dc.description.abstract | Mandibula en büyük ve en güçlü yüz kemiğidir. Bununla birlikte, konumu, yüzün alt kısmında çıkıntılı ve belirgin oluşu, hareketli ve daha az kemik desteği olması, mandibular kemik kırıklarının, orta yüzün kırıklarına oranla iki kat daha sık olmasına neden olmaktadır. Kırık nedeniyle mandibulada oluşabilecek fonksiyonel kısıtlılık; konuşma, çiğneme ve yutma gibi fonksiyonları zorlaştırarak yaşam kalitesini güçleştirmektedir. Bu nedenle hızlı ve etkili tedavi edilmelidir. Bu retrospektif tez çalışmasında mandibula kırığı nedeni ile 2008-2016 tarihleri arasında Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniğimize başvuran mandibula kırığı nedeniyle tedavi edilen hastalar çalışmaya dâhil edildi. Hasta bilgileri ve analizleri retrospektif olarak incelendi, hastalar; yaş, cinsiyet, etiyoloji, kırık lokalizasyonu, mevsimsel değişim, eşlik eden travmalar, tanı ve tedavi yöntemi ile komplikasyon açısından incelenerek elde edilen bulgular literatür ile karşılaştırılması planlandı. Mandibula kırıklarına yaklaşım ve k ırık tedavisi gözden geçirildi, postoperatif takipler ve bu süre içerisindeki komplikasyonlar kayıt altına alındı. Ayrıca ateşli silah yaralanması sonrasında oluşan kırıklar ile diğer etyolojik sebepler ile oluşan kırıklar; kırık sayısı, tedavi yöntemleri ve komplikasyonlar açsından birbiri ile karşılaştırıldı.Çalışmamızda 130 erişkin hasta mandibula kırığı nedeniyle tedavi edildi. Hasta yaşları 18-71 arasında değişmekteydi. Bu olguların 9 u kadın, 121'i erkek, Ortalama yaş 25.77 ti. Düşme tüm cinsiyet ve yaş gruplarında en sık etiyolojik nedendi (%37,7). Ateşli silah yaralanması (%20,8), darp (%16,9) ve trafik kazaları (%10,8) ise diğer önemli etiyolojik nedenler arasında yer almaktaydı. Çalışmamızda en sık gözlenen kırık kondil kırığıydı. Kondil bölgesinde %31,8 oranında kırık gözlenirken bunu sırasıyla parasimfizis (%25,2), angulus (%14) ve simfizis (%13) kırıkları izlemekteydi. 130 hastada toplamda 214 kırık saptandı. Mandibuluda ortalama 1,64 kırık mevcuttu. Hastaların 62(%47,7) tanesinde tek kırık mevcutken 68 (%52,3) tanesinde çoklu kırık mevcuttu. Çoklu kırık saptanan hastalarda en sık kondil ve parasimfizis kırığı ivbirbirine eşlik etmekteydi. %80.8 (n=105) hastada izole mandibula fraktürü gözlenirken %19,2 (n=25) hastada mandibula fraktürü ile birlikte diğer yüz kırıkları da gözlendi. En sık eşlik eden yüz kırığı zigoma kırığıydı (n=8). Ateşli silah nedeniyle oluşan yaralanmalarda ise %55,5 (15/27) oranında diğer yüz kırıkları mevcuttu. Toplamda 27 hasta ateşli silah yaralanmasının neden olduğu mandibula kırığı nedeniyle tedavi edildi (27/130). Kemik defekti olan hastalarda kemik grefti kullanıldı. Bu greftlerin sağ kalımı (enfeksiyon, yetersiz kanlanma) için reksonstruksiyondan en az 6 ay sonra yapıldı. Çalışmamızda toplamda 9 olguda kemik defekti mevcuttu. Bu olguların hepsi ateşli silah yaralanması ile oluşmuştu. Bu hastaların 6 tanesi kemik grefti 3 tanesi ise osseocutan fibula flebi ile rekonstrükte edildiler. Kemik grefti ile onarım yapılan 3 hastada postoperatif dönemde kayıp gelişti. Bu hastalar serbest osseocutan fibula flebi ile rekonstrukte edildiler.Çalışmamızda 27 hastada (%20.7) postoperatif dönemde komplikasyon görüldü. Ateşli silah yaralanması nedeniyle tedavi edilen hastalarda ise bu oran daha yüksek olarak bulundu (%40.7). Enfeksiyon en sık görülen komplikasyondu. Oklüzyon problemi (6 hasta), parestezi (4 hasta), plak ekspozisyonu (3 hasta), mukoza stur açılması (3 hasta), temporomandibuler eklem problemi (2 hasta) diğer gözlenen komplikasyonlardı.Mandibula kırık tedavisinde temel prensip fonksiyonel ve estetik bütünlüğün sağlanmasıdır. Kırık tipi ile etiyolojik neden birbiri ile yakından ilişkilidir. Sık karşılaşılan mandibula kırıkları, dikkatlice incelenip, kırığın tipine en uygun tedavinin en kısa sürede uygulanması başarıyı etkileyen en önemli nedenlerdir. Özellikle ateşli silah yaralanmalarında parçalı kırık oluşması nedeniyle rekonstrüksiyon plağı kullanımı kırık stabilizasyonu ve primer kemik iyileşmesini artırmaktadır. ASY sonrası oluşan mandibula kırıkları ve eşlik eden kemik kayıplarında çevre dokunun mevcut beslenmesinin enfeksiyon ve direkt travma neticesinde bozulmuş olması, kemik grefti kullanılan olgularda başarısızlığa yol açmıştır. Bu nedenle bu tür olgularda kemik grefti yerine vaskülarize kemik ile mandibulanın onarımına gidilmesi başarıyı arttıracaktır. | |