Symbolic boundaries, imagined hierarchies: A case study of women from Post-Socialist countries working as domestic workers in Istanbul

Abstract

Bu araştırma eski Sovyetler Birliği ülkelerinden gelen göçmen ev işçilerinin çalıştığı İstanbul evlerindeki `sınır çalışması'nı incelemektedir. Benim önerim, bu iki kategorinin karşılaşması durumunda, işveren/işçi ilişkilerinin fiziksel sınırlardan ziyade sembolik sınırlarla belirlendiğidir. Göçmen ev işçisi maaşlarının görece düşüklüğü, göçmen ev işçisi çalıştırma pratiğini bir anlamda demokratikleştirmiştir. Dolayısıyla, işçi çalıştıran birçok evde sınırlar ya yetersiz kalmakta, ya da zaten hiç var olmamaktadır. Ek olarak, bazı durumlarda zıt sınıf hareketliliğinden bahsetmek mümkündür. Durum, farklı ortamlarda edinilen kültürel sermayelerin karşılaştırılamaz olması dolayısıyla daha da karmaşık hale gelmektedir. On işveren ve on dört ev işçisi ile yapılan derinlemesine görüşmelere dayanarak, bu çalışma günümüzde daha interaktif ve dinamik bir işveren/işçi ilişkisinin ortaya çıktığına işaret etmektedir. Değişim imkanı yeni sınır kategorisinin, sembolik sınırların, esnekliği dolayısıyladır. İçerisi/dışarısı arasındaki etkileşimin yoğunluğuna ve içeriğine bağlı olarak ev içerisindeki işveren/işçi rolleri sürekli olarak yeniden dağıtılmaktadır. Bu anlamda, fiziksel sınırların yerini sembolik sınırların alması hem bir gerilim, hem de bir umut kaynağı olarak yorumlanabilir.Anahtar Kelimeler: Göçmen ev i?çileri, mekan siyaseti, ev, eski Sovyetler Birliği ülkeleri, Türkiye

This study analyzes the different layers of the?boundary work? within Turkish private households employing migrant domestic workers originating from the Former Soviet Union countries. I suggest that in the specific encounter of these two categories, Turkish employers and female domestic workers from the Formet Soviet Union countries, symbolic boundaries are more determinative of employer/ employee relations in comparison to physical boundaries. The relative modesty of migrant domestic workers? wages entails a `democratization? of the possibility of hiring migrant domestic workers. Hence, in many of these middle-class households, physical boundaries are either insufficient or inexistant. In addition, in some of the cases, we witness a contradictory class mobility. The situation is rendered even more complicated due to the incommensurability of cultural capitals acquired in different settings. Based on in-depth interviews with ten employers, and fourteen migrant domestic workers, this paper signals the emergence of a more interactive and dynamic employer/employee relationship in contemporary times. The possibility of transformation is due to the flexible nature of the new category of boundaries, i.e. symbolic boundaries. Depending on the quality/quantity of the interaction between the inside and the outside, the roles of both parties are constantly redistributed within the private households. In this sense, the substition of physical boundaries by symbolic boundaries can be interpreted both as a source of tension and a source of hope.Keywords: Migrant domestic workers, politics of space, home, boundary work, Former Soviet Union countries, Turkey