Yanık kontraktürlerine analitik yaklaşım

Abstract

Derin kısmi kalınlıktaki veya tam kalınlıktaki yanık yaralarına sekonder gelişen yanık kontraktürleri önemli derecede fonksiyonel ve estetik problemlere yol açar. Yanığa bağlı kontraktürler eskiden beri ya anatomik yerleşim bölgesine göre ya da şiddetli, orta ve hafif gibi subjektif bazı kavramlarla sınıflandırılmaktadır. Bu ise kimi zaman yanık cerrahisini hep deri cerrahisi olarak öngörmek gibi bir yanılgıya yol açabilmektedir. Bu noktadan hareketle yanık kontraktürlerine analitik yaklaşmayı seçtik. Yanık kontraktürleri dinamik evre yanık kontraktürleri ve statik evre yanık kontraktürleri olmak üzere 2 grupta ele alındı. Dinamik evre yanık kontraktürleri akut yanık kontraktürü (1a) ve basit yanık kontraktürü (1b) olarak 2 grupta incelendi. Statik evre yanık kontraktürleri ise ihmal edilmiş yanık kontraktürü (2a), kompleks yanık kontraktürü (2b) ve komplike yanık kontraktürü (2c) olmak üzere 3 grupta incelendi.2004-2009 yılları arasında Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniğinde 126 yanık kontraktürü vakası tedavi edildi. Çoğu hasta basit yanık kontraktürüne sahipti (n=50). İkinci yaygın grup ihmal edilmiş kontraktürlerden oluşmaktaydı (n=48). Geride kalan hastalar ise kompleks yanık kontraktürü (n=14), akut yanık kontraktürü (n=8) ve komplike yanık kontraktürlerinden (n=6) oluşmaktaydı. Hastaların yaşları 1-65 yıl arasında değişmekteydi. Buna karşılık yanık kontraktürünün yaşı 3 ay ile 46 yıl arasında değişti. Hastalar herkes tarafından iyi bilinen yöntemler ile tedavi edildi ve özellikle basit yanık kontraktürleri grubunda olmak üzere tekrarlayan ameliyatlar gerekli oldu. Özellikle kompleks yanık kontraktürü kavramı ile, analitik yaklaşım, deri cerrahisi dışında işlemlerin de gerekli olabileceğini ön gördüğü için yararlı olabilir. Böylece yanık kontraktürlerinde tekrarlayan ameliyatlar ve açıklanamayan bazı başarısızlıkların daha anlaşılır olabileceği kanaatine varıldı.

The development of burn contractures secondary to deep partial thickness or full thickness burn wounds is a common cause of functional and cosmetic morbidity. Burn contractures have been classified according to anatomic location or more subjective definitions of degree of involvement; mild, moderate or severe. This could lead to an erroneous interpretation of burn surgery as a surgery confined to the skin. Based on this comment we preferred an analytic approach to the burn contractures. Burn contractures were evaluated in two main groups: dynamic stage contractures and static stage contractures. Dynamic stage contractures were classified into two subgroups: acute burn contractures(1a) and simple burn contractures(1b). Static stage burn contractures were also divided into three subgroups: neglected burn contractures(2a), complex burn contractures(2b) and complicated burn contractures(2c). During the period 2004-2009, in Atatürk Training and Research Hospital Department of Plastic Reconstructive and Aesthetic Surgery 126 patient with burn contracture were treated. Most of the patients had simple burn contractures (n=50). The second common group was among the neglected burn contracture cases (n=48). The left were the burn contractures with complex nature(n=14), the acute burn contractures(n=8), and the complicated burn contractures(n=6). Ages of the patients were between 1-65 years whereas age of the contractures varied from3 months to 46 years. The patients were treated with several well known methods and repeated operations were done especially in the simple burn contracture group. According to the analytical approach, especially while mentioning the complex burn contracture, additional surgical procedures besides the skin surgery could be beneficial. As a consequence, we concluded that repeated surgeries and unaccountable failure in treatment of burn contractures could be further apprehended by this approach.