dc.contributor.advisor | Doğru, Harun | |
dc.contributor.author | Turgut, Belma | |
dc.date.accessioned | 2020-12-10T12:02:33Z | |
dc.date.available | 2020-12-10T12:02:33Z | |
dc.date.submitted | 1999 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/275613 | |
dc.description.abstract | 87 ÖZET Allerjik Rinit Tanısında Epikütan Multitest ile Spesifik IgE ve Diğer Tanı Yöntemlerinin Karşılaştınlması Allerjik rinit, günümüzde en sık görülen allerjik hastalıktır. Duyarlı olunan allerjene bağlı olarak, mevsimsel ya da perennial özellik gösterebilir. Tanıda, iyi bir anamnez ve fizik muayene oldukça yol göstericidir. Ancak duyarlı olunan allerjenin saptanabilmesi için çoğu kez laboratuvar incelemelerine başvurmak gerekir. Kişide var olan allerjen duyarlılığı; cilt testlerinde ortaya çıkan reaksiyon, veya spesifik IgE düzeylerindeki artışın gösterilmesiyle mümkündür. Çalışmamızda; allerjik rinit tanısı konan olgularda (çalışma grubu), detaylı bir anamnez, anterior rinoskopik ve endoskopik muayeneyi takiben, total IgE düzeyleri, periferik kan ve nazal sekresyonlarda eozinofîli gibi atopiye işaret edebilecek incelemeler yanında; allerjen duyarlılığının saptanması amacıyla, cilt testi olarak epikütan Multitest yapılmış ve allerjen spesifik IgE düzeyleri incelendi. Elde edilen veriler sağlıklı erişkinlerden oluşan bir grubun (kontrol grubu) verileriyle karşılaştırılarak değerlendirildi. Her bir grupta 27 olgu (10 erkek, 17 kadın) olmak üzere toplam 54 olgu incelemeye alındı. Çalışma ve kontrol gruplarında yaş ortalamaları, sırasıyla 29.96±12.17 ve 31.14±9.58 olup aralarında anlamlı fark yoktu (pX).05). Çalışma grubunda yer alan 27 olgunun semptomları sorgulandığında; 18'inin (% 66.6) mevsimsel; 9'unun (% 33.4) ise perennial allerjik rinit ile uyumlu olduğu saptandı. Perennial rinit ile uyumlu olanlardan mevsimsel alevlenme gösteren olgu sayısı ise 4 (% 14.8) idi. Çalışma grubunda bulunan olgularda ortalama hastalık süresi 5.6±6.2 yıl olarak saptandı. Bu gruptaki olgularda en sık görülen semptomlar burun tıkanıklığı ve hapşırık (% 89); anterior rinoskopik muayenede ise, en sık saptanan bulgular, konka ödemi ve seröz akıntı (% 67) olarak bulundu. Çalışma grubunda yer alan olguların ortalama total IgE düzeyi 362.03+207. 12 IU/ml olup; kontrol grubunun total IgE düzeylerinden (96.77±148 IU/ml) istatistiksel olarak yüksek bulundu (PO.0001). Mikroskop ile yapılan incelemelerde ise, periferik yaymada eozinofil oram çalışma grubunda % 4.9±3.4; kontrol grubu'nda % 2.2±2.9 olarak bulunmuştur. Bu değerler normal sınırlarda olmakla beraber; çalışma grubunda, kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde yüksek bulundu (p<0.005). Nazal smear'de eozinofil oram ise; çalışma grubunda % 1.8±2.2; kontrol grubunda % 0.2±0.7 olarak saptandı. Bu değerler de normal sınırlarda olmakla beraber; çalışma grubunda, kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde yüksekti (p<0.0001). Olgularda cilt testleri ve spesifik IgE düzeylerinin tayini belli allerj enlerin bulunduğu karışımlar şeklinde uygulanmıştır. Bunlar; ev tozu akarları (DP-DF), çimen karışımları (B-l, C-1A ve C-1B), ağaç karışımları (D-l ve A-2), mantarlar (B- 2), hayvan tüyü karışımı (C-2) ve ot karışımıdır (D-2). İncelenen olgularda her bir allerjen grubu için cilt testi pozitif olan olguların tüm olgulara oranı değerlendirildiğinde % 25.9-40.7 arasında olduğu görüldü. Cilt testinde en sık88 pozitiflik saptanan allerjen grubu D2 (% 40.7), en az pozitiflik saptanan allerjen grubu ise C1B grubu (% 25.9) idi. Çalışmaya alınan tüm olgular için yapılan X testlerinde cilt testi pozitif olanlarda, negatif olanlara göre; spesifik IgE pozitifliği istatistiki olarak daha fazla idi (P<0.05). Cilt testi ve spesifik IgE düzeylerinin bir arada pozitif olma durumu, tüm gruplar içinde en çok C1B ve D2 gruplarında (% 24) görüldü. Her iki testin negatif olma durumu ise tüm gruplar içinde