Toplumun yeniden tanımlanması: Pierre Brourdie ve Zygmunt Bauman üzerine bir çalışma

Abstract

Klasik sosyal teori, araştırma nesnesi olan `toplum`u saf ve düzenlenmiş bir birlik olarak tanımlamaya çalışmıştı. Elinizdeki çalışmaysa, modern sosyal teoride, bu `toplum` kavramının nasıl daha `farklılaşmış`, `melez` ve `müphem/belirsiz` olarak ele alındığını incelemektedir. Bu çalışmada, ilk olarak, toplumun farklılaşması konusunda, Fransız sosyolog Pierre Bourdieu'nün bir birlik olarak değil, farklılaşmış ancak `dikey` bir `toplumsal alan/uzam` teorisine odaklanılır. Burada farklılaşmış toplumun saflık ve düzen açısından düşünülen Bourdieu'nün teorisi tartışılacaktır. Daha sonra, Polonyalı sosyal teorisyen Zygmunt Bauman'ın, `toplum` hakkında merkezi bir konu olarak `müphemlik/belirsizlik`e değinen sosyal teorisi ele alınacaktır. Sonuç itibariyle, sosyal bilimcinin bu bakış açılarım tek bir dil içinde birleştirme arzusuyla üst-kuramsal bir çatının inşası için çalışması yerine, `toplum` üzerinde duran değişik perspektifleri `diyalojik` bir yolda kullanması tartışılacaktır. Güney ÇEĞÎN

Classic social theory has sought to define the `society`, its object of investigation, as a pure and ordered unity. This work reviews how this `society` has, in contemporary social theories, become more `differentiated`, `hybrid` and `ambivalent`. In this work, as to the diffrentation of the society, the focus is firstly on French sociologist Pierre Bourdieu's theory of `social space` which consists, again, not of a unity but of `vertically` diffrentiated `fields`. It is discussed that, Bourdieu's theory share in common is that the differentiated society is still conceived of in terms of purity and order. Then, Polish social theorist Zygmunt Bauman's social theory deals with ambivalence as a central issue regarding the `social`. By way of consclusion, it is argued that, instead of seeking a meta-theoretical frame work with the ambition of uniting these perspectives in a single language, social scients can use these different perspectives on the `society` in a `dialogical` way. Güney ÇE?İN