David Hume`da algı ve dış dünya problemi
dc.contributor.advisor | Tüzer, Abdüllatif | |
dc.contributor.author | Ökten, Adem | |
dc.date.accessioned | 2020-12-10T09:27:04Z | |
dc.date.available | 2020-12-10T09:27:04Z | |
dc.date.submitted | 2019 | |
dc.date.issued | 2019-12-10 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/231483 | |
dc.description.abstract | Algı ve duyum arasındaki farklılıkların ortaya konulmaması bilgiye ilişkin teorilerin kavramsal düzeyde karşılaştıkları suni ayrımlara veya yanlışlara neden olmaktadır. Algının zihinsel bir işleyiş süreci ve duyumun da duyu organları aracılığıyla işleyen fizyolojik bir süreç olduğu gözden kaçırılmadığında kavramsal karmaşanın da önüne geçilebilir. Böyle bir ayrım insanın dış dünyayı algılamasında karşılaştığı illüzyonların anlaşılabilmesini sağladığı gibi, duyu verilerinin akıl tarafından nasıl yorumlandığının da açıklanmasına yardımcı olur. David Hume insanın bütün zihinsel içeriğinin algı kaynaklı olduğunu ifade etmiştir. O, bu zihinsel içeriğe insan aklından hiçbir a priori unsurun katılmadığı fikrini taşır. Bunun böyle olduğunu kanıtlayabilmek için, insan düşüncesinin içeriğinde olduğunu bildiğimiz ve olgusal olarak her hangi bir şekilde algılayamadığımız, Tanrı, özgürlük, uzay ve zaman gibi soyut kavramların kaynağının algı olduğunun gösterilmesi gerekliydi. Hume bunları yaptığını düşündü ancak çağının doğa bilimi, onun daha ayrıntılı değerlendirmesine müsaade etmedi. Ulaştığı sonuca şüpheci argümanlarla başlamayan Hume'un geldiği son nokta şüpheciliktir. O, algıların aldatıcı oldukları ve onlara güvenilemeyeceği öncüllerinden hareket etmek yerine bütün zihinsel içeriği algı içeriği haline getirir. Onun dış dünya teorisi, sahip olunan algı içeriklerinden başka bir şeyin bilinemeyeceğine yöneliktir. Her şey bir algı demetidir, insanın kendisi bile. Dış dünyadaki nesnelerin var olduğu konusunda bile yalnızca inanç geliştirilebilir. Nesnelerin sürekli bir varoluşa sahip oldukları ve algıdan bağımsız bir varlıklarının olduğu ispatlanamaz. Hume'un düşünceleri ve keşfettiği problemler, kendisinden sonraki pek çok filozofa da ilham kaynağı olmuştur. Anahtar Kelimeler: David Hume, Duyum, Algı, Uzay ve Zaman, Dış Dünya, Gerçeklik. | |
dc.description.abstract | Failure to reveal differences between perception and sensation results in artificial distinctions or inaccuracies that knowledge theories encounter at a conceptual level. When it is not overlooked that perception is a process of mental functioning and sensation is a physiological process operating through sensory organs, conceptual confusion can be avoided. Such a distinction provides an understanding of the illusions that one encounters in the perception of the external world, as well as explaining how sensory data is interpreted by reason.David Hume stated that all mental content of human beings is based on perception. He considers that no a priori element from the human mind is involved in this mental content. In order to prove this, it was necessary to show that the source of abstract concepts such as God, freedom, space and time, which we know to be in the content of human thought and which we cannot factually perceive in any way, is perception. Hume thought he had done these things, but the natural science of his time did not allow him for further evaluation. Though Hume did not initially use sceptical arguments in order to reach the conclusion but the last point Hume came is scepticism. He analyses all mental content on the strength of perception – based method, rather than acting on the premise that perceptions cannot be trusted and that they are deceptive. His theory of the external world is directed to the fact that nothing else can be known except the content of perception. Everything is a bunch of perceptions, even man himself. Even about the existence of objects in the external world, only can belief be expressed. It cannot be proved that objects have a continuous existence and that they have a presence independent of perception. Hume's thoughts and the problems he discovered inspired many philosophers after him.Keywords: David Hume, Sensation, Perception, Space and Time, External World, Reality. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Felsefe | tr_TR |
dc.subject | Philosophy | en_US |
dc.title | David Hume`da algı ve dış dünya problemi | |
dc.title.alternative | The problem of perception and external world in David Hume | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2019-12-10 | |
dc.contributor.department | Felsefe Anabilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 10297267 | |
dc.publisher.institute | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
dc.publisher.university | SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 590983 | |
dc.description.pages | 177 | |
dc.publisher.discipline | Diğer |