Isparta yöresinde lyme hastalığı vektörleri ve seropozitifliğinin araştırılması

Abstract

ÖZET Lyme hastalığı, ABD de tanımlanmasına karşın dünyada yaygın olarak bulunmaktadır. Klinik belirti ve bulgularının özgül olmaması, hastalardan etkenin üretilmesinin güçlüğü, özgül Nükleik asid aranmasına yönelik testlerin pahalı olması nedeniyle Lyme hastalığının tanısında ve endemik bölgelerin saptanması için yapılan çalışmalarda antikor aramaya yönelik serolojik yöntemler yaygın olarak kullanılmaktadır. Çalışmamızda İsparta yöresinde hayvancılıkla uğraşan kişilerin yakın çevresinde bulunan kene türleri araştırılmış, Hyalomma plumbeum, Dermacentor marginatus, Ripicephalus bursa türleri saptanmıştır. Kene ısırığı öyküsü bulunan kişilerde ELISA yöntemi ile IgM ve IgG antikorları ayrı ayrı araştırılmıştır. Araştırılmaya alman 82 serumun 14 (% 17,07) IgG antikorları pozitif olarak değerlendirildi, IgM seropozitifliği saptanamadı. Çalışma gurubumuzda ki IgG seropozitifliği bulunan kişilerde aktif lyme hastalığı belirtilerinin bulunmamasına karşın kene ısırığı, daha önceden benzer belirti ve bulguların anemnezi bu kişilerin B. burgdorferi ile karşılaşmış olabilecekleri kanısına varılmıştır. Sonuç olarak, yöremizde vektörlükleri hakkında bilgi sağlayamadığımız kene türleri saptanmasına karşın, seropozitifliğin bulunabilmesi benzer belirti ve bulguları bulunan hastalarda lyme hastalığının da ayırıcı tanıda değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz Anahtar Kelimeler : Lyme hastalığı, Seroloji, Kene, İsparta bölgesi. 49

SUMMARY Lyme disease, also definet in the USA is found overal in the world. Because of the non- specifity of the clinical sings and symptoms, the diffuculty of growing the pathogen and the expensivenens of the tests which detect the specific nucleic acids; serologic tests are performed for diagnosis and dedection of the endemic areas. In this study, we researched the tick species in the environment of stockbreeding people in the İsparta region and we detected Hyalomma plumbeum, Dermacentor marginatus and Ripicephalus bursa. We studied IgM and IgG by ELISA in the cases with tick - bite history. We detected IgG seropositivity in 14 (17.07%) out of 82 cases, while no IgM seropositivity were detected. There were not any evidence of active disease in the IgG seropositivity group, but the tick - bite history and the signs and symptoms they reported in the past directed us that they could have been infected by B. burgdorferi. As a result while we detected above mentioned tick species in our region which are not mentioned elswhere as vectors and seropositivity can be detected ; we recommed that patients who have signs and symptomps resembling Lyme disease should be evaluated in differential diagnosis. Key words : Lyme Disease, Serology, Tick, İsparta region. 50