dc.description.abstract | ÖZET Esansiyel hipertansiyon gelişiminde insülinin rolü yoğun ilgi gösterilen ve araştırılan bir konu olmasına rağmen günümüze kadar bu konuda henüz fikir birliğine varılamamıştır. Çalışmamızda; 127 esansiyel hipertansif ve 30 normotansif kontrol grubu olgusunda hiperinsülinemi ve insülin rezistansının kan basıncıyla ilişkisi, bununla birlikte yakın ilişkili karbonhidrat ve lipid metabolizma bulguları değerlendirildi. Yaş ve body mass indexi'nden bağımsız olarak hipertansif hastalarda, normotansif kontrol grubuna göre anlamlı derecede (p< 0,001- p= 0,005), yüksek açlık serum insülin düzeyi (25,69± 1,86 ya karşı 8,33 ± 0,92 Iu/ml), yüksek kolesterol düzeyi (220,35 ±4,76 karşılık 179,83 ± 5,92 mg/dl) yüksek LDL- kolesterol (139,17 ± 3,82'e karşılıklı 111,39 ± 5,76 mg/dl) ve yüksek trigliserid düzeyi (165,03 ± 9,85'e karşılık 89,57 ± 8,06 mg/dl) saptandı. Hipertansif hastalarda glukoz/insülin ve C-peptid/insülin oranlan normotansif kontrol grubuna göre anlamlı derecede düşük bulundu (p<0,001). Hipertansif grubda bozulmuş glukoz toleransı görülme sıklığı (48 olgu; %37,8), normotansif kontrol grubuna göre (1 olgu, %3,3) anlamlı derecede yüksek olarak gözlendi (p= 0,0002). Yaş ve obesite faktörü düzeltilerek yapılan parsiyel korelasyon analizinde gerek açlık kan insülin seviyesi (r= 0,40, p< 0,001) gerekse glukoz/insülin oram (r= - 0,45, p<0,001) arasında anlamlı bir ilişki bulundu. Ayrıca olguların body mass indexine göre obes ve non-obes subgrublara ayrılarak yapılan karşılaştırmalarda da non-obes hipertansif grubun hem non-obes hem de obes normotansif hastalara göre açlık kan insülin seviyelerinin yüksek olduğu izlendi (p<0,001). Ailesel hipertansiyon öyküsünün görülme sıklığı hipertansif hastalarda kontrol normotansif olgulara göre anlamlı derecede yüksek bulundu, (%72,4'e karşı %40, p= 0,0007) Sonuçta, yaş ve obesite faktörünün etkisi; gerek istatistiksel yöntemlerle gerekse obes ve non-obes subgrublar ayrılarak yapılan karşılaştırma yöntemleri ile elimine edildiği çalışma grubumuzda; hipertansif hastalarda normotansif gruba göre 66hiperinsülinemi,insülin rezistansı ile birlikte, muhtemelen ilişkili olarak bozulmuş glukoz toleransı ve dislipidemi tablosu saptanmıştır. Hipertansiyonun, kan basıncı yüksekliği bulgusu ötesinde metabolik bir hastalık olduğu görüşünü destekleyen bu çalışmamız ile; bu hastalık grubunda hiperinsülinemi, insülin rezistansı ile ilişkili karbonhidrat ve lipid metabolizma bozukluklarının belirlenmesi ve uygun yaklaşımın yapılmasının kardiovasküler morbidite ve mortalite riskini önemli ölçüde azaltacağı görüşündeyiz. 67 | |