en çok Cl-B grubunda (% 23) saptandı. Çalışmamızda kullanılan Multitest yönteminin spesivite ve sensitivitesi, çalışmaya alınan tüm olgularda, spesifik IgE düzeyi temel alınarak değerlendirildi. Multitest'in sensitivitesi incelenen allerjen gruplarında % 70 ile % 83.3 arasında bulundu. En düşük sensitivite oram Cl-A grubunda, en yüksek sensitivite oram D-2 grubunda saptandı. Multitest yönteminin spesivitesi ise incelenen allerjen gruplarmnda % 71 ile % 90.2 arasında bulundu. En düşük spesivite oram C-1A grubunda, en yüksek spesivite oram Cl-B grubunda saptandı. Allerjik hastalıklarda spesifik IgE düzeyleri, son yirmi yıldır bir çok çalışmayla incelenmiştir. Belli bir antijene spesifik IgE yapısındaki antikorların varlığı, o kişide ilgili antijene karşı duyarlanma olduğunu gösterir. Ancak semptomları olmayan bireylerde, bazı antijenler için spesifik IgE düzeyleri pozitif olabilmektedir. Bu durum; duyarlanma olsa da, her zaman, klinik belirtilere yol açabilecek allerjik reaksiyonların gelişeceği anlamına gelmediğim göstermektedir. Buna karşın cilt testlerinde pozitif reaksiyon saptanması, ilgili allerjene duyarlılığın yanında, klinik yanıtın da geliştiğim gösterir. Ancak cilt testlerinde, yapılış tekniğine de bağlı olarak, belli bir oranda yalancı negatif ya da pozitiflik görülebilmektedir. Multitest, bu yönden cilt testleri içinde en doğru sonuçlan veren ve kolay uygulanabilen bir yöntemdir. Çalışmamızda da Multitest'in sensitivite ve spesifitesi literatür bilgileriyle uyumlu olarak oldukça yüksek bulundu. Spesifik IgE düzeylerinin saptanması için oldukça geniş bir ekipman ve deneyimli personel yanında yüksek maliyet gerekmektedir. Buna karşın Multitest yöntemiyle yapılacak cilt testinin, sağlık hizmetlerinin her basamağında kolaylıkla uygulanabilecek, ucuz, güvenilir, hastaya rahatsızlık vermeyen ve diğer cilt testlerine göre konforlu bir yöntem olduğu söylenebilir. Anahtar Sözcükler: Allerjik rinit, cilt testi, spesifik IgE, tam | |
dc.description.abstract | 89 SUMMARY The Comparison of Epicutaneous Multitest with Specific IgE and Other Diagnostic Methods in the Diagnosing Allergic Rhinitis Allergic rhinitis, is the most commonly seen allergic disease. It may be seasonal or perennial due to sensitized allergen. Taking a detailed history is essential to diagnose. However, in order to determine the sensitized allergen, it is frequently necessary to consult on labaratory investigations. It is possible to demonstrate the existance of allergen sensitivity by reactions arising in skin test or increament in specific IgE level. In our study, the investigations which demonstrated the total IgE levels, peripheric blood and nasal sacretions eosinophilia were done in patients with allergic rhinitis (study group). Following detailed history and anterior rhinoscopic and endoscopic examination; epicutaneous Multitest was administered as a skin test and allergen specific IgE levels were examined to determine the allergen sensitivity. Data were compared with those obtained from healthy adults (control group). Twenty seven cases (10 males, 17 females) in both groups of total 54 cases were studied. In the study and control groups the mean ages were 29.96±12.17 and 31.14±9.58 years respectively. The difference between the ages was not statistically significiant (p>0.05). When the symptoms of 27 cases which included in the study group were quastioned, it was determined mat 18 cases (66.6 %) were consistent with seasonal, 9 (33.4 %) were consistent with perennial allergic rhinitis. The number of cases which showed seasonal aggravation were 4 (14.8 %) in patients consistent with perennial allergic rhinitis. The mean duration of disease was calculated as 5.6±6.2 years. The most commonly seen symptoms in this group were nasal obstruction and sneezing (89 %); the most commonly found signs in the anterior rhinoscopic examination were edema