Show simple item record

dc.contributor.advisorAslan, Süleyman Murat
dc.contributor.authorKoçyiğit, Şule
dc.date.accessioned2020-12-10T11:57:05Z
dc.date.available2020-12-10T11:57:05Z
dc.date.submitted2012
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/271908
dc.description.abstractAmaç: Proksimal sol ön inen arter (LAD) aterosklerotik hastalık gelişimi için hassas bir arterdir. Sol Ön İnen Arter geniş arteriyel alanı beslemesi nedeniyle daralması halinde daha kötü prognoz ve klinik sonuçlarla beraber seyreder. Proksimal LAD lezyonu olan hastalar semptomatik, azalmış stres toleransı olan sıklıkla revaskülarizasyon adayı hastalardır.Stabil angina pektoris sık karşılaşılan ve bazen yeti kaybına yol açan bir hastalıktır. Hastalarda tanı ve prognoza yönelik değerlendirme için yeni gereçler geliştirilmesinin yanı sıra, özel hasta gruplarında çeşitli tedavi stratejilerine ilişkin veritabanlarında sürekli bir evrim olması mevcut kılavuzların gözden geçirilip güncelleştirilmesini zorunlu kılmaktadır.Belirli koşullarda, tehlike altındaki miyokardın büyük bölümüne kan getiren koroner arterlerde ağır lezyonları bulunan hastalarda revakülarizasyon, mevcut perfüzyonu artırmak veya alternatif perfüzyon yolları sağlamak yoluyla prognuzu olumlu yönde değiştirecek ek fırsatlar sağlayabilirStabil angina pektorisin tedavisi için revaskülarizasyonda iki yerleşik tedavi söz konusudur: Cerrahi revaskülarizasyon (CABG) ve perkutan koroner girişim(PKG). Günümüzde, minimum invaziv cerrahi ve pompasız cerrahi yaklaşım ile ilaç salan stentlerin sunulmasıyla, her iki yöntem de hızlı gelişme göstermektedir.Metod: Bu retrospektif çalışmaya 2005-2009 yılları arasında anjiyografi`de izole proksimal LAD lezyonu saptanan ve anjiyografi sonrası CABG ya da PKG uygulanan stabil angina pektorisli hastalar alındı.Hastalar 2 yıllık takipte miyokard infarktüsü (MI), kardiyak nedenli ölüm, revaskülarizasyon gerektiren angina yönünden araştırıldı.Bulgular: İzole proksimal LAD lezyonu saptanan stabil angina pektorisli hastalardan 85 hastaya CABG, 110 hastaya PKG uygulandı. PKG uygulanan hastalarda istatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte revaskülarizasyon gerektiren angina daha fazla görüldü. Diğer çalışmalarla istatiksel olarak MI ve kardiyak nedenli ölüm arasında her iki grup arasında fark yok iken revaskülarizasyon gerektiren angina PKG grubunda daha yüksek saptanmıştır. Darlık oranı %/70-%100 olanlarda revaskülarizasyon gerektiren angina PCI grubunda 2.88 kat yüksek olduğu saptanmıştır (p=0,071).Sonuç: Bu çalışma sol ventrikül fonksiyonu korunmuş izole proksimal LAD lezyonu olan stabil angina pektorisli hastalarda CABG yapılması yada PKG uygulanması arasında MI, kardiyak ölüm, revaskülarizasyon gerektiren angina açısından istatiksel olarak anlamlı fark olmadığını gösterdi.Anahtar Sözcükler: Stabil angina pektoris, CABG, Perkutan koroner girişim
dc.description.abstractBackground: Proximal Left Anterior Descending Artery (LAD) is very sensitive artery for atherosclerotic disease progression. LAD stenosis is mostly seen with worse prognosis and clinical results since it supplies blood to wide arterial area. Patients with Proximal LAD lesion are symptomatic and have decreased stress intolerance so they often need revascularization therapy.SAP is seen very often and sometimes can cause functional lose in myocardium. Within last years a lot of new procedures developed in diagnostic and prognostic area of SAP. Also incessant development is seen in databases related to different treatment strategies of particular groups. All these modifications force us to review and update current guidelines.In some situations, we can assure extra opportunity by revascularization which can increase current perfusion or supply alternative perfusion ways. This procedure is very effective especially in patients who have serious lesions in coronary arteries supplying blood to myocardium sensitive to ischemia.There are two different settled revascularization procedures in SAP treatment. Surgical revascularization (CABG) and Percutaneous Coronary Intervention (PCI). In the present days, both treatment modalities develop very quickly. Because minimal invasive and pump free surgical approach and drug eluting stent implantation can be used now.Methods: Patients with SAP who undergone CABG or PCI were included in this study within 2005-2009 years. All patients had isolated proximal LAD lesion. Primary end points of study were MI, cardiac death, angina required revascularization within 2 years.Results: 85 patients were treated with CABG and 110 patients with PCI. Revascularization required angina was higher in patients treated with PCI. But it was not meaningful statistically. MI or cardiac death were same in both groups. And this result was same with other studies. Revascularization required angina was 2.88 times higher in PCI groups who have 70-100% stenosis (p=0.071)Conclusion: This study showed that there is not any difference in MI, cardiac death and revascularization required angina statistically in SAP patients with isolated proximal LAD lesion with preserved left ventricular function who were treated with PCI or CABG group.Key words: Stabile Angina Pectoris, CABG, Percutaneous Coronary Interventionen_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectKardiyolojitr_TR
dc.subjectCardiologyen_US
dc.titleİzole proksimal sol ön inen arter lezyonu saptanan stabil angina pektorisli hastalarda cerrahi ve perkutan koroner girişimin karşılaştırılması
dc.title.alternativeComparison of surgical and percutaneous coronary ıntervention in patients with stabile angina pectoris who have ısolated proximal left anterior descending artery lesion
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentKardiyoloji Anabilim Dalı
dc.subject.ytmCoronary disease
dc.subject.ytmSurgery-cardiovascular
dc.subject.ytmTransplants
dc.subject.ytmAngina pectoris
dc.subject.ytmCoronary artery bypass
dc.subject.ytmAtherosclerosis
dc.identifier.yokid426632
dc.publisher.instituteTıp Fakültesi
dc.publisher.universitySÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
dc.type.submedicineThesis
dc.identifier.thesisid301504
dc.description.pages47
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess