Sınıf III maloklüzyonlu bireylerde alternatif hızlı üst çene genişletmesi ve daraltması sonrası yüz maskesi ve iskeletsel ankraj uygulamalarının etkilerinin karşılaştırılması

Abstract

Bu çalışmanın amacı, büyüme gelişim dönemindeki maksiller retrognatiye bağlı iskeletsel Sınıf III maloklüzyona sahip hastaların, alternatif hızlı maksiller genişletmeyi takiben yüz maskesi ve iskeletsel ankraj uygulamalarının iskeletsel, dentoalveoler ve yumuşak dokular üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi ve karşılaştırılmasıdır. Bu prospektif klinik çalışmada büyüme gelişim döneminde bulunan, maksiller retrüzyonun eşlik ettiği iskeletsel Sınıf III anomaliye sahip olan 30 birey çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmaya dahil edilen bireylere bonded tip genişletme aygıtı uygulanmıştır. Hasta velilerine apareyi ilk hafta boyunca günde iki defa 12 saat ara ile ¼ tur açmaları, 2. hafta ise apareyin günde 2 tur kapatılması öğütlenmiştir. Birbirini takip eden 9 açma-kapama haftası sonunda, 15 bireyden oluşan 30 hasta iki gruba ayrılmıştır. 15 bireye yüz maskesi (yaş ortalaması 10,06±0,90 yıl; 6 kız-9 erkek), diğer 15 bireyede iskeletsel ankraj (yaş ortalaması 11,860,86; 3 kız-12 erkek) uygulanılmıştır. İA grubunda mini plaklar alt çenede mandibuler kanin ve lateral kesici diş arasına ve üst çenede ise maksiller birinci molar diş hizasında, zigomatikomaksiller butresin alt bölgesine yerleştirildi. YM grubuna 400'er gr, İA grubunda mini plaklar arasına 250-300'er gr Sınıf III elastik uygulandı. YM grubunda tedavi süresi 9,120,70 ay, İA grubunda ise 12,920,48 aydır. Her iki gruptan da tedavi başında (T1) ve sonunda (T2) sefalometrik filmler alındı. Lateral sefalometrik filmler kullanılarak, T1 ve T2 dönemleri arasındaki değişiklikler eşleştirilmiş ve Student t-testi ile değerlendirilmiştir.Araştırmamızın sonuçlarına göre, her iki grupta da maksillada ileri yönde yer değiştirme ve anterior rotasyonu, mandibulada geriye hareketi ve saat yönünde rotasyon meydana gelmiştir. Yumuşak doku profili düzelmiştir ve Sınıf I profil elde edilmiştir. Her iki grupta da overjette artış, overbiteda azalma gözlenmiştir. İA grubunda maksiller ve mandibuler keser dişlerde anlamlı protrüzyon görülürken, YM grubunda üst keserlerde anlamlı protrüzyon alt keserlerde ise anlamlı retrüzyon gözlenmiştir. Bu parametredeki değişim gruplar arasında istatistiksel olarak önemli ölçüde farklı bulunmuştur (p<0.05).Maksiller retrognatiye sahip iskeletsel Sınıf III anomalilerin tedavisinde geleneksel ağız dışı protraksiyon apareylerine alternatif olarak kullanılabileceği söylenebilir. Ancak dik yön yüz boyutları artmış, siddetli iskeletsel Sınıf III maloklüzyon gösteren bireylerde dikkatle kullanılması gerekmektedir.

The aim of this study is to evaluate and compare the skeletal, dentoalveolar and soft tissue effects of the alternate rapid maxillary expansion before face mask and skeletal anchorage therapy for the treatment of skeletal Class III malocclusion with maxillary retrognathism in growing individuals.The material obtained from 30 subjects in prepubertal or pubertal skeletal growth periods were included in the study. All subjects had skeletal Class III malocclusion with maxillary deficiency. Bonded type expander appliance was applied in both study groups. The parents were instructed to open the screw 2 tours a day during the first week of treatment. The week after, they were told to close the screw 2 tours a day. The records renewed after 9 weeks. Thirthy patients divided as two groups as follows; 15 subjects as face mask (mean age 10,060,90; 6 female-9 male) and 15 subjects as skeletal anchorage (mean age 11,860,86; 3 female-12 male) applied by acrylic cap splints bonded to upper dental arch and four miniplates were inserted on the left and right infrazygomatic crest of the maxillary buttress and between the lower left and right lateral incisor and canine. Intermaxillary Class III elastics were applied in FM group with the force of 400 gr for each side and in SA group with the force of 250-300 gr from mini plates. Treatment duration of FM was 9,120,70 month and SA was 12,920,48 month. Lateral cephalograms were taken at the beginning and end of the treatment in both groups. In cephalometric measurements, t test performed for comparison of changes between two groups, for differences inter groups was performed by Student's t test. The results of this study showed that forward displacement of the maxilla and clockwise rotation of the mandible occurred in both groups. Concave soft tissue profile were corrected in all cases and Class I profile was achieved. Overbite were reduced and overjet were increase in both treatment groups. Both maxillary and mandibular incisors were protruded significantly in the SA group and statistically significant mandibular incisor reduction and increased maxillary incisors in the FM group. Changes in this parameter were found to be statistically different between two groups (p<0.05).In this study, skeletal effects can be achieved by skeletal anchorage therapies which could be an alternative to extraoral appliances that frequently applied treatment of skeletal Class III patients with maxillary deficiency. Clinicians should be careful during the use of miniplate protocol especially in patients with high angle growth pattern and severe maxillary retrusion.