Show simple item record

dc.contributor.advisorAkın, Mete
dc.contributor.authorKurtuluş, Aziz
dc.date.accessioned2020-12-02T11:42:17Z
dc.date.available2020-12-02T11:42:17Z
dc.date.submitted2016
dc.date.issued2019-07-28
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/28319
dc.description.abstractH.pylori gram negatif, unipolar, spiral şekilli, mikroaerofilik bir bakteridir. Kaynağı sadece insandır ve midede antrum, korpus ve kardiyada yaşamını sürdürmektedir. Gelişmiş ülkelerde H.pylori prevalansı düşmekte iken, gelişmekte olan ülkelerde prevalans yüksek seyretmeye devam etmektedir. Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda gastrik kolonizasyonuna bağlı olarak H.pylori'nin kronik gastrit, peptik ülser, atrofik gastrit, mide adenokanseri ve lenfoma gelişiminde etyolojik bir ajan olduğu bilinmektedir. Çalışmamızda histopatolojik olarak H.pylori pozitif saptanan hastalarda klinik ve endoskopik bulgular ile başta atrofi, intestinal metaplazi ve displazi olmak üzere eşlik eden histopatolojik bulguların retrospektif olarak değerlendirilmesi ve aynı zamanda bu bulguların H.pylori yoğunluğu ile de ilişkisinin araştırılması amaçlanmıştır.Çalışmaya epigastrik ağrı, yanma, bulantı, şişkinlik gibi dispeptik şikayetler başta olmak üzere değişik endikasyonlarla üst gastrointestinal sistem endoskopisi yapılan ve endoskopi sırasında mide antrum ve korpus biyopsileri alındığı tespit edilen 262 hasta dahil edildi. Hastaların patoloji raporları da retrospektif olarak incelendi. H.pylori pozitif ve negatif saptanan hastalar endoskopi endikasyonları, endoskopik bulguları ve histopatolojik özellikler açısından karşılaştırıldı. H.pylori pozitif saptanan hastalar, Sydney klasifikasyonuna göre hafif, orta ve şiddetli yoğunlukta olarak gruplandırıldı ve benzer parametreler açısından kendi aralarında ve H.pylori negatif grupla karşılaştırıldı.Çalışmaya alınan hastaların %69.5'inde histopatolojik olarak H.pylori pozitif saptandı. H.pylori pozitif ve negatif olan hastalar arasında yaş ortalamaları, yaş gruplarına göre dağılım ve cinsiyet açısından anlamlı farklılık saptanmadı. En sık endoskopi endikasyonu her iki grupta da dispeptik şikayetlerdi ve gruplar arasında anlamlı farklılık yoktu (p=0,79). Diğer endikasyonlar açısından da anlamlı farklılık yoktu. En sık saptanan endoskopik bulgu ise gastritti ve yine gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmadı (p=0,562). Endoskopik bulgu olarak H.pylori pozitif grupta özofajit sıklığı anlamlı olarak daha düşüktü (p=0,02). Diğer endoskopik bulgular açısından farklılık yoktu.Histopatolojik olarak H.pylori pozitif olguların 86'sında (%47.25) atrofi tespit edilirken, negatif olanların ise 15'inde (%18.75) atrofi tespit edilmişti ve farklılık istatistiksel olarak anlamlı düzeydeydi (p=0.001). İntestinal metaplazi, displazi açısından anlamlı farklılık bulunmadı (Sırasıyla p=0,118 ve p=0,462). H.pylori pozitif hastaların 59'unda (%56) H.pylori hafif yoğunlukta iken, 23 hastada (%22) orta, 23 hastada (%22) ise şiddetli yoğunluktaydı. H.pylori yoğunluğuna göre yapılan karşılaştırmada gruplar arasında endoskopi endikasyonları açısından farklılık saptanmadı. Endoskopik bulgular açısından bakıldığında sadece eroziv gasritin H.pylori hafif pozitif hastalarda orta pozitif hastalardan anlamlı olarak daha az olduğu görüldü (p=0,002). Atrofi, intestinal metaplazi ve displazi açısından gruplar arasında farklılık görülmedi.Sonuç olarak çalışmamızda H.pylori pozitif hastalarımızda dispepsi başta olmak üzere endoskopi endikasyonları negatif hastalardan farklı değildir. Endoskopik olarak peptik ülser varlığı gruplar arasında farklı bulunmamış ancak özofajit sıklığı H.pylori pozitif hastalarda daha düşük bulunmuş ve bu durum H.pylori'nin gastroözofageal reflü hastalığına karşı koruyucu olabileceği yönündeki çalışmalarla uyumlu olarak değerlendirilmiştir. Atrofi varlığı da H.pylori pozitif hastalarımızda negatif olanlara göre daha sık bulunmuş, bu bulgu da H.pylori'nin malignite gelişiminde önemli bir etken olduğunu destekler nitelikte olarak değerlendirilmiştir. H.pylori yoğunluğunun ise gerek semptom, gerek endoskopik bulgu gerekse de histopatolojik bulguları anlamlı olarak etkilemediği tespit edilmiştir.Bu bulgulara dayanarak dispepsi, ülser hastalığı, premalign histopatolojik bulgular açısından H.pylori önemli bir etken olarak kabul edilse de, başta mide kanseri ve prekanseröz lezyonlar olmak üzere bu durumların gelişiminde tek başına etkili olmadığı coğrafik, etnik, sosyoekonomik durumlar ve çevresel faktörler gibi multifaktöriyel bir etyolojinin belirleyici olduğu söylenebilir.
