Reid kolposkopi endeksi`nin histopatolojik bulgular ile uyumunun değerlendirilmesi

Abstract

Amaç: Serviksteki spesifik lezyonların kolposkopi sayesinde tanımlanması ve bu lezyonların servikal preinvaziv ya da invaziv hastalıkla ilişkisi kolposkopiyi daha da önemli hale getirmiştir. Reid ve Scalzki, kolposkopik muayene sırasında lezyonun şiddetini tarif etmek için bir skorlama sistemi belirlemiş ve bu skorlama sisteminin histopatolojik sonuçlarla yüksek derecede uyumlu olduğunu öne sürmüşlerdir. Bu tez çalışması kolposkopik muayenede Reid endeksi kullanılarak yapılan tahminin histolojik sonuçlarla uyumunu araştırmayı hedeflemektedir.Materyal ve Metod: Haziran 2011 - Eylül 2011 tarihleri arasında Bethesta sınıflamasına göre anormal smear sonucu olan, postkoital kanama şikayeti olan ve servikal muayenede şüpheli lezyon görülmüş olan 121 hasta olarak incelendi. Tüm hastalara kolposkopi yapıldı. Kolposkopik muayenede Reid Kolposkopi Endeksi (RKE) kullanılarak displazi derecesinin tahmini bening, CIN1, CIN2, CIN3, şeklinde sınıflandırıldı. Kolposkopik muayenesi yetersiz olanlar ve servikal kanser şüphesi olanlar çalışma dışı bırakıldı. Smear sonucu LGSİL, HGSİL olan olgulara ve kanama tarifleyen olgulara ECC (endocervical canal curettage) yapıldı. Histoloji sonuçları da bening CIN1, CIN2, CIN3 şeklinde bildirildi.Bulgular: RKE ye göre, olguların %60'ı bening, %27.6'sı CIN1, %5.7'si CIN2, %6.7'si CIN3 iken; histopatolojiye göre olguların %62.9'u bening, %27.5'i CIN1, %3.8'i CIN2, %7.6'sı CIN3 olarak bulundu. RKE ile histopatoloji arasındaki anlamlı korelasyon bulundu (p>0.05)Sonuç: RKE kullanılarak yapılan displazi tahmini ile kesin patoloji sonuçları arasında yüksek derecede uyum vardır. Uyum özellikle anormal smear sonucu HGSİL olanlarda daha belirgindir. Kolposkopi bir sekonder tanı testi olarak anormal smear sonucu olan olgularda serviksteki en şüpheli alanı belirlemede ve lezyondaki displazi derecesini tahmin etmede yararlıdır.

Objective: Identification of specific lesions in the cervix by colposcopy, and the relationship of these lesions with cervical preinvasive or invasive disease, made colposcopy even more important. Reid and Scalzki determined a scoring system to describe the severity of the lesion during the colposcopic examination and suggested that this scoring system is highly compatible with histopathological results. This thesis study aims to investigate the consistency between histological results and the estimation made using the Reid index in colposcopic examination.Material and Method: A total of 121 patients with abnormal smear result according to the Bethesta classification and postcoital bleeding complaints and suspected suspicious lesions during cervical examination were evaluated between June 2011 and September 2011. All patients underwent colposcopy. In colposcopic examination, the estimated degree of dysplasia was classified as bening, CIN1, CIN2 or CIN3, using the Reid Colposcopy Index (RKE). Those with insufficient colposcopic examination and suspicion of cervical cancer were excluded from the study. ECC (endocervical canal curettage) was performed in cases with smear LGSİL, HGSİL and bleeding cases. Histology results were reported as bening, CIN1, CIN2 or CIN3. Results: According to RKE, 60% of the cases were bening, 27.6% of them were CIN1, 5.7% of them were CIN2 and 6.7% of them were CIN3; According to histopathology, 62.9% of the cases were bening, 27.5% of them were CIN1, 3.8% of them were CIN2, and 7.6% of them were CIN3. There was a significant correlation between RKE and histopathology (p> 0.05).Conclusion: There is a high degree of agreement between dysplasia estimation using RKE and definitive pathology results. Compliance is more pronounced especially in those with HGSIL as a result of abnormal smears. Colposcopy is useful as a secondary diagnostic test in determining the most suspicious area in the cervix and predicting the degree of dysplasia in the lesion with abnormal smears.