Psoriazisli hastalarda kontakt duyarlılık

Abstract

7. ÖZET Psoriazis; keskin sınırlı, eritemli, gümüş rengi skuamlı papül ve plaklarla karakterize bir deri hastalığıdır. Etyopatogenezi kesin olarak bilinmemekle birlikte genetik bir zeminde tetikleyici ajanların etkisiyle ortaya çıkan ve özellikle T hücre aracılı geç tip aşın duyarlılık olmak üzere immünolojik olayların rolü olduğu ileri sürülen bir dermatozdur. T hücre aracılı geç tip aşırı duyarlılığın klinikte gözlenen örneklerinden biri olan allerjik kontakt dermatit ise organizmanın daha önceden duyarlanmış olduğu allerjen özellikteki bir madde ile tekrar karşılaşmasıyla gelişen bir ekzema olup tanısında yama testi yardımcı bir tanı yöntemi olarak kullanılmaktadır. Her iki hastalığın etyopatogenezinde T hücrelerin rol oynaması, psoriaziste sağlam deriye uygulanan fiziksel veya kimyasal travmaların Koebner fenomeni etkisiyle lezyonları başlatabilmesi ve özellikle palmoplantar tutulumu olan bazı psoriazis hastalarının tedaviye dirençli olması gibi nedenlerle psoriazis hastalarında artmış kontakt duyarlılık olabileceğinden söz edilmektedir. Bu verilere dayanarak 37 kadın 28 erkek hastadan oluşan 65 psoriazis olgusunda ve kontakt dermatiti olmayan 33 kadın 24 erkek hastadan oluşan toplam 57 kontrol olgusunda `Avrupa standart serisi` kullanılarak kontakt duyarlılık oranlan karşılaştırıldı. Verilerin istatistik değerlendirmesi için Ki- kare, Student- 1 test ve Fisher exact testleri kullanıldı. Psoriazisli olgularda en az bir allerjene karşı pozitiflik oranı % 32,3 bulunurken kontrol olgularında %12,3 saptandı (p < 0,01). Yine birden fazla allerjene duyarlılık açısından da psoriazis ve kontrol olguları arasındaki fark anlamlı bulundu (p < 0,05). Psoriazisli olgularda klinik tipler arasında kontakt duyarlılık açısından anlamlı fark saptanmadı (p > 0,05). Psoriazis olgularında en fazla pozitiflik saptanan allerjen nikel olurken kontrol grubunda en sık neomisin saptandı. Çalışmamızda psoriazisli hastalarda kontakt duyarlılık sıklığının kontrollerden daha yüksek saptanması, psoriazis patogenezinde kontakt 58allerjenlerin de tetikleyici olarak rol oynayabileceğini düşündürmektedir. Psoriazis klinik tipleri arasında ise kontakt duyarlılık açısından fark saptanamamasına karşın, literatür bilgileri ışığında özellikle palmoplantar psoriazis olgularında yama testi yapılarak olası bir kontakt duyarlılığın araştırılması önerilmektedir. Yine literatürde, kullanılan topikal ilaçların kontakt duyarlanma oluşturarak sağaltıma direnç gelişmesine neden olabileceği bildirilmektedir. Bu nedenle sağaltıma dirençli psoriazis olgularında topikal ilaçlan da içeren genişletilmiş serilerle yama testi yapılması ve saptanan allerjen maddelerden sakınılması hastalığın sağaltımına yardımcı olabilecektir. 59

8. ABSTRACT CONTACT SENSITIZATION IN PATIENTS WITH PSORIASIS Psoriasis is a skin disease characterized by sharply demarcated erythematous papules and plaques, which are covered by silvery scales. Although the pathogenesis remains elusive, it is claimed that triggering factors and immunological events especially T cell mediated delade type hypersensitivity play a role in the disease. Allergic contact dermatitis, one of the dermatoses caused by T cell mediated delayed type hypersensitivity, which presents clinically as eczema develops when the patients become sensitized against one or more chemicals. Patch testing can give definitive information about the cause of allergic contact dermatitis. Thus, T cells play a role in the pathogenesis of both disease. Since psoriasis can be triggered by physical and chemical trauma via Koebner phenomenon and some psoriatic patients especially with palmoplantar involvement can be resistant to therapy, it has been suggested that contact sensitization are common in psoriatic patients. Based on these data, 65 psoriatic patients (37 female, 28 male) and 57 control patients (33 female, 24 male) were investigated with patch tests in order to find out the incidence of contact sensitization applying European standart series. Ki-squere test, Student-t test and Fischer exact test were used for statistical analyses of the data. While 32,3 % of the psoriatic patients had positive patch tests to at least one allergen, only 12,3 % of the control group was determined to have positive patch tests, (p < 0,01). Also there was a statistically significant difference between the psoriasis and control groups with respect to sensitivity to more than one allergen (p < 0,05). The frequency of contact sensitivity did not show any significant difference between the clinical forms of psoriasis (p > 0,05). While the most frequent allergen was nickel in psoriatic patients, neomycin was the most frequent allergen in the control group. 60In our study, the frequency of contact sensitization determined in psoriatic patients was higher than in control subjects. This finding suggested the possible role of contact allergens in the pathogenesis of psoriasis. Although the proportion of our psoriatic patients with or without positive patch test reactions between the clinical types was found to be similar, it would be appropriate to evaluate the probable contact sensitization via patch testing especially in psoriatic patients with palmoplanar involvement according to the literature. In addition it was reported that the drugs used for topical treatment of psoriasis could cause resistance to treatment via contact sensitization. For this reason, patch testing with extended series including topical medicaments and avoidence of determined allergens may lead to an improvement in some recalcitrant forms of psoriasis. 61