Otojen kemik greft uygulamasında yağ greftinin kemik iyileşmesi üzerine olan etkisi: Deneysel çalışma

Abstract

Günümüzde kritik boyuttaki kemik defektlerinin tedavisinde altın standart yöntem otojen kemik grefti uygulamalarıdır. Fakat otojen kemik grefti uygulamalarında rezorbsiyon sebebiyle, başlangıçta elde edilen tatmin edici sonuçlar zamanla hacim ve kontur bozukluklarına yol açabilmektedir.Yağ greftinin bol miktarda barındırdığı mezenkimal kaynaklı kök hücrelerin adipojenik, osteojenik, kondrojenik, myojenik ve nörojenik hücrelere dönüşüm potansiyeli olduğu gösterilmiştir. Trombositten zengin plazma (TZP) ise içerdiği büyüme faktörleri sayesinde osteogenitör hücrelerin çoğalmasını ve farklılaşması sağlayan biyolojik bir mediyatördür. Bu deneysel çalışmada; tavşanlar üzerinde oluşturulan kritik boyutlu kranial kemik defektinin kemik greft ile rekonstrüksiyonunda, yağ grefti ile birlikte uygulanmasının veya plateletten zengin plazma ile birlikte uygulanmasının kemik iyileşmesi üzerine etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. 27 adet yetişkin Yeni Zelanda cinsi erkek tavşanın sağ ve sol parietal kemik bölgeleri 3 gruba ayrıldı. Her tavşanın sağ ve sol parietal bölgelerinden alınan 15 mm'lik kemik greftleri ile kritik büyüklükte kemik defekt alanları oluşturuldu. Alınan kemik greftlerin karşılıklı olarak yer değiştirilmesi ile otolog kemik grefti ile onarım sağlandı. Grup 1 deneklerde kranium kemik defekti sadece otojen kemik grefti ile onarıldı. Grup 2 deneklerde kranium kemik defekti, otojen kemik greft ve otojen yağ grefti ile onarıldı. Grup 3 deneklerde ise kemik defekti otojen kemik greft ve otojen kandan hazırlanan 1cc TZP ile onarıldı. Cerrahi prosedür sonrasında histopatolojik ve radyolojik değerlendirmeler yapıldı. Elde edilen verilerde en iyi iyileşme sonuçlarının TZP uygulanan Grup 3'te olduğu görüldü. Yağ grefti uygulanan Grup 2, yapılan değerlendirmede en kötü iyileşmenin izlendiği grup oldu. Çalışmada yağ grefti uygulamasının otojen kemik greft ile kombinasyonunda kemik iyileşmesi üzerine olumlu bir etkisi gözlenmemiştir. TZP uygulamasının ise kemik greftin iyileşme sürecinin özellikle erken döneminde olumlu etkileri olduğu gözlenmiştir.

Today, the gold standard method for the treatment of critical bone defects is autogenous bone grafting. However, due to the resorption in autogenous bone graft applications, the satisfactory results obtained at the beginning may lead to volume and contour disturbances over time. Platelet-rich plasma (PRP) is a biological mediator that allows the proliferation and differentiation of osteogenitor cells through growth factors. The aim of this study was to investigate the effects of fat graft in combination a bone graft or in combination with a platelet-rich plasma on bone healing. The left and right parietal bone regions of 27 adult New Zealand male rabbits were divided into 3 groups. Bone defect areas of critical size were created with 15 mm bone grafts from the left and right parietal regions of each rabbit. Reconstruction of the bone grafts was performed with autologous bone graft. In group 1, cranial bone defect was repaired only with autogenous bone graft. In group 2, cranial bone defect was repaired with autogenous bone graft and autogenous fat graft. In group 3, bone defect was repaired with autogenous bone graft and 1cc PRP prepared from autogenous blood. Histopathological and radiological evaluations were performed after the surgical procedure. The best improvement results were in Group 3. Group 2, which had fat grafting, was the group with the worst recovery. In the study, a positive effect of fat graft application on bone healing was not observed in combination with autogenous bone graft. In the early stages of the healing process of bone graft, it was observed that PRP application had positive effects.