of the turbinnates and serious secretion (67 %). The mean total IgE levels in the study group was 362,03±207.12 IU/ml. It was found to be higher statistically, compared to control group (p<0.0001). The ratio of eosinophils in peripheric blood of study group and control group were 4.9±3.4 % and 2.2±2.9 % respectively, in microscopic examinations. Although the values were considered to be normal, it was found to be higher in study group compared to control group (p<0.005). The ratio of eosinophils in nasal smear was 1.8+2.2 % in study group, 0.2±0.7 % in control group. These values also considered to be normal, but higher compared to the control group (p<0.0001). In the determination of specific IgE and skin tests, mixture of containing certain allergens were administered. These were mites (DP-DF), grass mixture (B-l, C-l A and C-1B), tree mixture (D-l and A-2), mold mixture (B-2), mixed epidermals (C-2) and weed mixture (D-2). When the ratio of skin test positive cases to all cases were assessed, they were found to be between 25.9-40.7 % for each allergen group. The most commonly seen positivity in skin test, was allergen group D-2 (40.7 %), the least one was allergen group Cl-B (25.9 %). The specific IgE levels in patients90 with positive skin tests were statistically significiantly higher compared to those of negative skin tests (p<0.05). The situation of the positivity of both skin tests and specific IgE level was mostlly seen in C-1B and D-2 ( 24 %) for all groups. The situation of the negativity of both tests was determined most commonly in C-1B group (23 %). The specificity and sensitivity of Multitest method used in our study were evaluated regarding the specific IgE level in all cases included in ühe study. The sensitivity of Multitest was found to be 70-83.3 % in investigated allergen groups. The lowest sensitivity rate was in C-1A group, the highest sensitivity rate was in D-2 gruop. The specificity of Multitest method was found to be between 71-90.2 %. The lowest specificity rate was in C-1A, the highest specificity in C-1B group. Specific IgE levels in allergic diseases were studied in the last two decades. The existance of antibody to a certain antigen in specific IgE structure shows the sensitivity to related antigen. But in symptom free individuals specific IgE levels for some antigens may be positive. This represents even sensitization exists; allergic reactions which lead to clinical symptoms may not develop. On the contrary, the determination of positive skin tests, not only shows the sensitivity to related antigen but also shows the development of clinical response. Regarding development of the tecniques, skin tests may cause pseudo negative or positive reactions. Multitest provides most acquired results and easily applicable method among all the skin tests. In the study sensitivity and specficity of Multitest was found to be high, consistent with the literature. The determination of specific IgE levels requires sophisticated equipment, experimented staff and high financial support. On the other hand it can be said that Multitest easily applicable, cheap, safe and comfortable method. Key Words: Allergic rhinitis, skin test, specific IgE, diagnose | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Kulak Burun ve Boğaz | tr_TR |
dc.subject | Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat) | en_US |
dc.title | Allerjik rinit tanısında epikütan multitest ile spesifik IgE ve diğer tanı yöntemlerinin karşılaştırılması | |
dc.title.alternative | The Comparison of epicutaneaus multitest with specific IgE and other diagnostic methods in the diagnosing allergic rhinitis | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 101622 | |
dc.publisher.institute | Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 91361 | |
dc.description.pages | 93 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |