Ortognatik cerrahi hastalarında operasyon öncesi ve sonrası fasiyal yapının değerlendirilmesi

Abstract

Çalışmamızın amacı; tek çene maksiller ilerletme veya maksiller ilerletme ile kombine mandibular geriletme uygulanan iskeletsel Sınıf III bireylerde fasiyal yumuşak dokuda meydana gelen değişikliklerin üç boyutlu olarak değerlendirilmesidir.Çalışmamızın ortognatik cerrahi grubu büyüme gelişim dönemini tamamlamış iskeletsel Sınıf III anomaliye sahip 23 birey, kontrol grubu ise iskeletsel Sınıf I yapıya sahip 22 bireyden oluşmaktadır. Ortognatik cerrahi grubundaki bireylerin yaş ortalaması 20,64±0,79 kontrol grubundaki bireylerin yaş ortalaması 22,71±1,24 'dir. Ortognatik cerrahi grubundaki bireyler operasyon tipine göre tek çene (maksiller ilerletme) veya çift çene (maksiller ilerletme+mandibular geriletme) cerrahi uygulananlar ve maksiller ilerletmenin miktarına göre <7 mm ve ≥7 mm maksiller ilerletme uygulananlar olarak iki farklı şekilde gruplandırılarak değerlendirilmiştir. Ortognatik cerrahi grubundaki 23 bireyden 7'sine ilave olarak maksiller gömme uygulanmıştır. Çalışmamızın materyali ortognatik cerrahi grubundaki bireylerden operasyon öncesi ve operasyondan ortalama 6,38±0,48 ay sonra, kontrol grubundaki bireylerden ise tek seferde alınan lateral sefalometrik ve stereofotogrametrik ölçümlerinden oluşmaktadır.Tek çene (maksiller ilerletme) ve çift çene (maksiller ilerletme+mandibular geriletme) ortognatik cerrahi gruplarının tedavi öncesi ve tedavi sonrası değerleri kontrol grubu ile varyans analizi (ANOVA, Analysis Of Variance) kullanılarak karşılaştırılmıştır. Operasyon sonrası lateral sefalometrik ve stereofotogrametrik ölçümlerde grup içi oluşan değişiklikler eşleştirilmiş örneklem t-testi ile; gruplar arası farklılıklar ise bağımsız grup t-testi ile değerlendirilmiştir.Ortognatik cerrahi grubundaki bireylerde operasyon sonrası negatif overjet ve overbite elimine edilmiş Sınıf I hastalara benzer şekilde ortognatik bir profil elde edilmiştir. Tek çene maksiller ilerletme uygulanan grupta mandibular yapılarda sagittal düzlemde öne hareket, maksiller ilerletme ile kombine olarak mandibular geriletme uygulanan bireylerde mandibular yapılarda sagittal düzlemde geriye hareket görülmüştür (p<0,05). Çift çene cerrahi uygulanan bireylerde sagittal düzlemde mandibular yumuşak dokuların sert dokuyu takip etme oranı maksiller yumuşak dokulara göre daha yüksek bulunmuştur. Maksiller ilerletme sonrası üst dudak hacmi artmış, kalınlığı ise azalmıştır (p<0,05). Nazal genişlikler artmış, Pn nokta yukarı ve öne hareket etmiştir. N-Pn mesafesi (nazal dorsum uzunluğu), Ak-Pn (nazal derinlik) azalmıştır (p<0,05). Stk ve Hump değerleri azalmış burun sırtı göreceli olarak düzleşmiştir (p<0,05). Maksiller gömme miktarı ile Hump değerinde meydana gelen değişim arasında negatif korelasyon bulunmuştur (p<0,05). Sert ve yumuşak doku anterior yüz yüksekliği tüm ortognatik cerrahi gruplarında azalmıştır. Meydana gelen azalma maksiller gömme uygulanan çift çene grubunda istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0,05). Nazolabiyal açıda tüm ortognatik cerrahi alt gruplarında azalma görülmüştür. Meydana gelen azalma sadece çift çene grubunda istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0,05).

The purpose of our study; three-dimensional evaluation of facial soft tissues structures changes in skeletal Class III individuals treated with mandibular setback combined with maxillary advancement or single maxillary advancement.The orthognathic surgery group of our study consisted of 23 individuals with skeletal Class III anomalies who completed the growth and development period, the control group consisted of 22 individuals with skeletal Class I relationship. The mean age of the individuals in the orthognathic surgery group is 20,74±0,79 and the mean age of the individuals in the control group is 22,71±1,24. İndividuals in the orthognathic surgery group were sub divided into two groups according to the type of operation: maxillary advancement only or bimaxillary (maxillary advancement+ mandibular set-back) surgery, and according the millimetric maxillary advancement of <7 mm and maximal advancement of ≥7 mm. In addition, 7 of the 23 individuals in the orthognathic surgery group maxillary impaction was performed. The material used in the study consisted of lateral cephalometric radiograph and stereo photogrammetric measurements taken from individuals in the orthognathic surgery group before and after surgery at 6,38±0,48 months and taken only once for the control group.The pre-treatment and post-treatment values of the maxillary advancement and the bimaxillary (maxillary advancement+mandibular set-back) orthognathic surgery groups were compared using the control group and the analysis of variance (ANOVA). Post-operative lateral cephalometric and stereophotogrammetric changes were analyzed by paired t-test and differences between groups were assessed by independent group t-test.In orthognathic surgery group, when the negative overjet and overbite eliminated after operation an orthognathic profile was obtained similar to Class I patient. In the maxillary advancement group mandibular structures shows a forward movement in sagittal plane, while in the maxillary advancement combined with the mandibular setback a backward movement of the mandibular structures in the sagittal plane observed. In the sagittal plane, mandibular soft tissues were found to have a higher rate of hard tissue follow-up than maxillary soft tissues. After maxillary advancement, the upper lip volume increased and the thickness decreased (p <0.05). Nasal widths increased, Pn point moved up and forward. N-Pn distance (nasal dorsum length), Ak-Pn (nasal depth) decreased (p <0.05). Stk and Hump values were relatively flattened with decreased nose ridge (p <0.05). There was a negative correlation between the amount of burying the maxillary and the change in the value of Hump (p <0,05). The hard and soft tissue, anterior facial height decreased in all orthognathic surgery groups. The decrease in the number of squares was statistically significant in the double jaw group (p <0,05). Nasolabial angle also decreased in all orthognathic surgery subgroups. The decrease in size that happened was statistically significant in the bimaxillary group when the maxillary impaction was applied (p <0.05).