Hope and revolution in a critical dystopia: The Hunger Games

Abstract

Suzanne Collins'in Açlık Oyunları üçlemesi, baskıcı bir rejim, gelişmiş izleme teknolojileri ve insan hayatı üzerinde sürekli tehdit gibi belirli distopik unsurları bünyesinde barındıran bir anlatıdan devrim anlatısına evrilen bir metindir. Bu tez, Açlık Oyunları'nın umut ve devrim bağlamında, klasik distopya örnekleri olan Cesur Yeni Dünya ve Bin Dokuz Yüz Seksen Dört eserleri ile karşılaştırmalı bir analizini sunmaktadır. İlk olarak, ütopya edebiyatı içerisindeki janr limitlerine dair tartışmalara ve ütopyacı düşünceye getirilen daha genel eleştirilere yer vermektedir. Umut, ikircikli bir kavram olarak ele alınmakta, Açlık Oyunları'na eleştirel ütopya ve eleştirel distopya gibi güncel alt janrlar tarafından belirlenen çerçevenin dışından bir yaklaşım benimsenmektedir. Tez içerisinde, ―zalim iyimserlik‖ ve ―militan kötümserlik‖ kavramlarını kullanılarak umut iki farklı kategori olarak ele alınmakta ve var olan sistemin lehine işleyebilme ve devrimi tetikleyebilme potansiyellerine dikkat çekilmekte. Eleştirel söylem analizi ile Açlık Oyunları ve bünyesinde barındırdığı devrim arzusu, bireyci umudun dayanışmacı eylemler aracılığıyla kolektif bir umuda dönüşmesi bağlamında incelenmektedir. Son olarak da, üçlemenin devrime yönelttiği eleştirel yaklaşım temelinde, lidere olan adanmışlık ve şiddetin kullanımı bağlamlarında, gücün ütopyacı hayalleri nasıl ele geçirebileceğine vurgu yapılmaktadır.Anahtar Sözcükler: Eleştirel distopya, umut, bireycilik, dayanışma, devrim

The Hunger Games, by Suzanne Collins, is a narrative embodying significantly dystopian elements such as an oppressive ruling regime, advanced technologies of surveillance, and constant threat on human life, which then transforms into a revolution narrative. This thesis presents an analysis of The Hunger Games in terms of notions of hope and revolution, in comparison to classical examples of dystopian literature such as Brave New World and Nineteen Eighty-Four. First I look at the discussions on genre limits within utopian literature as well as criticisms brought to utopian thinking in general. Acknowledging hope as an ambivalent concept, I approach The Hunger Games beyond the framework of currently introduced sub-genres of critical utopia and critical dystopia. Using the means provided by the concepts of ―cruel optimism‖ and ―militant pessimism‖, I take hope as two different categories and emphasize hope's potential for operating in favor of the existing system as well as being a revolution trigger. Using critical discourse analysis, I examine The Hunger Games and the revolutionary interest it embodies in relation to the transition of individual hope to collective hope, through acts of solidarity. Finally, based on the critical approach that the trilogy presents for revolution, in terms of devotion to a leader and use of violence, I examine how power may take over utopian dreams.Keywords: Critical dystopia, hope, individualism, solidarity, revolution