dc.description.abstractH.pylori is a gram negative, unipolar, spiral, microaerophilic bacteria. Humans are the only source of H.pylori and it can subsist in antrum, corpus and cardia of the stomach. Although the prevalence of H.pylori is decreasing in developed countries, high prevalence's persist in developing countries. It has been previously demonstrated that gastric colonization of H.pylori is etiologically associated with chronic gastritis, peptic ulcer, atrophic gastritis, stomach adenocancer and lymphoma. In our study, we retrospectively evaluated the association of H.pylori infection with clinical, endoscopic and histopathological findings such as atrophy, intestinal metaplasia and dysplasia. Patients were also evaluated in terms of same parameters according to density of H.pylori which demonstrated histopathologically.262 patients who underwent upper gastrointestinal endoscopy and biopsy due to dyspeptic symptoms such as epigastric pain, nausea and abdominal discomfort were included in this study. Pathology reports were also evaluated retrospectively. Upper gastrointestinal endoscopy indications, endoscopic findings and histopathological findings were compared between H.pylori negative and positive groups. H.pylori positive patients were further divided into mild, moderate and severe density according to the Sydney classification; they were compared within each other and with H.pylori negative patients. 69.5% percent of patients had histopathologically positive H.pylori infection. Age groups, age averages and gender percentages were similar between H.pylori positive and negative patients. Most common indications for endoscopic evaluation was dyspeptic complaints in both groups, there were no statistically significant differences (p=0,79). Other indications were similarly distributed as well. Most common endoscopic finding was gastritis and there were no statistically significant difference between groups (p=0,562). Esophagitis was less prominent in patients with H.pylori positive patients (p=0,02), other endoscopic findings were similar. Atrophy was found in 86 patients (47.25%) with H.pylori positive whereas only 15 patients (18.75%) with H.pylori negative had atrophy (p=0.001). Intestinal metaplasia and dysplasia were similar between groups (p=0,118 and p=0,462, respectively). In H.pylori positive patients, H.pylori density was mild in 59 cases (56%), moderate in 23 cases (22%) and severe in 23 cases (22%). Upper GI endoscopy indications were similar between groups. Erosive gastritis were less prominent in patients with mild density when compared with patients with moderate density (p=0,002). Atrophy, intestinal metaplasia and dysplasia were similar between groups.In conclusion, we demonstrate that upper GI endoscopy indications were similar in patients with H.pylori positive and negative cases. Esophagitis was found to be less prominent in patients with H.pylori positivity; however peptic ulcer was similar between groups. This finding is consistent with studies in the literature debating H.pylori infection may be protective against gastroesophageal reflux disease. Atrophy was found to be more frequent in patients with H.pylori positivity, this finding is consistent with the literature pointing out role of H.pylori infection in malignant processes. H.pylori density was found be unrelated to clinical, endoscopical and histopathological findings.Although H.pylori is accepted as an important etiological factor in dyspepsia, peptic ulcer and premalignant histopathological findings, it can be argued that H.pylori may not be the only pathological factor in development of these pathologies; geographic, ethnic, socioeconomic and environmental factors may also act as multifactorial determinants.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectGastroenterolojitr_TR
dc.subjectGastroenterologyen_US
dc.titleHelicobacter pylori pozitifliğine eşlik eden klinik, endoskopik ve histopatolojik bulguların değerlendirilmesi
dc.title.alternativeEvaluation of clinical, endoscopic and histopathologic findings associated with helicobacter pylori
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2019-07-28
dc.contributor.departmentİç Hastalıkları Anabilim Dalı
dc.subject.ytmHelicobacter pylori
dc.subject.ytmHelicobacter infections
dc.subject.ytmDyspepsia
dc.subject.ytmUlcer
dc.subject.ytmPeptic ulcer
dc.subject.ytmGastroesophageal reflux
dc.subject.ytmAtrophy
dc.subject.ytmAdenocarcinoma
dc.subject.ytmStomach neoplasms
dc.subject.ytmNeoplasm metastasis
dc.identifier.yokid10107951
dc.publisher.instituteTıp Fakültesi
dc.publisher.universityAKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
dc.type.submedicineThesis
dc.identifier.thesisid454047
dc.description.pages77
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess