antidepresan (AD) grubundaki hastaların yaş ortalaması 3 3, 0± 14,69; Bilişsel davranışçı terapi (BDT) grubunun yaş ortalaması 27,40±8,92 idi. Her iki grubun çoğunluğunu kadın hastalar oluşturmaktaydı. Çoğunlukla hastalar, düşük eğitim düzeyi ve il merkezinde yerleşim özelliği göstermekteydi. îki grup arasında yaş, cins, eğitim durumu,iş ve yer dağılımı açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar saptanmadı. AD grubundaki hastaların aldığı Eksen-I tanılan; % 40 major depresyon, %10 BTA anksiyete bozukluğu, %10 somatizasyon bozukluğu, %5 farklılaşmamış somatoform bozukluk, %5 uyum bozukluğu, %5 yas, %5 panik bozukluğu, %5 bulimia nervoza, % 5 madde bağımlılığı şeklindeydi. BDT grubunda % 30 major depresyon, %10 BTA anksiyete bozukluğu, %5 somatizasyon bozukluğu, %5 farklılaşmamış somatoform bozukluk, %5 PTSD, %5 OKB ve %10 panik bozukluk saptandı. AD grubunda ilk görüşmede ortalama haftalık psikojenik nöbet sayısı 13,50±16,14 ; 2. haftada 5,30±15,58 ; 4. haftada 2,90±4,77 ; 6. haftada 1,90±4,63 ve 8. haftada 1,80±3,40 idi. BDT grubunda haftalık ortalama psikojenik nöbet sayısı ilk görüşmede 7,50±15,16 ; 2. haftada 1,55±2,35 ; 4.haftada 0,25±0,55 ; 6. haftada 0,50±0,95 ve 8. haftada 0,20±0,52 olarak saptandı. Gruplar arasında hiçbir dönemde psikojenik nöbet sayılan bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmadı ( p>0,05). Her iki grubun psikojenik nöbet sayılan 4. 46ve 8. haftalarda istatistiksel olarak anlamlı azalma göstermiştir (4. hafta AD grubu için p=0,01 BDT grubu için p=0,02 ve 8. hafta AD grubu için p=0,04 BDT grubu için p=0,05). Grupların 1., 4. ve 8. haftalarda ölçümleri yapılan anksiyete, depresyon ve somatoform-dissosiasyon skorları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunamadı (p>0,05). Hem AD grubunda hem de BDT grubunda major depresyonu olan ve olmayan olgular arasında hiçbir dönemde psikojenik nöbet sayılan bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmadı (p>0,05). Tartışma: Hastalarımızın sosyodemografık profilinin konversiyon bozukluğu olan hastalar üzerinde yapılan diğer çalışmalarla uyumlu olduğu gözlenmiştir. Çalışmamızda AD grubundaki hastalara %70, BDT grubundaki hastalara %60 oranında eşlik eden psikiyatrik bir tam saptanmış olup, bu sonuç önceki çalışmalarla benzer görünmektedir. Her iki tedavi yöntemi de hastaların psikojenik nöbetleri üzerinde etkili olmuştur. Antidepresan ilaç kullanımı hastaların anksiyete ve depresyon semptomları üzerine olan olumlu etkileri ile nöbet sıklığında azalmaya sebep olmuştur. Bilişsel-davranışçı terapi uygulaması, hastaların nöbet davranışı üzerine odaklanma ve nöbetlerin ortaya çıkışındaki psikososyal stres faktörlerine farkındalığı arttırma yolu ile psikojenik nöbet sıklığında azalmayı sağlamıştır. Anahtar sözcükler: Psikojenik nöbet, konversiyon bozukluğu, tedavi 47 | |
dc.description.abstract | SUMMARY Objective: To compare the effects of the applience of antidepressant drugs and cognitive- behavioral therapy to the conversion disorder patients having psychogenic seizures and their effects to the patients' seizure numbers. Method: The study applied to two groups- each consists of twenty people- having psychogenic seizures at D.U.M.F psychology clinic from June 2004 to December 2004. The patients taken to the study are choosen consecutively and decided if the antidepressant drugs or cognitive-behavioral teraphy would be applied and conversations began. All the patients that participate to the study were applied to the conversation form which includes sociodemographic information and the reports of the patients' weekly seizure numbers with SCID-I diagnosistical conversation, Beck depression and anxiety, somatoform- dissociation inventory from the first day. On the 4th and 8th weeks the Beck depression and anxiety inventories with somatoform-dissociation inventory were applied to the patients again. All the patients had been seen for the five times with two-week periods. As the antidepressant treatment sertralin was used 50-100 