Doğum şeklinin kadın cinsel işlevi üzerine etkisinin incelenmesi

Abstract

Amaç: Bu çalışmada, doğum şeklinin kadın cinsel işlevi üzerine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: Araştırma, tanımlayıcı ve kesitsel olarak yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, Manisa ili merkez ilçelerdeki 1591 kadın, örneklemi araştırmanın yapıldığı aile sağlığı merkezlerine başvuran 9-12 aylık bebeği olan 315 kadın oluşturmuştur. Veriler, araştırmacı tarafından Anket Formu ve Kadın Cinsel İşlev Ölçeği (KCİÖ) kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde Frekans analizi, Independent Sample T-Test, Kruskal-Wallis, Mann-Whitney U Testi ve One-Way ANOVA kullanılmıştır.Bulgular: Araştırma kapsamına alınan kadınların yaş ortalamasının 23,69±3,88 olduğu, %93,0'ının 1-5 yıl evlilik süresine sahip, %82,2'sinin 1-2 gebelik yaşadığı, çoğunluğunun ilköğretim mezunu(vajinal doğum: %66,1, sezaryen doğum: %60,0) olduğu ve çalışmadığı(vajinal doğum: %94,4, sezaryen doğum: %89,6) belirlenmiştir. Vajinal doğum grubunda epizyotomi oranı %51,4'tür. KCİÖ puan ortalaması vajinal doğum grubunda 25,11±5,47, sezaryen doğum grubunda 25,36±5,47 bulunmuştur. KCİÖ cinsel istek, uyarılma, kayganlaşma, orgazm ve doyum alt boyut puan ortalamaları hem vajinal doğum hem de sezaryen doğum grubunda kesme noktasının üzerinde fakat ölçek ağrı alt boyut puan ortalaması her iki grupta da kesme noktasının altında bulunmuştur.Sonuç: Çalışma sonucumuza göre doğum sonrası uzun dönemde vajinal veya sezaryen doğum yapan kadınlarda genel olarak cinsel disfonksiyon saptanmadı. Doğum şekli ile kadın cinsel işlevi arasında bir ilişki olmadığı sonucuna varıldı.Anahtar Kelimeler: Cinsel sağlık, kadın cinsel işlevi, doğum şekli, kadın sağlığı

ABSTRACTAim: In this study, we aimed to investigate the effect of the mode of delivery on female sexual function.Material and Method: The research was conducted as descriptive and cross-sectional. The population of the study consisted of 1591 women in the central districts of Manisa province and 315 women with a 9-12 month old baby who applied to the family health centers where the study was conducted. Data were collected by the researcher using the Questionnaire and Female Sexual Function Index (FSFI). Frequency analysis, Independent Sample T-Test, Kruskal-Wallis, Mann-Whitney U Test and One-Way ANOVA were used to evaluate the data. Results: The mean age of the women included in the study was 23.69 ± 3.88, %93,0 of them were married for 1 to 5 years, %82,2 had 1-2 pregnancies, the majority are primary school graduates (vaginal birth: %66,1, cesarean birth: %60,0) and are not working (vaginal birth: %94,4, cesarean birth: %89,6). The rate of episiotomy in the vaginal birth group was %51,4. The mean FSFI score was 25,11 ± 5,47 in the vaginal birth group and 25,36 ± 5,47 in the cesarean section. FSFI sexual desire, arousal, lubrication, orgasm and satisfaction subscale scores are above the cut-off point in both vaginal delivery and cesarean delivery groups. But the FSFI scale pain sub-dimension mean score was below the cut-off point in both groups.Conclusion: According to the results of our study, sexual dysfunction was not found in women who had vaginal or caesarean delivery in the long term after delivery. It was concluded that there is no relationship between the mode of delivery and female sexual function.Keywords: Sexual health, female sexual function, mode of delivery, women's health