Stres üriner inkontinans tanısında periüretral doppler ultrasonografi`nin yeri

Abstract

STRES ÜRİNER İNKONTİNANS TANISINDA PERİÜRETRAL DOPPLER ULTRASONOGRAFİ'NİN YERİGİRİŞ: Üriner inkontinans psikolojik, hijyenik ve cinsel sorunlara yol açabildiği bilinen bir sağlık sorundur. Tedavi yönetiminin doğru yapılabilmesi açısından doğru tanı yöntemi kullanmak önemlidir. Bu tanı yöntemleri arasında ultrasonografi (USG) diğer yöntemlere nazaran ulaşım kolaylığı ve düşük maliyetli olması nedeniyle tercih sebebi olarak öne çıkmaktadır. Peri-üretral vasküleritenin organ perfüzyonundan sorumlu olduğu ve bu sayede üretral mukozanın normal geriliminin sürdürülebildiği ve kontinansı sağlayabildiği düşünülmektedir.AMAÇ: Bu çalışmanın amacı; stres üriner inkontinansı olan hastalarda kontrol grubuna göre transvajinal ultrasonografi ile peri-üretral damar doppler çalışmasını inkontinans tanısındaki yerini ortaya koymaktır.MATERYAL VE METOD: Çalışmaya Eylül 2015 ve Şubat 2016 tarihleri arasında yaşları 42-64 arasında değişen stress üriner inkontinası olan hastalar (n=21) ve yaşları 42 ila 61 arasında değişen kontrol grubu (n=21) dahil edildi. Tüm hastalara ve kontrol grubuna transvajinal yolla peri-üretral doppler ultrasonografi yapılarak elde edilen veriler karşılaştırıldı.BULGULAR: Demografik verileri benzer olan gruplar arasında, stres üriner inkontinansı olanlar ile kontrol grubu arasında periüretral doppler ultrasonografi ile tespit edilen parametrelerden S/D, RI VE PI değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamadı. Periüretral doppler ultrasonografi parametrelerinden PSV değerlerinde iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulundu (p=0,04).SONUÇ: Rutin jinekolojik muayene sonrasinda yapılan ulaması basit, kolay tolere edilebilen, invaziv olmayan transvajinal ultrasonografi ile periüretral doppler akım çalışması yapılması stres üriner inkontinans tanısında kayda değer bir tani yöntemi olabilir. Çalışmamızda stres üriner inkontinansi olan hastalarda doppler ultrasonografi çalışmasında bakılan parametrelerden PSV değerlerindeki artış kayda değer bir tanı yöntemi olarak değerlendirilebilir. PSV değerinin prediktif bir değer olup olmadığının tespiti için daha geniş araştırmalara ihtiyaç vardır.

PERIURETHRAL DOPPLER ULTRASONOGRAPHY IN DIAGNOSIS OF THE STRESS URINARY INCONTINENCEBACKGROUND: Stress urinary incontinence (SUI) is a major health problem that might lead to various physicological, hygenic and sexual problems. It has been claimed that periurethral vascularity is responsible for the perfusion of urethra thus normal tension of urethral mucosa might be maintained and therefore urinary continence mechanisms preserved. Irreguler vascularity and high vessel resistance might be the reason that cause poor urethral pressure and finally SUI. To treat it properly first it needs to be identified using a correct method. Among these methods, evaluating urethral vascularisation by transvaginal periurethral doppler ultrasonography is an easy and cost effective method.OBJECTIVE: The aim of our study is to evaluate the predictive value of transvaginal periurethral doppler ultrasonography in diagnosis of patients with stress urinary incontinance.METHODS: This is a prospective study that includes 21 multiparous women with stress urinary incontinance and 21 multiparous women without stress urinary incontinence. Transvaginal ultrasonography and periurethral vascular doppler analysis was applied to all patients and control group. Obtained data was compared between two groups.RESULTS: Doppler parameters between SUI group versus control group was compared and there were no significant difference between the two groups in parameters including; systole/diastole (S/D), resistance index (RI) and pulsatility index (PI). However peak systolic value (PSV) was found to be increased in SUI group (p=0,04) compared to control group.CONCLUSION: Transvaginal doppler ultrasonography of periurethral vessels is an easy, well tolerated, non-invasive method for the diagnosis of SUI. Increased PSV values can be associated with high resistance in arteries and high resistance would lead to poor vascular circulation and thus contribute to stress urinary incontinence. In this study, ,among all parameters, increase in PSV values have been determined as a statistically significant parameter for the diagnosis of SUI. Still our findings should be supported with more studies.