Show simple item record

dc.contributor.advisorAkkaya, Ahmet
dc.contributor.authorÖrnek, Zafer
dc.date.accessioned2020-12-10T12:01:21Z
dc.date.available2020-12-10T12:01:21Z
dc.date.submitted2004
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/274903
dc.description.abstract63 ÖZET Pamuk İplik Fabrikası Çalışanlarında Solunum Sistemi Belirtileri, Cilt Testi Serbest Radikal, Antioksidan ve Serum Prolidaz Aktivite Düzeylerinin Araştırılması Çalışmamız Isparta'da pamuk ipliği üretim fabrikasında çalışan işçilerde solunum sistemi semptomları ve solunum fonksiyon testlerindeki patolojiler ile cilt testleri, serbest radikal, antioksidan ve fibrozisin göstergesi olan serum prolidaz enzim aktivite düzeyleri arasındaki ilişkilerin saptanabilmesi için yapılmıştır. Çalışmaya dahil edilen 89 işçi, çalıştıkları bölümlerin toz konsantrasyonlarına Yoğun Toz Grubu ( YT ), Az Toz Grubu ( AT ) ve Kontrol Grubu ( K ) olmak üzere üç çalışma grubuna ayrıldı. YT grubundaki olgular fabrikanın harman-hallaç, cer- fitil, bobin bölümlerinden, AT grubundaki olgular tarak, iplik, ambalaj bölümlerinden ve K grubu da idari bina, güvenlik, yemekhane çalışanlarından oluşturuldu. Çalışma gruplarını oluşturan olguların iş yeri ortamlarındaki ortalama toz konsantrasyonları ( mg / m3 olarak ) YT grubunda 0,346 ± 0,063, AT grubunda 0,137 ± 0,048 saptanırken K grubunda ölçülebilir oranda toz konsantrasyonu saptanmamıştır. YT grubunda ( 30 işçi ) olguların yaş ortalaması 29,8 ± 5,7, AT grubunda (31 işçi ) olguların yaş ortalaması 26,8 ± 5,6 ve K grubunda ( 28 işçi ) olguların yaş ortalaması 28,0 ± 5,5 olup, gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır ( p > 0,05 ). Çalışma gruplarında, işçilerin genel özellikleri içinde yer alan parametrelerden yaş, vücut ağırlığı, boy ve çalışma süreleri arasında da istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır ( p > 0,05 ). Her üç çalışma grubunda yer alan işçilerin solunum fonksiyon testlerinde FEVı ( 1. saniyedeki zorlu ekspiratuar volüm ) hafta başı iş öncesi, iş sonrası, hafta ortası ve hafta sonu iş sonrası ölçülmüştür. YT grubunda çalışan işçilerin solunum fonksiyonları haftanın ilk günü düşmesine karşın ilerleyen günlerde düzelmektedir. AT ve K gruplarında ise buna benzer bir etkilenme görülmemiştir. Solunum fonksiyonlarında akut etkilenme işçilerin %18'inde saptanırken, hafif etki %10,1, orta etki %5,6 ve ciddi etki %2,3 oranında bulunmuştur. Kronik etkilenme işçilerin %5,6'da görülürken, hafif-orta düzeyde etkilenme %4,5 ciddi düzeyde etkilenme ise %1,1 oranında saptanmıştır. Solunum fonksiyon testlerinde akut ve kronik etkilenme ile toz yoğunluğu arasında zayıf bir ilişki saptanmakla birlikte toz yoğunluğu arttıkça etkilenme oranında da bir artış olduğu bulunmuştur. Tozlu ortamda çalışanlara uygulan anket formuna göre solunum sistemi semptomları ve semptomlara dayalı tam oranlan kronik öksürük %14,7, kronik balgam %14,7, göğüste şişkinlik hissi %16,3, hırıltı %14,7, dispne %6,5, iş ile ilgili öksürük %6,5, kronik bronşit %11,4, astoa %13,I, mesleksel astma %1,6 ve bissinozis %14,7 olarak saptanmıştır. İşçilerin çalışma grupları arasında toz konsantrasyonlarına göre semptom ve lam dağılımları arasındaki ilişki değerlendirildiğinde ortamın toz yoğunluğu arttıkça semptom ve semptoma dayalı tam alma sıklığında da artış olduğu saptanmıştır. Ancak ilişkinin gücü64 değerlendirildiğinde tamamının zayıf ilişki olduğu bununla birlikte kronik öksürük, kronik balgam, göğüste şişkinlik ve bissinozis ile toz yoğunluğu arasındaki ilişkinin diğer bulgulardan daha kuvvetli olduğu saptanmıştır. Alyostol coton solüsyonu ( 1/ 10'luk ) ile yapılan cilt testlerinde K grubunda pozitif olguya rastlanmazken, YT grubunda ise AT grubundan 3 kat daha fazla pozitif olgu saptanmıştır. Gruplar arasında SOD, GSSG - Rd, GSH-Px,CAT veMDA düzeyleri ve serum prolidaz aktivite düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanamamıştır. Oksidan