PL FSM: An aproach and a tool for the application of functional size measurement in software product line environments

Abstract

Yazılım büyüklük ölçümünü doğru yapmak, düşük maliyetli yazılımlar geliştirmek için çok önemlidir. Ancak; yazılım büyüklük ölçümü çok yakın zamana kadar, zaman ve para kaybıyla sonuçlanabilecek büyük çoğunlukla manuel, zaman harcayan ve hataya açık bir süreç olmuştur. Bu sürecin otomatize edilmesi yazılım geliştiren şirketlerde projenin kalitesini ve bütçe planlamasını iyileştirmek için bir zorunluluktur. Bu çalışmada, COSMIC elemanları ile UML kavram elemanları arasında bir eşleştirme yapılmış ve bu eşleştirmeyi doğrulamak için de bileşen tabanlı yazılım ürün hatlarında gerekli olan bilgiyi UML diyagramlarından alan bir araç geliştirilmiştir. Eşleştirme ve araç birlikte PL FSM olarak adlandırılmıştır. Manuel ölçüm ile elde edilen sonuçlarla otomatik ölçümde elde edilen sonuçlar karşılaştırılmış ve sonuçların birbirine yakın çıktığı gözlenmiştir. Bu çalışmanın sonucu olarak, PL FSM yaklaşımı bileşen tabanlı yazılım ürün hattında geçerlilik kazanmıştır. Bu çalışmadaki durum çalışmaları gömülü sistemler alanında yapılmış olmasına rağmen gelecekte yapılacak çalışmalar ile diğer alanlara da genelleştirilebilir.

In order to develop cost-efficient software it is crucial to measure the accurate software size. However; measuring the software size has up to now been almost entirely a manual process and, as such, is both time-consuming and prone to human error which can end up with time and money loss. Automation of this process is a must for the software developing companies to improve the quality of project and budget planning. This thesis introduces a mapping between COSMIC concept elements and UML conceptual elements and an automation tool in order to capture the information needed for functional software size measurement from UML diagrams in a component based software product line environment. The mapping and the tool combined is called PL FSM. The results obtained by manual measurement and automated measurement are compared and the results are observed to be close. As a result of this study, PL FSM approach is validated in CBPL environment. The case studies have been carried out in embedded systems domain however the results can be generalized in other domains with other case studies in the future.