Otoimmün tiroid hastalarında alopesi areata sıklığı

Abstract

Otoimmun tiroid hastalıkları (OİTH) tiroid bezindeki çeşitli antijenik yapılara karşı otoantikor yapımıyla gelişen ve sık görülen hastalıklardır. Alopesi areata (AA) hastalığı da otoimmün mekanizmayla ilişkili, kılların kaybıyla karakterize önemli bir dermatolojik hastalıktır. İki hastalığın birlikteliği özellikle AA hasta serileri üzerinde yapılan çeşitli araştırmalarla ortaya konmuştur. Bu ilişkiyi OİTH hasta serileri üzerinden araştıran çalışmalar yetersizdir. Otoimmün tiroid hastalarında AA görülme sıklığının, klinik ve epidemiyolojik özelliklerinin ortaya konması amacıyla planlanan bu prospektif araştırmada, 550 otoimmün ve 126 otoimmün olmayan tiroid hastası olmak üzere toplam 676 tiroid hastası ile yaş ve cins bakımından benzer 100 sağlıklı gönüllü incelendi. Bireyler detaylı şekilde sorgulanıp ayrıntılı dermatolojik muayeneleri yapıldı ve veriler önceden hazırlanmış formlara kaydedildi.Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu otoimmün tiroid hastalarının %86'sında Hashimoto tiroiditi (HT), %14'ünde Graves hastalığı (GH) bulunmaktaydı. HT hastalarının 19'unda, Graves hastalarının 2'sinde ve otoimmün olmayan tiroid hastalarının 7'sinde olmak üzere toplam 28 hastanın öyküsünde ya da muayenesinde AA hastalığı bulunduğu saptandı. AA her iki grupta da daha erken başlangıç yaşına sahipti. Hastalarda ayrıca vitiligo, kronik ürtiker (KÜ) ve psöriyazis gibi otoimmün kökenli olduğu düşünülen başka hastalıklar da tespit edildi. Ofiyazis klinik tipi ile beş yıldan uzun hastalık süresi sadece OİTH'na sahip AA'lı olgularda gözlendi ancak gruplar arasında AA'nın klinik tipi, lezyonların yerleşim alanları ve kötü prognostik kriterler bakımından anlamlı bir fark yoktu.Otoimmun tiroidit hastalarının hem kendi hem de diğer aile üyelerinde patogenezinde immün mekanizmaların rolü bulunan AA, vitiligo, kronik ürtiker gibi hastalıklar fazla görülmektedir. AA genellikle tiroid hastalığından önce başlamakta ve normal popülasyondan farklı bir takım klinik ve epidemiyolojik özellikler sergilemektedir.

Autoimmune thyroid diseases (AITD) are frequently seen diseases and developed by auto-antibody production against a variety of antigenic structures in thyroid gland. Alopecia areata (AA) is an important autoimmune mediated dermatological disease characterized by loss of hair. The co-occurrence of these two diseases is proved by some researches made especially on AA patient groups. The studies on AITD patients are not enough to explain this relationship. The clinical and epidemiological properties of the frequency of AA on AITD patients are planned to prove in this prospective study. To do so,676 thyroid patients including 550 autoimmune and 126 non-autoimmune thyroid patients and 100 healthy volunteers whose age and sex are similar to our patientshave been examined. All of them are questioned in detail and their dermatological examination is carried out comprehensively.86 %of AITD patients (mostly women) have Hashimoto Thyroiditis (HT) and 14 %of them have Graves Disease (GD). Totally, 28 AA patients (19 of HT patients, 2 of GD patients and 7 of non-autoimmune thyroid patients) from their medical history and examination have been determined.İn both groups AA disease has generally an earlier age onset. Moreover, other autoimmune based diseases like vitiligo, chronic urticaria (CU), and psoriasis have also been determined. Ophiasis type AA and longer than five years duration has been detected only in patients with AA which have AITD. However no significant difference has been seen detected in terms of AA clinical types, disease areas and poor prognostic factors.As a result, other diseases which have immune mechanisms in their etyopathogenesis like AA, vitiligo, and CU have been seen at a higher rate in both autoimmune thyroid patients themselves and other family members compared to normal population. İn these patients, generally AA start earlier than thyroid disease and may show different clinical and epidemiological features other than normal population. Cases that have diseases with autoimmune etiology have to be questioned comprehensively in terms of other diseases that can accompany and should be directed to related department when necessary.