aktivitenin bir göstergesi olan MDA düzeyinin YT ve AT grubunda, K grubuna göre yüksek bulunması işçilerde pamuk tozu maruziyetine bağlı akciğerlerde oksidan hasarın olduğunu, antioksidanlardan CAT, GSH - Px, K grubuna göre YT ve AT grubunda yüksek, SOD aktivite düzeyi ise K grubuna göre YT ve AT grubunda düşük, GSSG - Rd ise K grubuna göre YT grubunda yüksek ve AT grubunda düşük bulunması oluşan oksidan hasarın antioksidan aktivitede artmaya veya azalmaya neden olabileceğini düşündürmektedir. Aynı zamanda serum prolidaz aktivite düzeylerinin YT grubunda ( 803,38 ± 210,39 ) ve AT grubunda ( 792,46 ± 211,77 ), K grubuna ( 711,53 ± 100,83 ) göre yüksek saptanmış olması işçilerin solunum sistemlerinde sınırlı bir düzeyde kollagen aktivasyonunda artış olduğunu göstermektedir. Bu sonuçlar; Çalışma ortamında toz konsantrasyonu yüksekliğinin solunum sistemi semptomlarında ve semptoma dayalı tam sıklığında artışa neden olduğunu göstermektedir. Serbest radikal, antioksidan ve serum prolidaz aktivite düzeylerinde anlamlı değişikliğin saptanamaması ise akciğerlerde gelişen oksidatif ve fibrotik süreçlerin sistemik etkilerinin sınırlı olduğunu düşündürmektedir. Anahtar Sözcükler: Antioksidanlar, Bissinozis, Cilt Testi, Prolidaz, Serbest Radikal
dc.description.abstract65 SUMMARY Research on Respiratory System Symptoms, Skin Test, Free Radical, Antioxidants and Serum Prolidase Activity Levels in Cotton Thread Factory Workers Our study was made in order to determine the relationships between respiratory system symptoms and the pathologies in pulmonary function tests, and skin tests, free radical, antioxidants, and serum prolidase enzyme activity levels, which are the indicator of fibrosiz, in labourers working at the production factory of cotton thread in İsparta. 89 labourers included in the study were divided into three working groups according to dust concentrations of their departments, as Dense Dust Group (DD), Little Dust Group (LD), and Control Group (C). The subjects in DD group were constituted from the workers of threshing-fluffing (cotton or wool), cer-wick, bobbin departments of the factory; the subjects in LD group from comb, thread, and package departments; and the subjects in C group however was constituted from the workers of managerial building, security department and the restaurant. Mean dust concentrations in working environments of the subjects, who constituted working groups were determined as (in mg/m3 terms) 0,346 ± 0,063 in DD group, and 0,137 + 0,048 in LD group while no dust concentration in measurable rate was found in C group. Whereas the mean age value of the subjects was 29,8 ± 5,7 in DD group (30 lobourers); the mean age value of the subjects was 26,8 ± 5,6 in LD group (31 labourers); and the mean age value was 28,0 ± 5,5 in C group (28 labourers); no statistically signaficant relationship between the groups was detected (p>0,05). In working groups however, no statistically significant difference was found between age, body weight, height, and working time, which are the parameters included in general properties of the labourers (p>0,05). FEVi (Forced expiratory volume in one second) in pulmonary function tests of the labourers included in each of three working groups was measured before work at the beginning of the week; after work; in middle of the week; and after work at the weekend. Respiration functions of labourers in DD group improved at following days despite the decrease at the first day of the week. No sirniliar effect however was seen in LD and C groups. While acut affection in respiration functions was detected in 18% of the labourers, slight effect was found in the rates of 10,1%; moderate effect as 5,65%; and severe (serious) effect as 2,3%. Whereas chronical affection was seen in 5,6% of the labourers, slight-moderate level of affection was determined at the rate of 4,5% while affection at severe level was at the