mg. dose. Diagnosis: The average age of the patients in the antidepressant group (AD) was 33,0±14,69 the average age of the patients in the group of cognitive-behavioral therapy (BDT) was 27,40±8,92. The majority of the patients consist of women both in the two groups. Usually the patients had a low education level and were living in the center of the city. Statistically, there is not a large difference between the two groups about age, sex, education level, work and residence. The diagnosis of AD patients group was determined as: %40 major depression, % 10 anxiety disorder not otherwise specified, %10 somatization disorder, %5 undifferentiated somatoform disorder, %5 adjustment disorder, %5 mourning, % 5 panic disorder, %5 bulimia nervoza, %5 substance dependence. In the group of BDT % 30 major depression, %10 anxiety disorder not otherwise specified, %5 somatization disorder, %5 undifferentiated somatoform disorder, %5 posttraumatic stress disorder, %5 obsessive - compulsive disorder and %10 panic disorder were determined. From the first conversation in the AD group average weekly psychogenic seizure numbers were in the 1st week 13,50±16,14 ; in the 2nd week 5,30±15,58 ; in the 4th week 2,90±4,77 ; in the 6th week 1,90±4,63 and in the 8* week 1,80±3,40. In the group of BDT patients' average weekly psychogenic seizure numbers were in the 1st week 487,50±15,16 ; in the 2nd week 1,55±2,35 ; in the 4th week 0,25±0,55 ; in the 6th week 0,50±0,95 and in the 8th week 0,20±0,52. There had never been a large difference between the two groups about the number of the seizures statistically in any period (p>0,05). There had been a large decrease on the seizure numbers of the patients in both groups statistically in the 4th and 8th week (in the 4th week for the AD group p=0,01 for BDT group p=0,02 and in the 8th week for the AD group=0,04 for the BDT p=0,05). There were no difference between the groups when the scores of the evaluation of anxiety, depression and somatoform- dissociation inventory considered (p>0,05). Both in AD group and BDT group there had never been a large difference in seizure numbers of the patients that had major depression and those didn't have statistically in any period (p>0,05). Discussion : It is observed that the sociodemographic profile of the patients having conversion disorder is the similar when compared to the other studies done on them. In our study, it is determined that there has been a synchronic psychiatric diagnosis in both AD patients and BDT patients which is in %70 proportion in the group of AD patients and in % 60 proportion in the group of BDT patients. And this result seems similar with the other studies. Both the two method were effective to the patients' psychogenic seizures. Antidepresan drugs had a positive effect on the patients' anxiety and depression symptoms; moreover there had been a decrease on frequency of the seizures. BDT application has ensured the decrease on psychogenic seizures frequency by focusing on the seizures and by increasing the awareness of psychosocial stress factors that leads these seizures to occur. Keywords: Psychogenic seizures, conversion disorder, treatment 49 | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Psikiyatri | tr_TR |
dc.subject | Psychiatry | en_US |
dc.title | Psikojenik nöbetleri olan konversiyon bozukluğu hastalarında antidepresan tedavi ile bilişsel-davranışçı terapi etkinliklerinin karşılaştırılması | |
dc.title.alternative | To compera the effects of the applience of antidepressant drugs and cognitive behavioral therapy to the conversion disorder patients having psychogenic seizures | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Psikiyatri Anabilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 183497 | |
dc.publisher.institute | Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | DİCLE ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 163281 | |
dc.description.pages | 52 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |