Gömülü üçüncü molar diş cerrahisinde doku yapıştırıcısı ve suturasyonun karşılaştırmalı çalışması

Abstract

Gömülü diş cerrahisinde diş çekimini takiben yapılan insizyonların kapatılmasında sütürasyon işlemi uygulanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, mandibular gömülü üçüncü molar diş cerrahisinde ipek sütür kullanılarak yapılan sütürasyon ile siyanoakrilat (N-Bütil-2-Siyanoakrilat) içerikli doku yapıştırıcısının karşılaştırılmasıdır. Çalışmanın önemi, siyanoakrilat doku yapıştırıcısının ağız içerisinde sütürasyona bir alternatif olup olmadığını değerlendirmektir.Çalışma Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı'nda rutin olarak yapılan 96 adet (48 hasta) mandibular üçüncü molar diş çekimi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya mukoza retansiyonlu, vertikal pozisyonlu, kron-kron ilişkide olan (Sınıf І - Sınıf A) simetrik gömülü mandibular üçüncü molar dişler dahil edilmiştir. Hastaların simetrik pozisyondaki alt yirmi yaş dişlerinden rastgele birine, deney grubu olarak siyanoakrilat doku yapıştırıcısı uygulaması, diğerine ise kontrol grubu olarak ipek sütür ile sütürasyon uygulaması yapılmıştır. Hangi tarafa hangi uygulamanın yapılacağı rastgele olarak belirlenmiştir. İlk çekim sonrasında yara tamamen iyileşinceye kadar beklenerek ikinci çekim yapılmıştır. Her iki işlem için 24 saat, 48 saat ve 1 hafta olacak şekilde değerlendirmeler yapılmıştır. Karşılaştırmada ağrı için VAS (Görsel Analog Skalası), ağız açıklığı değerlendirmesi için dijital kumpas kullanılmıştır. Yara bölgesinin klinik değerlendirmeleri için kızarıklık (Redness), ekimoz (Edema), ödem (Ecchymosis), akıntı (Discharge) ve yara dudaklarının ayrılması (Approximation) olarak beş faktörü içeren REEDA skalası kullanılmıştır.Her 3 ölçüm gününde de (1., 2. ve 7. günler) deney grubunda ağrı seviyesi anlamlı olarak düşük bulunurken, trismus değerleri bakımından anlamlı sonuç elde edilmemiştir. Birinci günde, tüm REEDA bulgularında anlamlı fark yokken, yara bölgesinin ikinci ve yedinci günlerindeki ödem bulgularında ve yedinci gündeki ekimoz bulgusunda anlamlı fark bulunmuştur.Yapılan çalışmada siyanoakrilat doku yapıştırıcısı uygulaması ipek sütür uygulamasına göre postoperatif ağrıyı ve yara kenarlarındaki ödem ve ekimozu azaltmıştır. Sütür alma kavramının ortadan kalkması, asistan ve ekipman ihtiyacının azalmasını ve sütür alma esnasında meydana gelebilecek olumsuzlukların önlenmesini sağlamıştır. Bu çalışma şartlarında hastanın klinik ziyaret sıklığının düşmesi, yaşam kalitesi ve memnuniyetinin artması gibi avantajlarından dolayı siyanoakrilat doku yapıştırıcısının ipek sütüre iyi bir alternatif olduğu söylenebilir.

In impacted dental surgery, suturation was used to close incisions following tooth extraction. The aim of this study is to compare the suturing that is applied in mandibular impacted third molar dental surgery by using silk suture with cyanoacrylate-containing (N-Butyl-2-Cyanoacrylate) tissue adhesive. The importance of the study is to evaluate whether tissue adhesive was an alternative to suturation in the mouth. The study was carried out on 96 (48 Patient) mandibular third molar tooth extraction that is routinely performed in the Department of Oral, Dental and Maxillofacial Surgery, Faculty of Dentistry, Selcuk University. Symmetrical impacted mandibular third molar teeth with mucosal retention, vertical position and crown-crown relationship (Class I – Class A) were included to this research. Cyanoacrylate tissue adhesive was applied to one of the lower wisdom teeth that are in the symmetrical position of the patients experimental group, and suturation with silk suture was applied to the other group as a control group. Which side of the application to be randomly determined. After the wound caused by the first tooth extraction was completely healed, the second extraction was performed. For both procedures, evaluations were made with the time intervals of 24 hours, 48 hours and 1 week. VAS (visual analog scale) was used for pain and digital caliper was used for mouth opening. For the clinical evaluation of the wounded area, a REEDA scale including five factors which are redness, edema, ecchymosis, discharge and approximation of the wounded lips was used.The pain level was significantly lower in the experimental group on all 3 measurement days (1st, 2nd and 7th days), but no significant results were obtained in terms of trismus values. On the first day, there was no significant difference in all REEDA findings, but there was a significant amount of difference in edema findings on the second and seventh days of the wound site and ecchymosis on seventh day.In this research, cyanoacrylate tissue adhesive application decreased postoperative pain and edema and ecchymosis on the wound edges compared to silk suture. The elimination of the concept of suturation has led to a decrease in the need for assistants and equipment, and the prevention of adverse effects during suturation. The decrease in the frequency of clinical visits of the patient, increase in quality of life and satisfaction showed that cyanoacrylate tissue adhesive is a good alternative to silk suture.