rate of 1,1%. Beside the weak relationship between acut and chronical affection, and dust density, it was found that as long as dust density increased, there was also an increase in the affection rate, in respiration function tests. According to the questionnaire form applied to the labourers working at dusty environment, respiratory system symptoms and diagnosis rates due to symptoms were detected as 14,7% of chronical cough; 14,7% of chronical sputum; 16,3% of66 chest tightness; 14,7% of wheeze; 6,5% of dispne; 6,5 of cough related with the work; 1 1,4% of chronical bronchitis; 13,1% of asthma; 1,6% of occupational asthma; and 14,7% of bissinozis. When the relationship between symptom and diagnosis distributions due to dust concentrations between working groups of the labourers was evaluated, it was found that as long as dust concentration of the environment increased, there existed also an increase in symptom and in the frequency of diagnosis receiving depending on the symptom. But when the power of the relationship was evaluated, all were found as weak relations however, the relationship between dust density and chronical cough, chronical sputum, bloated feeling in chest, and bissinozis, was found as more powerful than the other findings. Whereas no positive subject was detected at C group, positive subjects detected in DD group were 3 times more than that of LD group, in skin tests made with alyostol cotton solution (1/10 concentration). No statistically significant difference between groups was found in superoxide dismutase (SOD), glutathione reductase (GSSG-Rd), glutathione peroxidase (GSH-Px), catalase (CAT) and malondialdehyde (MDA) levels and at the level of serum prolidase activity. Finding of MDA level, which is an indicator of oxidant activity, higher in DD and LD groups than that of group C made us think that there existed an oxidant damage in lungs due to the influence of cotton dust in labourers, besides being higher of CAT, GSH-Px of antioxidants in DD and LD group than that of C group, whereas being lower of SOD activity level in DD and LD group than that of C group, and detection of GSSG-Rd higher in DD group and lower in LD group than that of C group also made us think that occured oxidant damage might cause increase or decrease in antioxidant activity. At the same time, detecting higher of serum prolidase activity levels in DD group (803,38±210,39) and LD group (792,46±21 1,77) than that of C group (71 1,53+100,83) indicates that there is a restricted level of increase in collagen activation in respiratory systems of the labourers. These results show that dust concentration highness at working environment causes an increase in respiratory system symptoms and diagnosis frequency depending on the symptom. No statistically significant difference at free radical, antioxidant and serum prolidase activity levels however, causes us to consider that the systematical effects of oksidative and fibrotical periods that were developed at lungs are restricted. Key Words: Antioxidants, Byssinosis, Skin Test, Prolidase, Free Radicalen_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectGöğüs Hastalıklarıtr_TR
dc.subjectChest Diseasesen_US
dc.titlePamuk iplik fabrikası çalışanlarında solunum sistemi belirtileri, cilt testi serbest radikal, antioksidan ve serum prolidaz aktivite düzeylerinin araştırılması
dc.title.alternativeResearch on respiratory system symptoms, skin test, free radical, antioxidants and serum prolidase activity levels in cotton thread factory workers
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentGöğüs Hastalıkları Anabilim Dalı
dc.identifier.yokid176232
dc.publisher.instituteTıp Fakültesi
dc.publisher.universitySÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
dc.type.submedicineThesis
dc.identifier.thesisid157827
dc.description.pages80
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/embargoedAccess