Altın nanoparçacıklarının hidatik kist protoskoleksleri üzerine etkisinin araştırılması(ex-vivo çalışma)

Abstract

Yıllardır uygulanan cerrahi ve medikal tedavi yöntemlerine rağmen hala kontrol altına alınamayan ve kesin tedavisi mümkün olmayan hidatik kist hastalığının tedavisi konusuna nanoteknoloji ile farklı bir bakış açısı kazandırmayı amaçladık. Hidatik kist tedavisinde kullanılan skolosidal maddelerin yan etkileri kullanımlarını kısıtlamaktadır. Hidatik kist tedavisinde skolosidal etkisi yüksek olan maddeler yeterli sayıda mevcut, fakat toksik ve sklerojan kolanjit etkisi olmayan madde yok denecek kadar azdır. Altın nanoparçacıkları en kararlı metal nanoparçacıklardır. Yapılan çalışmalarda altın nanoparçacıklarının kendi başlarına toksik etkilerinin olmadığı gösterilmiştir. Bu metal nanopartiküllere lazer uygulayarak ısı açığa çıkarmak mümkündür. Parçacıklar, ışık enerjisini ısı enerjisine dönüştürebilir ve bunu kendi aralarında iletebilirler. Çalışmamızda; en kararlı madde olan vücuda zararsız olduğu bilinen altın nanoparçacıklarına lazer uygulayarak, vücut ısısında hidatik kist içindeki protoskoleksler üzerindeki öldürücü etkisini gözlemledik. Kist hidatikli koyun karaciğerlerinden aspire edilen kist sıvıları kullanıldı. Kist sıvılarına belirli dozlarda altın nanoparçacıkları eklenerek, değişik güçlerde lazer ışınına maruz bırakıldı. Bu işlem 30, 60 ve 120 dakikalık sürelerle yapıldı. Ölü/canlı protoskoleks oranları değerlendirildi. Çalışmada altın nanoparçacıkları dozunun, lazer ışını gücünün ve işlem süresinin arttırılması ile protoskoleksler üzerine öldürücü etkinin anlamlı şekilde arttığı görüldü. Sadece lazer uygulanan ya da sadece altın nanoparçacıkları uygulanan gruplarda bu etki gürülmedi. Protoskoleksler üzerine öldürücü etkiyi altın nanoparçacıkları ile lazer ışını birlikteliğinde tespit ettik. En güçlü etki yüksek doz altın nanoparçacığı ve yüksek güçte lazer ışınının en uzun süre uygulandığı grupta tespit ettik.Çalışmadaki asıl düşüncemiz, geleceğin teknolojisi olan nanoteknolojiyi bu alana taşımaktır. Ex-vivo olan bu çalışmadan esinlenerek bundan sonra deneysel in-vivo çalışmaların ardından klinik çalışmalara yeni bir uygulamanın geleceği inancını taşıyoruz .

Despite of surgical and medical therapy methods that used for many years in the treatment of hydatid disease still can not be controlled and precise incurable treatment. We aimed at providing nanotechnology with a different perspective.Side effects of the scolicidal substances used in the treatment of hydatid cyst limit their usage. In the treatment of hydatid cyst a sufficient number of substances with high scolicidal impact was available, but substance without toxic and sclerosing cholangitis effect was less as almost non-existent.The gold nanoparticles were the most stable metal nanoparticles. Studies have been showed that the gold nanoparticles on their own had no toxic effects. It is possible to reveal heat from the metal nanoparticles by laser applying. Particles, can convert light energy into heat energy and can transmit it among themselves. In our study, the most stable known substance which is harmless to the body, gold nanoparticles was used, by applying laser on these nanoparticles, we donot observed it's killing effect on the protoscoleces inside hydatid cyst at body temperature.Cyst fluids that aspirated from livers of sheep with hydatid cyst were used. Certain doses gold nanoparticles was added to the cyst fluids than exposed to the laser beam in different strengths. This procedure was done for 30, 60 and 120 minutes periods. Dead / live protoscolex rates were evaluated.In present study, the lethal effects on Protoscoleces had been show to be increased significantly by the increasing dose of gold nanoparticles, the laser beam power and the procedure time. This effect was not observed in the groups that treated only with laser therapy or just gold nanoparticles. The lethal effect on Protoscoleces was detected by the union of the laser beam with gold nanoparticles. The most powerful effect had been founded when high-dose of gold nanoparticles and high-power of laser beam applied for a long time.The main idea in our study is to carry the nanotechnology which is the future technology to this field. Originating from this ex-vivo study, we belief that the experimental in vivo studies, will have a new application in the clinical trials in the future.